Tekil Mesaj gösterimi
Alt 20-09-2010, 10:19 AM   #15 (permalink)
elccy
Üsteğmen
 
elccy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Aug 2010
Mesajlar: 286
Tesekkür: 391
287 Mesajinıza toplam 962 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
elccy is on a distinguished road
Standart Cevap: Bilinçaltımı nasıl değiştireceğimm?..

Geçmişe takılı kalan duygu ve düşünceleriniz yaşama gücünüzü azaltabilir. Ama bu durumu değiştirmek zor değil, sadece 10 gün yeter. Uzmanlar tarafından hazırlanan 10 günlük anı egzersizini siz de deneyin, zihninizi arındırın
İşte Psikoterapist Derek Draper ve klinik psikolog Cecilia dFelice tarafından hazırlanan 10 günlük egzersiz programı…


Birinci gün: Kendinizle yüzleşin

Öncelikle şu an kafanızda dolanan sorunlarınızı alt alta yazarak bir tablo oluşturun. Patlamamak için kendinizi zor susturduğunuz ve sinirlendiğiniz olayları ya da pek önemli olmadığını düşündüğünüz hatta komik bulduklarınızı bile yazın. Bunlar günlük veya genel problemler olabilir. Sonra hemen yanına bunların kritiğini yapın. Aşağıda, size yardımcı olması için nasıl bir tablo oluşturmanız gerektiğini göreceksiniz. Örnek: Önemli bir telefon numarasını kaybettim / Ben salağım/ Patronum yaptığım hatayı düzeltmemi söyledi / Neden daima hata yapıyorum / Postaneden almam gereken bir paketi almadım / Çok tembelim…

İkinci gün: İyimser olmayı deneyin
Muhtemelen elinizde uzun bir liste var. Şimdi size bir iyi, bir de kötü haberimiz var! Kötü haber, kafanızdaki olumsuz düşünceler beyninizin kıvrımlarındaki yollarda devamlı olarak izler bırakıyor. İyi haber, bu düşünceleri iz bırakamadan durdurabilir hatta daha da iyisi yerlerine destekleyici ve yeni alternatif düşünceler koyabilirsiniz. Şimdi elinizdeki listenizin sağ yanına bir blok açın. Burası sizin için iyimser bir arkadaş sesi olacak. Örnek: Önemli bir telefon numarasını kaybettim / Ben salağım / Ama bu her zaman olmuyor ki! / Bir telefon defteri alıp numaralarımı ona kaydetmeliyim.


Üçüncü gün: Nasıl yetiştirildiniz?
Bazı aileler duygusal olarak içe kapanık ve büyümekte olan çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalabiliyor. Kimileri ihmalkâr oluyor, kimileri de bir mayın gibi devamlı ateş saçarak çocuğun kendini hırçın ve karmakarışık hissetmesine neden olabiliyor. Bu egzersiz geçmiş deneyimlerinizdeki duygusal olaylarla bir bağ kurmanıza yardımcı olacak. Şimdi şu soruları yanıtlayın;

Nasıl bir ailede büyüdünüz?
Yetiştirilme tarzınızdan memnun musunuz?
Çocukken sevildiğinizi düşünüyor muydunuz?
Bir süre aileniz -veya bakıcınız- üzerinde yoğunlaşın. Tüm duygularınızı yazın. Bu aşama, inkâr ettiğiniz duyguları açığa çıkaracak.

Dördüncü gün: Geçmişe geri gidin
Bu egzersiz tamamıyla hayal gücünüze dayanıyor. Daha genç halinizle hatta çocukluğunuzla buluşup konuşma imkânı sunuyor size. Rahatça oturun ve gözlerinizi kapayın. Elleriniz kucağınıza düşsün. Derin nefes alın. Her nefesle bedeninizin bir kısmı gevşesin. Gevşemeyi başardıktan sonra ilk gün yazdığınız uzun listeye gözatın. Ve ilk kez ne zaman böyle şeyler hissetmeye başladığınızı hatırlayın. Şimdi zaman makinesine binin ve geçmişe gidin. Belki 10 yaşındaki halinizdesiniz; şimdi aklınıza ne geliyorsa ona sorun. Bu aşamada izlemeniz gereken bir senaryo yok. Önemli olan kendi çocukluğunuzla yetişkinliğiniz arasında bir bağ kurabilmek…,


