30-08-2010, 10:54 PM
|
#117 (permalink)
|
Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Bilge'nin Günlüğü Alıntı: Lorennao7 Nickli Üyeden Alıntı
Kendimden intikam alıyorum.. Yaptıklarımdan .. Yaşadıklarımdan.. Yorgunluklarımdan.. Herşeyden çok sıkıldım.. Çok fazla .. Herşey üst üste bindi .. Öyle yükler taşıyorumki.. Çok daha kötüsümü? Sanmıyorum.. Ben tükendiğimi hissediyorum.. bittiğimi.. bir son var ve ben ordayım.. boşluk.. karanlık heryerde.. | Alıntı: Lorennao7 Nickli Üyeden Alıntı
Benimde bir hayal kahramanım vardı.. Babam. Ve bende her zaman elimden geldiğince onun istediği gibi biri oldum. Annem var. Onun istediği gibi oldum.. Ablam var onunda istediği gibi biri oldum.. Bir baktım ne olmuş biliyormusun ? İkiyüzlü olmuşum.. Babamlayken onun maskesini Annemleyken annemin maskesini .. Ablamlaykende ablamın maskesini takmışım .. Hiçmi kendim olamamışım ? Arkadaşlarımlaykendemi ? Hayır. Onlarada takacak bir maskem vardı.. ilişkim ? ona bile vardı.. Sadece düşüncelerimde kendimdim.. Bir baktım . Yalancı olmuşum . Çünki aklımdan geçen hiçbir dogruyu söylememişim aileme arkadaşlarıma ilişkilerime.. Yalancı ve ikiyüzlü yaşarken .. Kendime söz vermişim değişicem diye.. Değişmeye çalışmışım.. Ama maskelerim duruyormuş.. Bu sefer ne olmuşum? Sözünü tutmayan güvensiz.. Yalancı ikiyüzlü ve güvensizken.. Durmuşum.. Ben bumuydum demişim. Bir tek kafamın içindeki 'benide kaybetmeye başlamışım.. Sonkez değişmeye karar verip tüm maskeleri atmışım.. Ne mi olmuştu ? Babam evlatlıkdan reddetti.. Annem sürekli onu hayal kırıklıgına ugrattıgımı söylüyordu.. ve ablamla görüşmüyoruz. Nedenmi ? Çünki onların istediği gibi değilim artık. Kendi fikirlerimi sunuyorum. Kendi kararlarımı alıyorum. E tabi işlerine gelmedi. Bu güne kadar yıllardır hep büktüm boynumu kabullendim. Ama sonuç ne oldu ? Artık kararlarıma saygı duyuyorlar. Ne dersem tersini söyleyemiyorlar.. Artık kabullendiler benim kendi kişiliğime.. Bunu sana anlatmak istedim.. Biraz sana benziyor gibi.. Tabi sen maske takmamışsın hiç ama .. Benimkide böyleydi. .Kendi kişiliğini fikirlerini kararlarını asla savunmakdan vazgeçmemen dileğiyle.. Sevgiyle kal.. Mutlu ol. İyiki varsın.. | Günlüğüme geldiğin ve güzel yazın için çok teşekkür ederim canım. Buraya gelip cevap vermenin daha uygun olduğunu düşündüm.
Tüm maskelerini atmışsın. Artık fikirlerine saygı duyduklarını söylemişsin. Peki nedir seni böyle üzen şey?
Tükendiğimi bittiğimi hissettiğim anlar çok oldu. Kör olduğum ve bir daha ışığı göremeyeceğimi düşündüğüm anlar... Ancak hiçbir zaman ölmeyi düşünmedim. Yaşamamın anlamsız olduğunu düşündüğüm zamanlarda bile hep yaşamak istiyorum diyebildim. Bu hayat bizim hayatımız ne olursa olsun yaşamaya değer bana göre.
Hiç kimsenin yükünü taşımak zorunda değilsin. Seni kısıtlayan düşünceleri içinde barındırmak zorunda değilsin. Tozlarından Arınmışlar Kulübünde Uğur Koşar'ın iki tane çalışmasını paylaşmıştım onları burada da paylaşıyım.
