Çocuk ve Yalan
Yalan, bir insanın suçlanmadan kaçmak, ödüllendirilmek ya da birine zarar vermek için, bir başka insanı açıkça yanıltma çabalarıdır.
Altı yaşından küçük çocuklar, gerçekle hayali birbirinden ayırmakta zorlanırlar. Bu yaşta söylenen yalanlar hayal ürünü olan ve bilinçsizce söylenen yalanlardır. Bu ilkokul yıllarında da devam ederse özellikle 4. sınıftan sonra problem olabilir.
Ancak altı yaşından sonra çocuklar gerçeği hayalden açıkça ayırt edebilirler. Bu nedenle bu yaştaki bir çocuk yalan söylediğinin bilincindedir.
Çocuk 8-9 yaşlarına ulaştığında, gerçekle kurmaca arasındaki farkı anlar. Bu yaş grubundaki çocuklar, yalan söylediklerinde büyük bir olasılıkla doğru sözlü olmadıklarının farkındadırlar. Dürüst olmayı öğrenmek ve yanlış yaptığını kabullenmek, çocuğun olumlu karakter gelişimi için oldukça önemlidir.
İlkokul çağındaki çocuklar, yetenekleri konusunda hala çok duyarlıdırlar. Hatalarını kimse görmese bile, yanlış yapmak onları sıkıntıya sokabilir ve utanca boğabilir. Çocuklar aynı zamanda, cezadan ya da yapmaları gereken işlerden kaçınmak için de yalan söyleyebilirler.
En sık karşılaşılan iki yalancılık türünden biri, uygunsuz davranışı ebeveynden veya otorite sahibi kişilerden gizleme, diğeri ise kendilerini suçsuz göstermek için sorunlu bir duruma ilişkin gerçekleri bilerek çarpıtmadır.
Çocukların, yanlışlarını kabullenip itiraf etmeyi ve sonuçların üstesinden gelmeyi öğrenmeleri gerekir. Ana-baba, baskıcı olmayan disiplin yöntemlerini benimsediklerinde, çocuklar sonuçlardan kaçınmak yerine, yanlışlarını nasıl kabul edeceklerini öğrenmeye daha çok eğilim gösterirler. Ana-babaları gerçeği öğrendiği taktirde, küçük düşürülmek ya da incinmekten korkmadıkları zaman çocukların yalan söyleme olasılığı daha az olur.
Yalan tatmin edici bir düşünce biçiminde de ortaya çıkabilir. Bu yalan kimseye zarar vermez, sadece çocuğun gerçek olmasını istediği şeyin yerini tutar. Örneğin boşanmış aile ortamında büyüyen bir çocuğun, annesinden ayrı olduğu için hiç yüzünü görmediği babası ile ilgili olarak "babam doğum günümde kocaman bir armağan getirdi" veya "her gece gelen sessiz telefonlar babama ait"demesi gibi.
Takıntılı yalanda, çocuk yalan söylediğinin farkındadır ama niye söylediğini bilmez, hiçbir kazancı olmadığı halde her zaman her konuda yalan söyler. Bunda amaç kişinin insan ilişkilerinde kontrolü elinde tutmak istemesidir, pek sık rastlanan bir durum değildir.
Birçok baskı unsuru, çocuğu yalan söylemeye zorlayabilir. Çok sık rastlanan bir durum da, sevgi dolu, sorumluluk sahibi bir evde yetişen çocuğun ilk yalanlarını ana-babasını hayal kırıklığına uğratmaktan çekindiği için söylemesidir. Yalan söyleyen çocukların kendilerinden çok şey beklenen, beklenti düzeyi yüksek olan ailelerde yetişen çocuklar olduğu görülmüştür. Bunlar doğruyu yanlışı bilirler, ancak zor durumlarda kendilerini korumak için yalan söylerler.
Yalan söyleme değerlendirilirken, içinde bulunulan koşullar göz önünde bulundurulmalıdır.
SEVGİLİ ANNE VE BABALAR
Yalan söylemesi,çocuğun yanlış bir şey yaptığının farkında olduğunu gösterir.Aşırı tepki veren ana babalar, çocuklarını kendilerini korumak amacıyla tekrar tekrar yalan söylemeye iterler.
Yalanla, söylendiği anda uğraşmak gerekse de, aşırı tepki göstermemek ve çok çeşitli yalanlar olduğunu, bazılarının daha önemsiz olduğunu bilmek gerekir. Çocuğunuza vereceğiniz tepki söylenen yalana göre değişir. Çocuğun yanlış bir şey yaptığından kesinlikle eminseniz, bunu bildiğinizi doğrudan göstermelisiniz. Onun hatasını itiraf etmesini sağlamak için, konuya dolaylı yollardan yaklaşarak veya bir takım imalarda bulunarak yalan söyleyebileceği bir ortam yaratmaktan sakının. Gerçekçi bir yaklaşımla doğrudan konuya girin. Örneğin: "Bana doğru olmayan bir şey anlatma. Böyle yapman, bir dahaki sefere gerçeği söyleyip söylemediğini anlamamı güçleştirecektir." Diyebilirsiniz.
Gerçekte olanlar konusunda pek emin olmadığınız zaman, kınamaktan ya da kusur bulmaktansa, gerçeklerle daha çok ilgilendiğinizi açıkça vurgulayabilirsiniz. Örneğin; "Eğer yapmaman gereken bir şey yaptıysan, bana bunu anlatabilecek kadar güvendiğini umuyorum." Diyebilirsiniz.
Çocuğunuzun çok belirgin bir yalanını yakalarsanız, yanlış davranışının sonuçlarıyla onu karşı karşıya bırakmanın yanında, dürüstlüğün önemli oluşuyla ilgili, onunla özel olarak konuşmalısınız. İnsanlar dürüstçe davranmadıkları zaman, aradaki güvenin sarsılacağını; iki insan birbirine güven duyamadığında, ilişkilerinin zarar göreceğini çocuğunuza açıklayın. Doğru sözlülüğün önemini vurgulayan bir öykü okumanız veya anlatmanız da iletmeye çalıştıklarınızın anlaşılmasında etkili olabilir. Çocuk yaptığı yanlış hakkında sürekli yalan söylüyorsa, ebeveyn bu uygunsuz davranışın sonuçlarına ek olarak bir de yalan söylemiş olduğu için çocuğu bir takım yaptırımlarla kaşı karşıya bırakmayı düşünmelidir. Yalan söyleme sorunu devam ederse,bir takım öneriler getirecek bir uzmana baş vurulmalıdır çünkü yalancılık uzun dönemde çok ciddi sorunları beraberinde getirecek, iyice yerleşmiş bir alışkanlık halini alabilir.
SEVGİLİ ANNE VE BABALAR
Evde ya da okulda çocuğunuzun söylediği yalanlar konusundaki en önemli nokta, bunun karmaşık bir süreç olduğunu ve her zaman psikolojik bir problem anlamına gelmeyeceğini, ancak başka problemlerin belirtisi olabileceğini hatırda tutmaktır. Sürekli yalan söylemek, çocuğunuzun yaşıtlarıyla ilişkilerini etkiler ve zayıf toplumsal ilişkiler oluşumuna neden olur. Buna bağlı olarak da akademik başarının düştüğü görülür. Yalanın hangi durumlarda söylendiğini anlamak, size ne yapacağınız konusunda fikir verebilir. Ayrıca her yaş ve cinsiyetten çocuklar arasında, yalanın ne derece yaygın olduğunu bilmek de sizi aşırı tepki göstermekten alıkoyabilir.
Çocuğunuzun yalan söylediğini fark ettiğinizde, onun doğruyu söylemediğini anladığınızı belirtin. Cezalandırmak genellikle etkili olmaz. Onun yerine hareket ve davranışlarınızla aşağıdaki adımları uygulayın:
-"Bana yalnızca doğruyu söylemeni istiyorum. Ben de sana yalnızca doğruyu söylediğime göre, birbirimize her zaman inanabiliriz."
-"Yalan yerine gerçeği söylediğin takdirde problemin boyutları büyümeyecektir."
Dürüstlüğün önemini çocuğunuza anlatmanın en etkili yolu, sizin kendi hareketlerinizle ona örnek olmanız ve doğruyu söylemenizdir. Bu nedenle, yalan söylemeyen bir çocuk görmek istiyorsanız, ona, sözleriyle davranışları tutarlı, yalan söylemeyen bir ebeveyn modeli sunun.
HAZIRLAYAN: Ayşe Çiğdem ARI-Okul Rehber Öğretmeni