Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09-11-2010, 12:59 PM   #1 (permalink)
Alexandra
Binbaşı
 
Alexandra - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Jun 2010
Bulunduğu yer: Venüs
Mesajlar: 1,403
Tesekkür: 6,102
1,460 Mesajinıza toplam 6,406 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Alexandra has a reputation beyond reputeAlexandra has a reputation beyond reputeAlexandra has a reputation beyond reputeAlexandra has a reputation beyond reputeAlexandra has a reputation beyond reputeAlexandra has a reputation beyond reputeAlexandra has a reputation beyond reputeAlexandra has a reputation beyond reputeAlexandra has a reputation beyond reputeAlexandra has a reputation beyond reputeAlexandra has a reputation beyond repute
Wink Aşkın çıkış noktası ve sebebi :)))



Çoğumuz, aşk hissinin, yaş ile olgunlaştığını, sadece dış etkenlere bağlı olarak dönüştüğünü düşünürüz. Ancak; aşk da, yaşa veya dış etkenlere bağlı olmadan da kendi içinde bazı değişim süreçleri izler. Bu değişim süreçleri, gezegenlere atfedilmiş özelliklerin tanımladığı kavramlarla şekillenirler.

Venüs ve Aşkın Doğuşu..
Şu “aşk” kelimesi ne kadar da çok kullanılıyor ve suistimal ediliyor! Herkes, yaşamının belli bir döneminde, aşk dediği bu hissi deneyimliyor. Bununla kendinden geçiyor veya acı çekiyor. Aşk yüzünden suçlar işleniyor, fedakarlıklar yapılıyor. Aşk ve ölüm, insan ruhunun kadehinde her zaman birbirlerine karışıyorlar. Bu tatlı sert iksir, Hayat tarafından sürekli kaynatılıp, ergenlikten itibaren insanlara içiriliyor.
Aşkı deneyimlemek, hiçbir insanın kaçamadığı bir kader. Bu his, gençler için olgunlaştırıcı bir güç; yaşı ilerleyenler için ise ne kadar olgunlaştıklarını görmeleri için bir sınav. Yaşı zaten çok ileri olanlar için bile ya yaşamın ötesiyle bağlantılı imalar olma özelliği taşıyor ya da insanın yaşam dediğimiz büyük koşuşturmacasını tamamlamak için gereken ikinci bir rüzgar - yaşam enerjisinin yenilenmesi - anlamına geliyor.

Eski mitolojik ve astrolojik geleneklere göre Venüs, aşkın sembolüdür. Denizin köpüklerinden, boynunda incilerden bir kolye ile doğmuştur. Venüs, bir çok yerde, elinde bir ayna, kendine bakarken resmedilir. Bunların tümü, iyi idrak etmemiz gereken sembollerdir çünkü idrak edilememiş aşk hissi, içi boş bir tiyatro oyununa dönüp, sonuçta da kaçınılmaz bir acı haline gelir.
Deniz, ayrıştırılmamış yaşam enerjisini temsil eder. Yaşayan her şeyin, denizden yükselmiş olduğu söylenebilir. Rüyalarımızda (ve modern psikolojide) deniz, kolektif (müşterek) bilinçsizliğin ifadesidir. Ego dediğimiz benliklerin içinden yükseldiği, ayrıştırılmamış akli doğamızın keşfedilmemiş derinlikleridir. Bu denizin içinde, herkes, insanlıkları içinde birdir; aslında, tüm yaşamlar, bu deniz içinde bir olurlar. Venüs, yani aşk deneyimi, işte bu devasa bilinçsiz birliğin içerisinden, boynundaki inci kolye dışında tamamen çıplak olarak doğar.
İnci, bir kabuk içindeki yaşam maddesinin “uyarılmasının” ürünüdür. Aşk, her zaman “uyarılma” ile doğar. Kendini izole etmiş, bir kabuğa sarılmış her şey, “dürtülmeli”, uyarılmalı, uyandırılmalıdır. Aşk, her zaman bir ihtiyacın sonucudur. Derinlerdeki bilinçsiz bir arzu veya eksiklik hissi, sarsıcı bir acı, kendisini, hislerin rengarenk seviyelerinde gittikçe büyütür ve yaşayan ruhu, uyanmaya, bir eylemde bulunmaya zorlar. Ayrışık ego kabuğundan çıkma, bilinçsiz varoluş denizinden yükselme mecburiyetinin oluşturduğu zorlayıcı farkındalığın gereğini yapmaya yöneltir. Cevap, ergenlikteki “gözü kör” olan aşktır. Arka arkaya acılardan, arka arkaya incilerden sonra aşk, bilincin ışığında parlar. Bilincin ışığı altında, sevdiği kişinin gözlerinin aynasında kendini gördüğünde, denizin ayrıştırılmamış yaşam gücü, ayrışmış bir insan ruhu haline geldiğini, bir diğerini seven bir ruh olduğunu fark eder. Bu fark ediş, bir parıltıdır.
Mitoloji; insanların, bilinçli olarak kendi deneyimleri haline getirebilecekleri deneyimleri dramatize etme ve sembollere dönüştürme çabasıdır. Venüs, insan tarafından, çeşitli şekillerde ve çeşitli seviyelerde deneyimlenen aşktır. Venüs’ü, aklımızda, evrensel yaşam enerjisinin yarı bilinçli sonsuzluğu ile ışıldar halde denizden çıkarken canlandırabiliriz. Henüz tam idrak edilemeyecek kadar karmaşık ilişkilerle ilgili dokunulmamış bir potansiyel getirerek, insanların, açlık, korku ve arzu yoluyla etkileşim içerisinde oldukları kıyılara çıkar. Kıskanç, kızgın, yıkıcı, hatta sarhoş olan tanrılar ve ölümlülerle oynayıp durur.
Sonunda, aşk deneyimi, denizi özler hale gelir ve insan ruhu, köpüren dalgaların vurduğu bilinç kıyılarında bir kez daha durup ergenliğini tekrar yaşayabilir. Ancak bu sefer, gözlerini, denize, onun sonsuzluğunun farkında olarak dikmiştir. Ayakları, yani idraki, hiç durmadan yükselip alçalan, sürekli hareket halinde olan yaşam okyanusunun aydınlık özünde yıkanmaktadır. Bu idrak yoluyla Neptün, denizin büyük gücü, artık ıslah olmuş Venüs’le konuşur. Aşk deneyimi, insan ruhu için artık yeni, başkalaşmış bir anlam taşımaktadır.

(alıntıdır)

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
"... I'm just a dreamer
I dream my life away
I'm just a dreamer
who dreams of better days."
Alexandra isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla