Cevap: TANRILAR OKULU Gördüğün ve dokunduğun ne varsa, hepsi katılaşmış ışıktır, algıladığın her şey ise organlarının yansıttığı görüntüden başka bir şey değildir. Organların sadece senin dünyaya en yakın kısımların değildir, onlar dünyanın gerçek kurucuları, yapıcıları ve yaratıcılarıdır. Beden gerçek düşleyendir. Beden senin kişisel dünyanın gerçek yapıcısıdır. Dışımızdaki bir tanrısallığa iman etmek, bedenimizin ötesinde bir varlık olduğu düşüncesi, dünyadaki en yaygın boş inanıştır ve insanlığın en büyük katillerinden biridir. Birçok dini gelenekte, insanın dışındaki tanrı, bir ruhsal rehbere, bir ruha, insanın içindeki görünmez bir varlığa olan inancın yerini tutar. Dreamer'a göre bu inanç şekli de bir katildir. Öyle ya da böyle, bedenlerimizi reddetmeye, yaşam kalitemizi düşürmeye ve bedenlerimizi öldürmek için sürekli ve farklı girişimlerde bulunmaya yönlendirildik. İşte, insanın ölümün pençesine düşmesi ve bayağılığına kapılması böyle oldu. Beden yalan söyleyemez. Beden, Oluş'un en samimi, en dürüst kısmıdır. Bedenimiz bizi ele verir. İçinde bulunduğumuz durumda, bizim bir bütün olmadığımızı ve çatışmacılığımızı sergilemektedir. Bir gün buna hazır olduğunda, tek bir öğün yemeğin bile aşırı olduğunu anlayacaksın. İnsanın iç organları yemekleri sindirip atmak için yaratılmadı... İnsanın organları...bütün organları...düşlemek üzere oluştu! Bu onların doğal işlevidir. Beden besinlerden arındığında, yüz daha zarifleşir, zihin açık, hazır ve hızlıdır. Hücreler bile minnettar kalırlar, kendilerini yenilerler; bir iyileşme süreci, bir yeniden doğuş, yani öncelikle bedende sonra olaylar dünyasında kendini gösteren varoluşun yenilenmesi işte böyle başlar. Organlar nyiyecekten arındığında, kendi gerçek ve doğal işlevlerine, düşlemeye yeniden dönerler. Düşleme gücüyle, günlük yaşamında bir insan neyi isterse, onu maddeye dönüştürür. Dikkat et! Yiyecekten sakınmak, oruç tutmak demek değildir. Benim sözünü ettiğim şey , yerine başka bir şeyi koymaktır.. |