[Işıldayan Safir]

İnsan vücudunun 3/4'ü sudan oluşmaktadır. Suyun kristalleri gibi hepimizin kristalleri birbirinden farklıdır. Kristalsi yapınız, ruhunuzun arınmışlığıyla ve olumlu tavırlarınızla şekillenir. Peki, sizin şekliniz ne? Kristalsi yapınızı fotograflasalar ortaya ne çıkar? Kahkalar atarak güler misiniz? Halinize ağlar mısınız? Ya da hayranlıkla kendinizi seyreder misiniz? Hangisi sizce?

İnsanlar kendi zihinlerinin mahkumlarıdırlar. Zihninizden dışarı cıkmalısınız. Tüm düşünce kalıplarını atıp özgürleşmelisiniz. Aslında tüm çabanız bunun içindir. Zihin ötesine geçebilen,özgürleşmiş bir ruhtur. Dünya denilen bu gezegende dualite kalıplarını aşmadan özgürleşemezsiniz. İyi-kötü, güzel-çirkin... vb. gibi ikiliklerden ve getirdiği etiketlerin ağır yüklerinden kurtulmak gerekir. Yapılan tüm meditasyonlar, zihni susturmak içindir. Susan zihin, sakindir. Nötrleşmiş demektir. Dışarda aradığınız, sağa sola danıştığınız ve çok merak ettiğiniz soruların cevapları gelmeye başlar. Bilgi, akan bir enerjidir. Doğrudan, zihne akar. Artık bilirsiniz. Kendi rehberiniz, içinizdedir.

Zihin çalışmaları, sabır ve kendini adama gerektirir. Vücudunuzda bulunan enerji alanlarını temizlemek ve dengelemek gerekir. Tüm evrenle uyum içinde olmayi gerektirir. Özellikle düşünce kalıplarını değiştirerek farkındalık kazanılır. Düşünceyi izleyip, farkedip, müdahale etmeden izlemek gerekir. Farkettiğin an, zaten müdahale etmiş olursun. Değiştirmeden izlemek ise onu bastirmamaktir. Gerçek değişim, özgürlük verilerek alınır. Düşünceyi izledikçe kaynağa erişirsin. Kaynakta ise neden o düşüncenin üretildiğini çözümlersin. Çözümleme gerçekleştiği anda eski düşünce kalıbı silinmiş olur.

Eski öğretilerde ve halen uygulanmakta olan çile rituelleri vardir. Kişi, çile çekmeden de öğrenebilir. Kendini sevmekle işe başlanır. Her gün "Ben kendimi seviyorum " diye defalarca tekrar edin. Kendinize vereceğiniz tek ödeviniz SEVGİ olsun. Sevgi, beraberinde özgürlüğü getirir ve mucizevidir. Altın kapılar, bolluk ve bereket, bol para, aşk ve şifa yaşantınıza akmaya başlar. Özgür bırakın kendinizi, ruhunuzu azad edin. Bakın davranışlarınız ve tutumlarınız ne durumda. Hatalarınızda bile kendinize hoşgörülü yaklaşın. Kendinizi yargılamamaya başladıkça, bu durum çevrenizdekilere de yansır. İlişkileriniz düzelir. Mutlu olmak hiçte sanıldığı gibi karmaşık ve zor değildir. Etrafınızda dönen dünyaya daha kabullenmiş gözlerle bakarsınız. İstemek, yapmanın yarısıdır. Ve... Ardından kabullenme gelir. Kabullenme, ruhunuza dokunmaktır. Kabullenme, sorgulamamaktır ve zihni susturmakta en önemli ilk adımdır. Zihin hapsinden kurtulmadığınız müddetçe hayatınız tekrarlardan ibaret olur. Kabullenmeler, yargılamamalar ve özgür bırakma seçimleriniz, en büyük anahtarlarınızdır. Bilge dediğiniz kişiler size ancak kapıya kadar eşlik ederler. Kapıdan tek başınıza geçersiniz. Ruhunuzu illüzyonlardan kurtarmazsanız geçemezsiniz. Kapılar ardına kadar açılsın istemez misiniz? Ruh ve beden dengesini oluşturmak için kristallerden yardım istenmelidir. Kristal enerjisine, en başta ruh ihtiyaç duymaktadır. Eğer bu yazıyı okuyorsan, kristaller zaten seninle iletişim kurmaya başlamış demektir. Ego yaratımı senaryolardan kurtulabildiğin, kendi düşüncelerinin başkaları tarafından onaylamasına ihtiyac duymadığın müddetçe kristallere kalbini açabilirsin.

Tüm evren, kristallerden oluşmuştur. Kristaller, tabiat ananin bizlere hediyesidir. İllüzyonlardan kurtulmanızda sizlere sonsuz destek verirler. Yaşadığınız her anda, bileğinize takmış olduğunuz kristal sizi destekler. Sevme şekliniz değişir. Siz değişime uğrarsınız. Merhametle dolup, zengin bir kalbe sahip olursunuz. Kristal dünyası, masallar gibidir. Masallar yetişkinler içindir ve artık anlayalım diye kahramanlar araya serpiştirilir. Masallar, hayallerimizin yaşadığı ülkedir. Hayaller ise gerçeğe dönüştürülmek içindir. Yok olduğunu sandığımız hayaller ülkesi, ruhunuzda gizli de olsa varolmaya devam eder. Yaratılışınızdan beri bu böyledir. Bir tarafınız umutsuz olsa bile ufak bir yaşayan, ölmemiş parçanız hep kalır. O az da olsa canlı, zarar görmemiş parçanızdan yeniden doğarsınız. İyi bir yaşamı tüm insanoğlu hakeder. Bırakın daha iyi hissederek, soluyarak, kalbi sonsuz sevgiye açarak yaşayın. Sizin için içinden çıkılmaz zannettiğiniz durumları kolaylaştırsın.

