Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-10-2010, 02:25 PM   #1 (permalink)
tolgaasya
Yüzbaşı
 
tolgaasya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Jul 2010
Mesajlar: 736
Tesekkür: 2,123
781 Mesajinıza toplam 3,631 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
tolgaasya has a spectacular aura abouttolgaasya has a spectacular aura abouttolgaasya has a spectacular aura about
Standart BEN VE BAŞKASI

ToLgA

“Başkası” kavramı nedir diye düşünüyorum bu gün. Bir ben var, bir de başkaları. Geçenlerde “kuantum” ile ilgili okuduğum bir yazı beni çok etkiledi. Özetle; atom altı parçacıklar incelendiğinde, çekirdeğe, oradan nötron ve protonlara ve onların da altında enerjiye ulaşılıyor. Yani tüm evren aslında enerjiden oluşmuş. Gördüğümüz, hissettiğimiz, algıladığımız her şeyin temelinde özünde ve içinde enerji var. Gelelim ben ve başkası konusuna. Her şeyin temeli enerji ise ve bilim bunu kanıtladıysa, her şey birbiri ile ilişkilidir. Yaratılan ve yaratılmış her şey birbirine bağlı. Her etki bir tepkiye yol açıyor. Evren ile bizim aramızda böyle sağlam ve sıkı bir bağ varken, “başkası” kavramı nereden çıkıyor peki???

Şikayet etmek, mızmızlanmak her insanın doğasında var. Başkası diye adlandırdığımız insanlar hakkında sürekli şikayet ediyoruz. Aslında bunu çoğu zaman fark etmeden yapıyoruz. Çünkü zihinsel faaliyetlerimizin çoğu, sürekli tekrarlanan düşünce ve kalıplardan oluşur. Duygular, tepkilerimiz, hislerimiz çoğunlukla birbirine benzer bir hal alır. Bu yüzden bilerek veya bilmeyerek, başkası dediğimiz insanlara kötü etiketler yapıştırarak yüzlerine veya arkalarından konuşuyoruz. Şikayet etmenin bir adım ötesi öfke, bağırmaya, daha sonra da şiddet ya da kavgaya varıyor. Bunun temelinde ne var dersiniz. Ben EGO olduğunu düşünüyorum...

EGO, başka insanlara bağırmanıza, kırılmanız çok sevinir. Bazen bir yanlış anlaşılma, başka bir insanı düşman ilan etmemiz sebep olur. EGO başkalarını düşman, kendini ise haklı görmeye bayılır. O üstündür, haklıdır, güçlüdür ve yanılmaz. Hoşlanmadığınız ve öfkelendiğiniz bir insan, size bir hediye bile verse, yemeğe bile götürse, bu davranışı içinizde inanılmaz bir iticilik ve öfke doğrur.

Peki öfkenin karşısında ne var, sakinlik, dinginlik ve affetmek. Ama bunlar EGO’nun sevmediği şeylerdir. Çünkü böyle aklı başında davranışlardan hoşlanmaz.

Örneğin, alış veriş yaptığınız bir mağazada reyon görevlisi size istemediğiniz bir ürünü getirdi. Siz; “bunu nasıl yaparsın, ne istediğimi açık açık söyledim” diye çıkışmaya başladığınız anda EGO devreye girer. EGO başkalarını suçlamaya ve kendini hatalı çıkarmaya bayılır. Bu anın zevkini doya doya yaşar ve sömürür. Hatta çoğu zaman durumun düzelmesini bile istemez. Bazı insanlar öfke bağımlısıdır. Ufak bir hatayı görmezden gelmek yerine “çok kızdım” derler. Kzıdıkça bundan haz alırlar. Çünkü haklıdırlar. Bu haklı olma durumu, onlara istediğini yapma hazzını yaşatır.

Öfke bağımlıları aynı zamanda kindar olur. Öfkelerini o kadar canlı ve taze tutalar ki, bu “kin” halini alır. Altında ne var? EGO tabiki. Kin, öfke ve nefret insanın hayatını kirletir. Kökleri geçmişe dayalı bir kin, olumsuz duygulardan oluşan bir yüktür. Geçmişten bu güne kadar bu lanet duyguyu göğsümüzde taşırız. Yüreğimizi kirletiriz. Tasavvufla uğraşan insanlar kalbi bir aynaya benzetir. Yapılan her yanlış, pişman olupda af dilenmezse kalpte siyah bir nokta bırakır. Bazen bu ayna öyle bir hal alır ki, artık simsiyah olur. İşte “kalbi kara” denen insanların hikayesi budur...

Siz haklıysanız ve sadece bunu vurgulamak adına bir konuşma yapıyorsanız, EGO karışmadığı sürece yaptığınız doğal bir şeydir. İşin içine EGO’nun girip girmediğini de Farkındalık ile anlayabilir ve algılayabiliriz. “Ben haklıyım, sen haksızsın. O halde canın cehenneme” demek, başkalarını haksız çıkarmaya yemin etmek bir gaflettir. Bunu diyen biz değil, EGO’nun etkisinde kalan bizdir..

Selamlar, iyi bakın kendinize.

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
Aman dikkat!!! Aklınıza gelen, başınıza gelebilir. Bu yüzden pozitif düşünün, olumlama yapın, her anın tadına varın. Güzel düşünün, iyi yaşayın. Karamsarlıktan, umutsuzluktan, enerjinizi düşürecek her şeyden uzak durun.
tolgaasya isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla