Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ Sevgi Bir Seçimdir
Geçmişte birbirimize yaptıklarımızdan dolayı hala üzüntü, kızgınlık ve öfke doluysak, nasıl birbirimizin sevgi dilini konuşabiliriz ki? Bu sorunun yanıtı insan doğasının özünde yatar. Bizler, seçimler yapan varlıklarız. Bu demektir ki, zaman zaman hepimizin yaptığı gibi, kötü seçimler yapma kapasitesine sahibiz. Tenkit edici sözler, acı verici şeyler yaparız. O anda eşimizin bunu hak ettiğini düşünmüş olsak bile, bugün geriye dönüp baktığımızda bu seçimlerimizle gurur duymuyoruz. Geçmişte yanlış seçimler yapmış olmamız, gelecekte de aynı hatayı yapmamız gerektiği anlamına gelmez. Bunun yerine "Üzgünüm. Seni kırdığımı biliyorum ama gelecekte farklı davranmak istiyorum. Seni senin dilinde sevmek istiyorum. İhtiyaçlarını karşılamak istiyorum" diyebiliriz. Sevmeyi seçen birçok çiftin boşanmanın eşiğinden döndüğüne şahit oldum.
Sevgi geçmişi silmez, fakat geleceği değiştirebilir. Sevgimizi eşimizin birincil sevgi dilinde ifade etmeyi seçtiğimizde, geçmiş çelişkilerin ve başarısızlıkların üstesinden gelebileceğimiz bir duygusal atmosfer yaratırız.
Brent, duygusuz bir ifade taşıyan duvar gibi yüzüyle büromdaydı. Kendi isteğiyle değil, benim ricam zerine gelmişti. Bir hafta önce karısı Becky aynı koltukta oturmuş, kontrolsüzce ağlıyordu. Gözyaşı selleri arasından, ancak Brent'in artık onu sevmediğini ve ondan ayrılacağını söylediğini anlatabildi. Perişan olmuştu.
Sükunetini yeniden kazandığında, "Son iki üç yıldır ikimiz de çok yoğun çalışıyoruz. Birbirimizle eskiden olduğu kadar zaman geçirmediğimizin farkındaydım ama ikimizin de ortak bir amaç için çalıştığımızı düşünüyordum. Söylediklerine inanamıyorum. Daima öyle iyi ve şefkatliydi ki! öyle iyi bir babadır ki! bunu bana nasıl yapabilir?"
Bana on iki yıllık evliliklerini anlattı. Daha önce birçok kez dinlediğim bir hikayeydi. Güzel bir flört dönemi yaşamış, aşık olma deneyimlerinin zirvesindeyken de evlenmişlerdi. Evliliklerinin ilk günlerinde herkesin yaptığı gibi belirli bir düzen oturtmuşlar ve Amerikan rüyasını oluşturmaya çalışmışlardı. Zamanla aşık olma deneyiminin duygusal zirvelerinden aşağı inmişler, fakat birbirlerinin sevgi dilini konuşmayı yeterince öğrenmemişlerdi. Son birkaç yıl boyunca yalnızca yarı yarıya dolu bir sevgi deposuyla yaşamıştı. Ona her şeyin yolunda olduğunu düşünmesini sağlamaya yetecek kadar sevgi gösteriliyordu ama kocasının sevgi deposu tamamen boştu.
Becky'ye Brent isterse onunla görüşebileceğimi, Brent'e de telefonda şunları söyledim: "Bildiğin gibi, Becky beni görmeye geldi ve evliliğinizin bugünkü durumuyla ilgili sorunlarını anlattı. Ona yardımcı olmak istiyorum ama bunu yapabilmek için senin ne düşündüğünü de bilmem gerekiyor."
Hiç tereddütsüz kabul etti ve şimdi de büromda oturuyordu. Dış görünüşü Becky'ninkiyle tam bir tezat oluşturuyordu. Becky geldiğinde kontrolsüzce ağlamıştı ama Brent'in yüzünden hiçbir duygu okunmuyordu. Bununla birlikte onun haftalar, belki de aylar önce ağlamış olduğu ve ağlamasının içten içe olduğu düşüncesine kapıldım. Brent'in anlattığı hikaye bu önsezimi doğruladı.
"Onu artık sevmiyorum" dedi. "Onu uzun bir süredir sevmiyorum. Onu incitmek istemiyorum ama artık kendimi ona yakın hissetmiyorum. İlişkimiz anlamsız bir hal aldı. Artık onunla olmaktan hoşlanmıyorum. Ne olduğunu bilmiyorum. Farklı olmasını isterdim ama artık ona karşı hiçbir şey hissetmiyorum."
Brent, yüz binlerce evli erkeğin yıllarca düşündüğü ve hissettiği şeyleri düşünüyor ve hissediyordu. Bu, erkeklere sevgiyi başka birinde aramak için duygusal özgürlük veren "Artık onu sevmiyorum" avuntusudur. Bazı evli kadınlar da aynı bahaneyi kullanarak eşlerini aldatır.