Her gün yeni bir gün...
Her gün yeni bir beyaz sayfa...
Yaradan bugünü verdiyse, her gün güneş doğuyorsa, her gün uyanıyorsak, her gün mutlaka beyaz bir sayfa yüreğimizde vardır.
Bu sayfayı her gün kirletiyoruz. Biri bize hakaret ettiği zaman beyaz sayfamızı karalamış oluyor. Mahvolan beyaz sayfamızı yırtıyoruz. Her nefes alışımızda aslında yeniden doğuyoruz. O sayfayı yırttık ve çöpe atıyoruz.
Nedenleri sorgulamaya gerek yok. Çünkü bunlar zihnin aldatmacasıdır. Cevap aramaya gerek yok. Çünkü yaşam akıyor. Eğer siz buna cevap aramaya kalkışırsanız yaşamı kaçırırsınız. Ve genellikle bizim yaptığımız budur. Cevap aramayın. Hergün yanınızda beyaz bir sayfa bulundurmayı alışkanlık haline getirin.
Şimdi paylaşacağım çalışma için belirli bir pozisyonda oturmaya gerek yok.
Bizim içimize akan sonsuz bir enerji kaynağı var. Bunu biz hissedemiyoruz. Bu yüzden enerji ile bütünleşemiyoruz. Bu tıkanmış durumda. Bunu tıkayan şey maskelerimiz... Bu maskeler utanç duygularımız, korkularımız, kaygılarımız, affedememe duygularımız... Bu duygularımızla öncelikle yüzleşelim. Bu duyguları bir bulut olarak zihninizde resmedin.
Gözlerinizi kapatın ve kırgın olduğunuz kişiyi hatırlatyn. Onunla yüzleşin. Yüz yüze gelin. Bulutlarınızın içine onun küçük küçük resimlerini koyun. Konuşmalarınızı yazıp koyun. Affedemediğiniz insanları düşleyin. Korkularınızı, kaygılarınızı, yaşadığınızın utanç duygularını, küçük düşürülmenizi düşünün. Bunları bulutun içine koyun. O anı resmedin. Eminim ki o anlar hala zihninizde capcanlı duruyor. Küçük bulutların içine koyun onu.
Daha sonra temizlikte evinizde kullandığınız istediğiniz renkte bir kovanın içine çamaşır suyu ile bütünleşmiş bir su hazırlıyorsunuz.
Şimdi bulutlarınız dolaşsın. Kesinlikle reddetmeyin. Özgür bırakın. İstedikleri gibi dolaşsın. Bırakın. Biz onlara tutundukça enerji kaybediyoruz. Besliyoruz ve beslediğimiz büyüyor. Bize yapışıyor. Onların gideceği varken, biz onları sahipleniyoruz. Bırakın özgürce dolaşsınlar. Tepki vermeyin, sadece izleyin.
Korkularımız, affedemediğimiz insanlar hepsi zihnimizin içinde dolaşıyorlar. Tepki vermeyin, şahit olun. Kesinlikle tutunmayın. Onlar bizden gibi bir şey oldular. Sıradan oldular. Ve yavaş yavaş çamaşır sulu kovanızın içine batırın. Resmini, içinde yazılı olan notunuzu, korku dolu olan, kaygı dolu olan sevgisizliğinizi batırın. Utanç duygularınızı kovanın içine batırın ve çekin kovanın içinden.
Bembeyaz oldu.
Yazılar gitti... Resim gitti... Saf, pak oldu...
Bunu yaşayın, bununla bütünleşin. Bunu inanarak yapın. Bunu yaptığınız zaman özünüzdeki sevgi çıkacak ortaya.
Çünkü sevgi sizsiniz.
İyi ki varsın.
İyi ki yanımızdasın.
Umarım minik de olsa bir faydam dokunmuştur.
Sevgiyle kal, sağlıkla nefes al. |
Offline
| |