[scouter]

Arkadaşlar bu güzel bayram sabahında hepinize günaydınlar...

Mutlu, sağlıklı, huzurlu, sevgi vesaygı dolu bayramlar diliyorum hepinize.

İçimden size günaydın kelimesini aşkla en güzel şekilde anlatan bir Hint Efsanesini paylaşmak geldi. umarım beğenirsiniz. Ben bu efsaneden yola çıkarak bestelenen bir klasik Türk Müziği eseri var onu da çok seviyorum...

İşte hikaye :

Günaydınım Nar Çiçeğim Sevdiğim...

Hint mihracesinin kızı Anarkali, halktan bir gence âşık olur. Babası vermeyince, alır bohçasını kaçar. Mihracenin askerleri, kısa bir sure sonra bu iki genç âşığı yakalarlar. Mihrace, kızını kaçıran genci ömür boyu hapse mahkum eder. Kızını ise, sarayının avlusundaki duvara diri diri gömer. Çok geçmeden, kızın gömülü olduğu duvarın yüzünde nar çiçekleri belirmiştir. Anarkali Hintçe’de; ‘Nar Çiçeği’ demektir…

Bunun üzerine mihrace insafa gelir ve hapisteki genci serbest bırakır ancak genç sevdiğinin gömülü olduğu nar çiçekleri açan duvarın başından ayrılamaz. Her sabah uyandığında aynı şekilde selamlar sevdiğini :"Günaydınım, Narçiçeğim, Sevdiğim."

İşte bu hüzünlü Hint efsanesinden esinlenmiş, sevgili Feyzi Halıcı sözlerini yazmış. Ve rahmetli Çinuçen Tanrıkorur Kürdili Hicazkâr makamında bestelemiş:

Şavkıması sana doğru yolların,
Sana doğru denizlerin çağrısı,
Çırıl çırıl ötelerde bir güzel
Günaydınım, nar çiçeğim, sevdiğim.

Çıkmaz sokaklarda bu minyatür kim?
Bu göğüs kim, ya bu gözler, bu saçlar?
Uzak bir özlemde ayak seslerin
Günaydınım, nar çiçeğim, sevdiğim.

Bu yıldızlar doğan günü çağrışır,
Bu gündüzler gözlerini çağrışır,
Ya kimlere verdin avuçlarını?
Günaydınım, nar çiçeğim, sevdiğim.

Vurdum tellerine seni sazımın,
Sende anahtarı alın yazımın,
Yağmur yağmur serpil yalnızlığıma
Günaydınım, nar çiçeğim, sevdiğim...