Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Jul 2010
Mesajlar: 736
Tesekkür: 2,123
781 Mesajinıza toplam 3,631 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| YAŞASIN: KENDİMİ BULDUM!... YAŞASIN: KENDİMİ BULDUM!... Tolga ÇELEBİ Yaşadığınız şehrin en kalabalık caddesine gidin ve bir köşeden insanları izleyin. Herkes bir koşuşturma içinde. Birçoğu dalgın, bir o kadarı gergin ve tedirgin. Yaşam koşulları insanların yüzüne yansır. Hayatın her dakikası ve hatta her saniyesi bedenimizde ve ruhumuzda bir iz bırakır. Bir sohbet esnasında, anlattığımız konu ile yüz ifadelerimizin ve beden dilimizin örtüşmesi gerekir. Örneğin büyük bir doğal felaketten ve ölümlerden bahsederken gülersek, insanlar tutarsız olduğumuzu düşünür. En mutlu olduğumuz andan bahsederken asık suratlı durursak, yine tutarsız davranmış oluruz. Bir ayette Allah C.C. “insanın en mükemmel şekilde” yaratıldığından bahsediyor. Evet, bizler kainattaki en mükemmel canlılarız. Ruhumuz, bedenimiz, duygularımız ve her ayrıntımız bizi üstün kılıyor. Fakat bizler ne kadar mükemmel yaratıldığımızın farkında mıyız? Bize verilen üstünlüklerin farkında mıyız? Daha da önemlisi, bunlar için şükrediyor muyuz? Bu gün olumlama, kuantum düşünce gibi konularda kitap yazan araştırmacıların büyük çoğunlu “şükretmenin” faydalarını yazmakla bitiremiyor. Hatta her gün şükredeceğiniz bir şey yazın diyorlar. Bizler evrenin en vazgeçilmez varlıklarıyız. Çünkü Allah C.C kainatı bizim için yarattı. Bazı ayetlerde, dünyanın insanoğlunun ayağının altına serildiğinden bahsediliyor. Tüm bunları EGO’muzu tatmin edelim diye yazmıyorum. Ne olduğumuzun farkına varmak için yazıyorum. Gerçekten kim olduğumuzu bilmemiz için yazıyorum. Her insan, çok büyük işler başarabilir. Hatta dünyayı bile değiştirebilir. Fakat bir şatla, önce kendini bilmesi gerekiyor. Farkındalık kavramı zirveye ulaştıktan sonra, inandığı her şey gerçekleştirmek için çalışabilir. Sohbet esnasında bir dostum; “kendimizi nasıl bulacağız?” diye sordu. Bende cevap olarak: “Kayıp mı oldun? Madem kendini bulamıyorsun, o halde kaybettiğin yere bak” cevabını verdim. Bizi bulmak için, bizi kaybettiğimiz yere bakmalıyız. Yani içimize,,,, Kendimizi arıyoruz. Peki, kendimizi bulduğumuzda; nasıl birini bulmak isterdik. Zeki, çevik, akıllı, duygusal, heyecanlı, hepsi ya da hiçbiri. Hani demiş ya Aşık Yunus: “Kendini bilen Allah’ı bilir” diye. Kendini bilmek bu kadar önemliymiş meğer. Kendini bilen, bu bilgi ile yaratıcısına ulaşıyor. Ne muazzam bir söz. Güç, sevgi, aşk, nefret gibi duygular genetik kodlarımıza işlenmiş. Bunlar insan olmanın gereği. Önemli olan, yaşamımızda hangi duygunun ağır basacağı. Sevgi mi yoksa nefret mi? Cömertlik mi, yoksa cimrilik mi? En önemlisi; iyilik mi, yoksa kötülük mü? Şu bir gerçek ki, Allah tüm kainatı yarattığında, bu kainatın en küçük zerresine kadar sevgiyi işledi. Bu bahsettiğim, koşulsuz bir sevgi. Nereye gidersek gidelim, sevgiyi bulabiliriz. Gerçek anlamı ile koşulsuz sevgi, Mevlana’nın dediği gibi: Sevgi, derece derece midir?
Yoksa sevmek, tüm kalbini vermek mi?
Zerrelerince sevmek mi?
Sevdiğini sandığında kişi, bu sadece sanı mıdır?
Zahiri mi, yoksa başlangıç mı?
...
Yoksa gerçek sevgiliye olan sevgi midir ona yansıyan?
Sevmek, öğreti midir? Yoksa doğuştan, fıtri mi?
Kimi, kim için seviyoruz?
Sevgili için mi, sevmek için mi, kendimiz için mi?
Sevdikçe seviyor insan…
Rabbini sevdikçe, her şeyi daha da çok seviyor.
Onlara Rahmani nazarla baktığında
Rabbinin kendine bakışını hissediyor sanki.
Onları sevdiğinde, Rabbinin kendine olan sevgisini…
Onları, Rabbi için seviyor.
O’na yaklaştıracak her şeyi de seviyor.
Yaradan’ın tecellilerine âşıksa bir de
O’nun hatırına, kusurlar kusursuzlaşıyor.
Çünkü herkese taksim edilmiş bir tecelli görüyor.
Hoşgörüyü aslında o, Rabbinden öğreniyor. Asırlar önceden bize sesleniyor bu büyük insan. Kendimizi reddetmemiz, hayatı reddetmemizdir. Yada, Emerson’un dediği gibi: “Kendimizden vazgeçip, başka insanları taklit etmek rdır.” Hepimiz aynı kaynaktan geliyoruz. Doğrularımızla, yanlışlarımızla kendimiz olmalıyız. Geçmişi affederek, geleceğe hazırlanmalıyız. Kendini yöneten insan, kendinin farkında olan insandır. Hata da yapsa, düzeltme şansı vardır. Ya farkında olmadan yaşayanlar, hatalarının da, kendinin de, yaşamının da farkında olmayan insanlar... Bunlar hayatın tamamını çok ucuza satmıyorlar mı? Okyanusta yüzen bir balık, yaşam alanının ne denli büyük olduğunun farkında mıdır? Peki ya insan, sonsuzluğa kadar uzanan evrenin ne denli büyük olduğunun farkında mı? En yüksek binanın çatısına çıkıp bağırsam; sesimi kim duyar, atmosferi aşabilir miyim? Kendi sesini dinlemek yerine, başkalarının sesini dinleyen; kendisi olmak yerine başkası olmaya çalışan, kitlelerin sesine uyan insanları bir düşünün. Çoğu bunalıma giriyor ve anti depresan haplar kullanıyor. Herkes kendi yaşamına göre düşünme eğilimindedir. Biz koca bir nehri terse akıtmaya çalışıyoruz. Bizler düşünce denizinde yaşıyoruz. Fakat düşünce evrenseldir, evrenin her yerinde mevcuttur. Bizler bu gücü sadece kullanıyoruz, beynimiz aracılığı ile kullanıyoruz. Fakat beynimiz, midenin asit salgılaması gibi, düşünce salgılamaz. Düşünce koca bir alem. Ucu yok, bucağı yok. Kimse sizi, şöyle düşün, böyle düşün diye de sınırlayamaz. Burada önemli olan, düşüncelerimin ne kadar beni mutluluğa taşıyacak. Hangi düşlerim beni başarılı kılacak sorularını cevaplamaktır. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.
__________________ Aman dikkat!!! Aklınıza gelen, başınıza gelebilir. Bu yüzden pozitif düşünün, olumlama yapın, her anın tadına varın. Güzel düşünün, iyi yaşayın. Karamsarlıktan, umutsuzluktan, enerjinizi düşürecek her şeyden uzak durun. |