Konu: E-Eft Kursu
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-11-2010, 04:52 PM   #7 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: E-Eft Kursu

Eğer yakın zamanda oldukça popüler olan "The Secret" (Sır) gibi Evrensel Çekim Yasası'na vurgu yapan filmleri izlediyseniz, ya da kitapları okuduysanız, kendi duygusal enerji düzeyinizi yükseltmenin, sürekli kendinizi iyi hissetmenin, sizin hayatınıza iyi şeyleri çekeceğini duymuşsunuzdur.

Bu önemli ölçüde doğrudur. Herkes, mutlu, huzurlu, etrafına pozitif enerji yayan insanlarla bir arada olmak ister. Sadece sosyal arkadaşlık anlamında değil, aynı zamanda iş hayatında da, pozitif bir insan olmak, size pek çok kapıyı açabilir, pek çok fırsatı size çekebilir.

Ancak Sır ve benzeri yayınlarda genellikle eksik kalan şeylerden birisi şudur: Eğer siz sürekli negatif bir duygu içinde olmaya alıştı iseniz, enerji düzeyinizi nasıl yükselteceksiniz?

Bugün insanların büyük bir çoğunluğu, sessiz bir ümitsizlik, çaresizlik içinde yaşarlar. Dışarıya karşı mutlu, memnun, rahat rolü yapan pek çok insan, yüzeydeki maske çıkarıldığında, hayatın pek çok alanında, kendi hayatına hâkim olamadığını, çeşitli dış koşulların kurbanı olduğunu hisseder. Sevmediği işte "mecburen" çalışan, sevmediği bir insanla "mecburen" ilişkisini sürdüren insanlar, yazık ki, günümüzde yaygındır, hatta "normal"dir.

Bununla birlikte gelen çaresizlik, zayıflık, dış koşulların kurbanı olma ve yine bununla birlikte gelen depresyon (klinik anlamda kullanmıyorum, genel olarak hayatından memnun olmama, mutlu olmama duygusu olarak kullanıyorum) da günümüzde "normal" dir. Dahası, bu negatif duygulara alıştığınızda, bunlardan kurtulması da zordur.

İşte bu tür olumsuz duyguları sürekli tekrar etmekten kurtulmanın en kolay yollarından birisi, şükretmektir.

Eğer özellikle "Benim hayatımda şükredecek ne var ki? Her şey kötüye gidiyor, hiçbir şey benim istediğim gibi olmuyor" diye düşünüyorsanız, en çok sizin şükretmeye ihtiyacınız var.

Eğer "o kadar da kötü değil, idare ediyorum işte" diyorsanız, siz de biraz daha ileri şükretme egzersizlerini kullanabilirsiniz.

Eskiden Sufizmle ilgili bir kitap okumuştum. O kitapta, Sufi dervişlerin, her gün şükrettiklerini ve şükretmeye şu iki ifadeyle başladıklarını söylüyordu:

"Tanrım, bir gün daha yaşadığım için şükürler olsun.
"Tanrım, bana şükretme bilgeliğini verdiğin için şükürler olsun."

Ben bu ifadelere kısa birer açıklama da ekliyorum:

"Tanrım, bir gün daha yaşadığım için şükürler olsun. Yaşamın kendisi en büyük armağan…"
"Tanrım, bana şükretme bilgeliğini verdiğin için şükürler olsun. Böylece hayatımdaki olumlu şeylere odaklanıyorum ve daha olumlu şeyleri kendime çekiyorum."

Bu şekilde başladığım şükretme çalışmasına, sağlığım için, enerjim için, bilgi ve becerilerim için, beni seven ailem ve arkadaşlarım için, sahip olduğum imkânlar için şükrederek devam ediyorum. Şöyle bir 25–30 farklı şey için şükrettiğimde, kendimi kesinlikle daha iyi hissediyorum.

Sonra, "ileri şükretme" dediğim uygulamalara başlıyorum.

Şu anda henüz gerçekleşmemiş hedef ve planlarım için, şimdiden teşekkür ediyorum, hem kendime başarabileceğime güvendiğim, hem de Tanrı'nın beni desteklediğine inandığım için.

Şu anda yaşadığım sorunlar için şükrediyorum, onlar içlerinde öğrenmem gereken dersleri taşıdığı için.

Tanrı'ya bana verdiği -ve vereceği- ilhamlar için şükrediyorum, eninde sonunda en önemli şeyleri bu şekilde öğrendiğim için.

O olmadan hiçbir başarıyı "tamamen tek başına" elde edemeyeceğim için.
Eğer bu sırada bana yeni bir ilham geldi ise, onu unutmadan yazıyorum ve o konuda o gün küçücük de olsa bir adım atıyor, harekete geçiyorum.

Sizin inançlarınızı bilmiyorum, ama temel bir Tanrı inancınız olduğunu varsayıyorum.

Eğer Tanrı'ya inanmıyorsanız, Tanrı yerine Evren, Doğa, Koruyucu Meleğiniz, Yüksek Benliğiniz, ya da her ne istiyorsanız onu koyabilirsiniz.

Peki, bunlarla Duygusal Özgürlük Yöntemlerinin, tıklamanın ne ilgisi var?
Şöyle bir ilgisi var, böyle bir uygulamayı yaparken aynı zamanda tıplarsanız, duygusal/zihinsel dirençleriniz azalır ve uygulamadan daha çok fayda görürsünüz.

Bu şekilde tıplarken Hazırlık İfadesi ve Hatırlatıcı ifade ile falan uğraşmayın. Sadece bir yandan tıplarken, bir yandan şükredin. Tıkladığınız noktalara Karate Vuruşu noktasını da ilave edin.

Uygulama önerisi: Bir yandan tıplarken, bir yandan şükredin. En az 25–30 farklı şeye şükretmeden durmayın. Şükretmeden önce ve sonrasında kendinizi nasıl hissettiğinizi günlüğünüze not edin.
__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla