Çocuklarımıza Destek Olmak
Çocuklarımıza, yetişkin birer birey olana kadar sürekli destek olmalı mıyız? Kendi kararlarını verecek yaşa gelene kadar onları hep negatif şeylerden uzak tutmalı mıyız?
Dr. Willis Tate, Dallas Teksas’taki Güney Protestan Üniversitesi’ndeyken, çocuğunu her türlü olumsuz şeye karşı cesurca koruyan bir anneyi anlatmıştı. Kadın üniversitenin rektörü olan Dr. Tate’e, üniversitede ilk senesinde olan oğlu hakkında uzun bir mektup yazmıştı. Rektörden, çocuğunun yanına onun ağzını bozmayacak ve her gün kiliseye gitmesi için destek verecek iyi bir oda arkadaşı vermesini rica ediyordu. Sigara ya da sigara gibi başka kötü şeylere oğlunun bulaşmasına sebep olabilecek bir oda arkadaşı istemiyordu.
Kadının bitiriş cümleleri, Dr. Tate’in bu mektubu hiç unutamamasına sebep oldu.
“… size yazdığım tüm bu isteklerin gerçekten çok önemli bir sebebi var. Çünkü bu oğlumun evden ilk ayrılışı; tabi Deniz Kuvvetleri’nde asker olarak görev yaptığı 3 yılı saymazsak!”
Anne-babalar çocuklarını hep kollamak isterler. Ama aynı zamanda, belki de bundan daha önemlisi, hayatta karşılarına çıkabilecek zor koşullara dayanabilmeleri için sağlam ve güçlü bir ruh yapısına sahip olmalarını da izlerler. Çocuklarının bağımsız yaşayabilmeleri ve alacakları kararların sorumluluğunu taşıyabilmeleri için onlara destek olurlar.
Bu şu anlama geliyor ki; çocuklarının gerçek bir yetişkin olabilmesi için, anne-babalar sürekli onları kollamaları düşüncesinden kurtulmalı ama onlara olan sevgilerini sürekli hissettirmelidirler. Bu yeterlidir. Hangi yaşta olursa olsun, her çocuğun gerçekten ihtiyaç duyduğu en önemli şey sevgi değil midir zaten?