Ben de geçmişte aynı şeyleri yaşamış olduğum için Brent'i çok iyi anladım. Binlerce evli kadın ve erkek bunu yaşamıştı; duygusal açıdan boş, doğru olanı yapmak isteyen, kimseyi incitmek istemeyen, fakat duygusal gereksinimleri yüzünden sevgiyi evliliğin dışında aramaya itilen binlercesi. Neyse ki ben aşık olma deneyimiyle sevildiğini hissetme ihtiyacı arasındaki farkı daha evliliğimin başlarında keşfetmiştim. Toplumumuzdaki çoğu insan bu farkı henüz öğrenemedi. Filmler, pembe diziler ve romantik dergilerde bu iki sevgi iç içe sokuldu. Böylelikle, kafamızın daha çok karışmasına sebep oldular. Oysa bunlar birbirinden çok farklı iki şeydir.
Aşık Olmak bölümünde tartıştığımız aşık olma deneyimi içgüdüsel düzeydedir. Önceden tasarlanmamıştır. Normal kadın-erkek ilişkisi bağlamında oluşur. Beslenebilir veya bastırılabilir, fakat bilinçli bir seçimle ortaya çıkmaz. Kısa ömürlüdür (genellikle iki yıl veya daha az) ve insanoğlu için Kanada kazlarının çiftleşme çağrısıyla aynı fonksiyonu yerine getiriyor gibidir.
Aşık olma deneyimi, bir insanın sevilmek için duyduğu duygusal gereksinimi geçici olarak karşılar. Birinin bize değer verdiği, hayranlık duyduğu ve bizi takdir ettiği duygusunu verir. Duygularımız, karşımızdaki kişinin bizi bir numara olarak gördüğü, zamanını ve enerjisini özel olarak ilişkimize adamayı arzu ettiği düşüncesiyle coşar. Kısa bir dönem için, ne kadar sürerse, sevilme ihtiyacımız karşılanmıştır. Depomuz doludur; dünyayı fethederiz. Hiçbir şey imkansız değildir. Birçok kişi için bu, dolu bir duygusal depoyla yaşadıkları ilk zamandır ve coşku dolu bir deneyimdir. Karımın sevgi ihtiyacını karşılamak
her gün yaptığım bir seçimdir.
Eğer onun birincil sevgi dilini bilir
ve konuşmayı seçersem,
sevilme ihtiyacını karşılamış olurum.
O da sevgimden emin olur.
Ne var ki, zamanla o zirvelerden gerçek dünyaya ineriz. Eğer eşimiz bizim birincil sevgi dilimizi konuşmayı öğrenmişse, sevilme ihtiyacımız karşılanmaya devam edecektir. Öte yandan eşimiz sevgi dilimizi konuşmuyorsa, depomuz zamanla kurur ve bir süre sonra sevildiğimizi hissetmemeye başlarız. Eşimizin bu gereksinimini karşılamak kesinlikle bir seçimdir. Eğer eşimin sevgi dilini öğrenir ve bunu sık sık konuşursam, sevildiğini hissetmeye devam eder. Aşık olma deneyiminin tutkusundan kurtulduğunda da o günleri hiç özlemez, çünkü sevgi deposu dolmayı sürdürür. Ne var ki onun birincil sevgi dilini öğrenmemiş ve konuşmayı seçmemişsem, o zirveden indiğinde, karşılanmayan ihtiyaçları yüzünden eksiklik duyar. Boş bir sevgi deposuyla yıllarca yaşadıktan sonra da muhtemelen başka birine aşık olur ve bu devir tekrar başlar.
Karımın sevgi ihtiyacını karşılamak her gün yaptığım bir seçimdir. Eğer onun birincil sevgi dilini bilir ve konuşmayı seçersem, sevilme ihtiyacı karşılamış olurum. O da sevgimden emin olur. Eğer o da benim için aynı şeyi yaparsa, benim de duygusal ihtiyaçlarım karşılanır ve her ikimiz de dolu birer depoyla yaşarız. Duygusal olarak huzurlu olduğumuzda, yaratıcı enerjilerimizi evliliğin dışında birçok yararlı proje için kullanırken, bir yandan da evliliğimizin heyecanlı ve gelişen bir evlilik olmasını sağlayabiliriz.
Zihnim bütün bunlarla doluydu. Brent'in donuk yüzüne tekrar baktım ve ona yardımcı olup olamayacağımı düşündüm. Aslında biliyordum ki, büyük ihtimalle o başka bir aşk deneyimine atılmıştı bile. Bunun başlangıç aşamalarına mı, yoksa zirvesinde mi olduğunu merak ettim. Boş bir sevgi deposunun acısını çeken pek az erkek bu gereksinimi başka bir yerde karşılama umudu olmadan evliliklerini bitirir.
