Gene ben
bu sefer fırtınalı bir deniz gibiyim...siyah gözlüklerimi taktım bugün.. kimse görmesin, kimse seslenmesin,merhaba demesin bana sakın.. bak kocaman hemde gözlükler,ama tıpkı bir devekuşu gibiyim. tek farkımız o kafasını kuma sokuyor,ben de gözlüklerimin arkasına saklanıyorum ve güya görünmez oluyoruz...kimi kandırıyorum ki... silkinmeli kendime gelmeliyim,bu yıkılan kuleyi tekrar inşaa etmeliyim,her kapanan kapının ardından yeni bir kapı açıldığını unuttum mu yoksa?? of günlüğüm ya,çok sıkılıyor içim çoook...
her yeni birşey olacağında,sanırım bu belirsizlik beni bu karamsarlığa itiyor...yeni hep korkutur,oysa bir de şu açıdan bakmalıyım;her yenilik yeni bir hayat oyununun başlangıcı demek değil midir? oleyyyyy yeni keşifler,yeni heyecanlar... hayatta hep aynı oyunu oynasaydık,sıkılmaz mıydık? hadi silkin be >Elço,at kendini oyunun ortasına,yeni insanlar,yeni serüvenler, at kendini hayatın içine, ne duruyorsun be ,at kendini denize!!!
aslında insanoğlu, alışıldık kalıplar dışına çıkmaya hep korkar,neden? çünkü alışmış her şeyi biliyor,güvende!! ama şimdi bilinmezlik var,güven yok,korku var... cesur olmazsak hep eskide kalırız ve yeniyi merak edip,sadece pencereden izleriz... cesaret cesaret ve cesaret.. hadi,ha gayret...başaracağım....her zaman olduğu gibi,bunu da başaracağım...cesaret ... hadi....
melekelerim benimle ve bana yol gösterecekler,her zaman ki gibi...