Yaşama köklenerek, her ne yaparsanız yapın kendinizi yargılamadan yola devam edin. Ruhunuz bedenlenmek için ŞİMDİKİ ZAMANI seçmiştir. O halde siz de ŞİMDİ'de kalmalısınız. Geçmişin illüzyonlarından kurtulup, omuzlarınızdaki ağır yüklerinizi atın. Korku kalıplarınızdan arınmayı seçin. Korkusuz olmak diye birşey yoktur. Gerçek cesaret, korkuya rağmen ayaklarınızın üzerinde durmaktır!!! Korku, zihin tarafindan hep üretilir. Korkmuyorum demek korkuyu bastırmaktır. Korkuyu kabul edip devam etmek ise korkuyu yok etmektir. Devam etmenize en büyük engel gene kendinizdir. İçinizde, varolan egoyu söndürmediğiniz müddetçe sizin zarariniza çalışıp senaryolar üretecektir. Egoyu ehlileştirin. Ego öyle bir hal alsın ki, her tetiklemesinde siz onun kendi faydaniza çevirebilin. Ego, siz kişisel ve ruhsal gelişiminiz için sizi destekler hale gelsin. İzin verin, egonuz sizi kristallere kadar getirsin.

Tüm dünya kristal çağına giriyor. Kristallerin yeni kullanım alanları hergün artiyor. Atlantis ve Lemurya gibi eski medeniyetlerde yüksek teknolojiler kristallerle elde edilmiştir. Kristal şifa terapileri, etkili ve hızlı sonuçlar vermektedirler. Kristallerin mucizelerinden kendinizi uzak tutmayın. Meditasyonlarda bile kristal enerjisini, zihninizi susturabilmek için kullanabilirsiniz. Kristaller hayatınızda dönüm noktası olabilecek değişimleri sunuyorlar. Evrenin her köşesinde, adım adım gezdiğiniz toprağin altında kristaller sessizce fakat artan yoğun bir enerjiyle oluşmaya devam etmektedirler. İnsanoğlu, çaresiz kaldığı anlarda ancak yardım ister. Kristaller için çaresiz kalmayı beklemeyin. Yolunda giden bir yaşamınız olsa dahi kristallerin enerjisinden faydalanmalısınız. Ruhsal gelişiminiz için bu gereklidir.

Başınızı yastığa koyarken sahip olamadıklarınızı düşünüp mutsuz olmak yerine, sahip olduklarınızı düşünüp şükretmelisiniz. Kendi yarattıcılığınızı arttırmak ve bunu diğer sevdiklerinizle paylaşmak için kristal enerjisini kabul edin. Günlük yaşantınızda onları kullanın. Evinizi, arabanızı,ofisinizi kristallerle tanıştırın ve döşeyin. Bırakın teninize kristaller dokunsun. Onların titreşimleri, sizin titreşiminizi yükseltsin. Kozmik şifa enerjisini size iletsin. İçsel yolculuğunuzda, yanınıza kendinizden başka sadece kristallerinizi alabilirsiniz.

Saf Kristal Kuvars'ı, zihni gereksiz düşüncelerden ayıklamak ve susturabilmek için kullanabilirsiniz. Negatiflerinizi temizleyip daha sağlıklı ruh ve beden dengesine kavuşursunuz. Ortamın enerjisini temizler. Duygusal engelleri ortadan kaldirir. Bedeninizi gevşetir. Meditasyonlarınızda sol avucunuzun içine yerlestirerek ya da yakınlarınızda bulundururarak enerjisinden faydalanabilirsiniz. İçme suyunuza önceden atılmış ve bekletilmiş SAF KRİSTAL KUVARS, hazmınızı kolaylaştirir. Suyla beraber gelen Kristal Kuvars enerjisi, varolmus ve varolacak hastalıklarınıza şifa enerjisini aktararak tedavi eder. Bedeninize ve ruhunuza canlılık gelir. Sol bileğinizde sadece misina üzerine dizilmiş Kristal Kuvars'lar sizin gün içinde dengelenmenizi ve aşırı stres ile dolmanızı engeller. Etrafınıza pozitif enerji yaymaya başlarsınız. Ruhunuzda, bileğinizdeki Kristal Kuvars gibi saflaşmaya başlar. Öz güveninizi arttırır. Beden ve zihin enerjisini yükselterek, sezgilerinizi kuvvetlendirir. Aydınlanma başlar. Zihninizdeki gereksiz sesleri susturarak, konuya odaklanmanıza yardımcı olur. Farkındalık seviyeniz artar. Kalbinizi hafifletir ve ruh ile bağlantısını tamamlar. Kristal Kuvars'ınızı aldığınızda programlatmayı ihmal etmeyin. Programlama, şarttir. Kristallerinizi programlamak için verdiğiniz kişileri özenle seçin ve sezgilerinize kulak verin. Kristalden tam performans alabilmek için, yüksek enerjili kişilerin programlaması tercih edilir.

Kristal Kuvars'ın saf ve muhteşem ışıltısı, tüm ruhunuzu sarsın. Berrak bir zihne kavuşmanızı ve giderek şeffaflaşmanızı diliyorum.

En içten sevgilerimle,


MERYEM EBRU SEZEN