Brent dürüst davrandı ve birkaç aydır başka birine aşık olduğunu anlattı. Bu duyguların kaybolacağını ve evliliğinin düzeleceğini ummuştu ama evde işler daha da kötüye gidince diğer kadına duyduğu aşk da artmıştı. Yeni sevgilisi olmadan yaşamayı hayal bile edemiyordu artık.
Brent'in çelişkisini anlıyordum. Karısını veya çocuklarını incitmeyi hiç istemiyordu ama bir yandan da mutlu bir yaşamı hak ettiğini düşünüyordu. Ona ikinci evliliklerle ilgili istatistiklerden bahsettim (Yüzde 60 boşanmayla sonuçlanıyor).Bunu duyduğunda çok şaşırdı ama o mutlu olacağından emindi. Boşanmanın çocuklar üzerindeki etkisini gösteren araştırmalardan bahsettim ama o çocuklarına iyi bir baba olmaya devam edeceğinden ve onların boşanmanın sarsıntısını aşacağından emindi. Bu kitabın konularına değinerek aşık olma deneyimiyle sevildiğini hissetmek için duyulan derin duygusal gereksinim arasındaki farkı açıkladım. Beş sevgi dilini anlattım ve evliliğine yeni bir şans vermesini önerdim. Bütün bu görüşme boyunca, benim evliliğe entelektüel ve akılcı yaklaşımımla onun deneyimlediği duygusal zirvelerin birbirinden bir av tüfeğiyle otomatik bir silah kadar uzak olduğunu biliyordum. Benim ilgimi takdir ettiğini söyledi ve Becky'ye yardımcı olmak için mümkün olan her şeyi yapmamı rica etti. Ardından da ona göre evliliğini kurtarmak için hiçbir ümit olmadığına beni temin etti.
Bir ay sonra Brent büromu aradı ve benimle tekrar konuşmak istediğini söyledi. Bu kez büroma girdiğinde, dikkati çekecek kadar rahatsızdı. Daha önce gördüğüm sakin ve serinkanlı adam değildi. Sevgilisi duygusal zirvelerden aşağı inmeye ve Brent'te hoşlanmadığı bazı özelliklerin olduğunu fark etmeye başlamıştı. İlişkiden uzaklaşıyordu ve Brent çok acı çekiyordu. Onun kendisi için ne kadar önemli olduğunu ve kendisini reddedişinin ne kadar dayanılmaz olduğunu anlatırken gözünden yaşlar geldi.
Brent benim tavsiyemi sormadan önce, bir saat boyunca sabırla anlattıklarını dinledim. Acısını çok iyi anladığımı söyledim ve yaşadığının bir kayıptan doğan duygusal bir acı olduğunu ve bu acının bir gecede geçmeyeceğini belirttim. Bununla birlikte, bu deneyimin kaçınılmaz olduğunu da açıkladım. Aşık olma deneyiminin geçici doğasını, er veya geç ama mutlaka o yüksekliklerden gerçek dünyaya ineceğimizi hatırlattım. Bazılarının aşkları evlenmeden önce, bazılarınınki de evlendikten sonra bitiyordu. Şimdi olmasının sonra olmasından çok daha iyi olduğunu düşünüyordu.
Bir süre sonra, belki de bu krizin eşiyle birlikte evlilik danışmanlığı lması için iyi bir fırsat olduğunu söyledim. Ona gerçek ve uzun ömürlü sevginin bir seçim olduğunu, birbirlerini doğru sevgi diliyle sevmeyi öğrenirlerse bu sevginin yeniden doğabileceğini hatırlattım. Evlilik danışmanlığını kabul etti ve dokuz ay sonra Brent ve Becky büromdan yeni doğmuş bir evlilikle çıktılar. Üç yıl sonra Brent'i gördüğümde, evliliğinin ne kadar harika yürüdüğünü anlattı ve yaşamının can alıcı bir noktasında kendisine yardım ettiğim için teşekkür etti. Sevgilisini kaybetmenin acısının iki yıldan fazla bir süredir geçtiğini söyledi. Gülümsedi ve "Benim depom hiç bu kadar dolu olmamıştı. Şu anda Becky de karşılaşabileceğiniz en mutlu kadın" dedi.
Neyse ki Brent aşık olma deneyiminin dengesizliğinden fayda gören biriydi. İki insan asla aynı gün aşık olmaz ve asla aşkları aynı günde bitmez. Bu gerçeği keşfetmek için sosyal bilimci olmanız gerekmiyor. Şarkıları dinleyin, yeter. Brent'in sevgilisinin aşkı tam zamanında bitmişti.
Brent ve Becky'ye danışmanlık yaptığım dokuz ay boyunca, daha önce çözmedikleri birçok problem üzerinde çalıştık; fakat evliliklerinin yeniden doğuşunun anahtarı, birbirlerinin birincil sevgi dilini keşfetmeleri ve bunu sık sık konuşmayı seçmeleriydi. |