Beşinci gün: Öfkenizi tanımlayın
Bu egzersiz, ailenize karşı duyduğunuz herhangi bir öfkeyi açığa çıkarma noktasında sağlıklı ve yapıcı bir yöntemdir. Bir kalem kâğıt alın. Anne ve babanıza veya bakıcınıza, ne tür bir öfke duyduğunuzu tanımlayın. Çocukken onlara kızdığınız belli olaylar var mıydı? Bunları onların yüzüne karşı söyleyebiliyor muydunuz? Eğer söyleseydiniz ne olurdu? Kendinizi terk edilmiş hissetseydiniz bunu nasıl gösterirdiniz? Kızgınlığınızı dillendirirken nasıl bir his meydana geldiğini tanımlayın. Donuk mu, korku ya da acı veriyor mu? Tüm hissettiklerinizi hem çocuk hem de yetişkin halinizle yazın.

Altıncı gün: Ailenizi anlayın
Şimdi ailenizin duygusal dünyasını anlamaya çalışacaksınız. Bu kolay olmayacak çünkü ailemiz hakkında düşünürken genellikle bir şeyleri tam olarak anlayamadığımız çocukluk penceresinden bakarız. Bu da onları objektif bir açıdan görmemize engel olur. Eğer onlara sağlıklı ve pozitif bir açıdan bakabilseydik gerçek duygusal dünyalarını anlayabilirdik. Kendinize şunları sorun;

Anne-babam duygusal olarak kendilerini nasıl ifade ederdi?
Duygularını bastırıyorlar mıydı?
Neden böyle davrandılar?
Şimdi onlarla ilgili nasıl hissettiğinizi düşünün. Kızgınlık egzersizine bir göz atın. Duygu ve düşüncelerinizi en küçük ayrıntısına kadar yazın.

Yedinci gün: Kendinizi yetiştirin
Bu egzersiz çocukken yüz yüze kaldığınız hüsranları, artık bir yetişkin olduğunuzu bilerek aşmanıza yardımcı olacak. Dr. Alice Domar Kendini yetiştirmek isimli kitabında ailenize ithafen kendi kendinize şu sözleri söylemenizi öneriyor:

Bana hayat verdin ama sana hayatımı borçlu değilim. İlgiyi hak ediyorum. Koşulsuz saygı ve ilgini hak ediyorum. Kendimi sana ispatlamak için yaşamayacağım. Senin rüyalarını yaşamak zorunda değilim.

Sekizinci gün: Şefkatle hatırlayın
Yaşadığımız gerçekleri tamamen tanıyıp kabul etmedikçe kendimizi genellikle geçmiş acı anılar arasında sıkışıp kalmış buluruz. Bu durum kendimizi boşlukta ve üzgün hissetmemize neden olur. Geçmişle ilgili duygularımızı örtbas etmek yerine yazma yoluna gidersek bir süre sonra bunları benimseriz. Şimdi daha önceden keşfettiğiniz içsel arkadaşınızın sevecen ve şefkatli olmasına izin verin.


Dokuzuncu gün: Geçmişi kabullenin
Duygusal anlamda yaşadıklarımızın farkında olduk, bize nasıl hissettirdiklerini gördük ve artık bunlara şefkatle bakabilir, bağışlayıcı olabiliriz. Ailenizi veya bakıcınızı, affetmek zor olabilir ama ancak bağışlarsanız kabullenebilirsiniz. Geçmişimizi kabullenmek pasif bir teslimiyetçilik değildir. Kabullenişle birlikte özgürlük de gelir. Şimdi kendinize şu soruyu sorun; Geçmişimle ilgili şu an inandığım şey nedir? Şimdi finale geçebiliriz.


Onuncu gün: Kötü anıları gönderin
Ritüel ve seremoniler tarihin başlangıcından beri hep çok önemli olmuşlardır. İnsanoğlu hedeflerini gerçekleştirmede sembollerin ve kutlamaların etkili olduğuna inanır. Kendi seremoninizi düzenleyin. Bir mum yakın, dua edin, bir balon salın gökyüzüne ve geçmişinizdeki negatif mesajları bırakın gitsinler. Bu, geçmişte ve bugünde kolayca rahatlamanızı sağlayıp geleceğe bakabilmenizi sağlayacaktır. Size mutluluklar.
__________________
Sevgi,sağlık ,şans,huzur ve bolluk hepimizle olsun
elccy isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla