24-12-2010, 05:07 PM
|
#56 (permalink)
|
Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ Farkı Yaratan Sevgidir
Sevgi bizim tek duygusal gereksinimimiz değildir. Psikologların gözlemlerine göre, temel gereksinimlerimiz arasında özgüveni, güvende olduğunu ve önemli olduğunu hissetme gereksinimleri de vardır. Ancak, sevilme ihtiyacı bu gereksinimlerin tümüyle etkileşim halindedir.
Eğer eşim tarafından sevildiğimi hissedersem, sevdiğimin bana bir zarar vermeyeceğini bilerek rahatlayabilirim. Onun yanında kendimi güvende hissederim. İşimde birçok belirsizlikle yüz yüze gelebilirim. Yaşamın başka alanlarında düşmanlarım olabilir; fakat eşimleyken kendimi güvende hissederim.
Özgüven duygum, eşimin beni sevdiği gerçeğiyle beslenir. Sonuçta, eğer o beni seviyorsa, ben sevilmeye değer olmalıyım. Annem ve babam bana kendi değerim konusunda olumsuz veya karışık mesajlar vermiş olabilir; fakat eşim beni bir yetişkin olarak görüyor ve beni seviyor. Onun sevgisi benim özgüvenimi tazeliyor.
Kendimizi önemli hissetme ihtiyacı, çoğu davranışımızın gerisindeki duygusal güçtür. Yaşam başarma arzusuyla anlam kazanır. Yaşamamızın bir anlamı olsun, varlığımız bir işe yarasın isteriz. Önemli olmanın ne anlama geldiği konusunda kendi fikirlerimiz vardır ve hedeflerimize ulaşmak için çok çalışırız. eşimiz tarafından sevildiğimizi hissetmek önemli olduğumuz duygusunu artırır. "Eğer beni seven biri varsa, bir önemim olmalı" diye düşünürüz.
Önemliyim, çünkü yaratılış düzeninin zirvesinde duruyorum. Soyut terimlerle düşünme, düşüncelerimi sözlerle ifade etme ve kararlar verme yeteneğim var. Basılmış veya kaydedilmiş sözlerin yardımıyla yardımıyla benden önce yaşamış insanların düşüncelerinden yararlanabiliyorum. Başka bir çağda veya kültürde yaşamış olsalar da, onların deneyimlerinden faydalanabiliyorum. Aile üyelerinin ve arkadaşların ölümüne tanık oluyor ve maddenin ötesinde varlık olduğunu düşünüyorum. Bütün kültürlerde, insanların ruhsal aleme inandığını keşfediyorum. Bilimsel gözlemlerle eğitilmiş zihnim eleştirel sorular yöneltse bile, bunun gerçek olduğunu kalbim bana söylüyor.
Ben önemliyim. Yaşamın bir anlamı var. Daha yüce bir amaç var. Buna inanmak istesem de, biri bana sevgisini ifade edene kadar kendimi önemli hissetmeyebilirim. Eşim bana zamanını, enerjisini ve çabasını severek verdiğinde, önemli olduğuma inanırım. Sevgisiz kalırsam, bütün bir ömrü önem, özgüven ve güvence arayışıyla geçirebilirim. Sevgiyi deneyimlediğim zaman, tüm bu gereksinimlerim olumlu yönde etkiler. Şimdi potansiyelimi geliştirmek için özgürüm. Özgüvenimle daha çok güvencedeyim ve kendi gereksinimlerime yoğunlaşmak yerine, artık çabalarımı dışarıya yöneltebilirim. Gerçek sevgi her zaman özgürleştirir.
Evlilik ortamında sevildiğimizi hissetmezsek, aramızdaki farklar gözümüzde büyür. Birbirimizi ortak mutluluğumuzu tehdit eden kişi olarak görmeye başlarız. Özgüven ve önem duyguları için savaşırız ve evlilik bir cennetten ziyade bir savaş alanı haline gelir.
Sevgi her şeye yanıt değildir; fakat canımızı şeylere yanıtlar arayacağımız bir çift, birbirlerini kınamadan aralarındaki farkları tartışabilir. Çelişkiler çözümlenebilir. Farklı iki insan birlikte uyum içinde yaşamayı öğrenebilir. Birbirlerinin en iyi yanlarını nasıl ortaya nasıl ortaya çıkarabileceklerini keşfederler. Bunlar sevginin ödülleridir.
Eşinizi sevme kararı, içinde çok büyük bir potansiyel barındırır. Onun birincil sevgi dilini öğrenmek ise bu potansiyeli gerçekliğe dönüştürür. dünyayı döndüren gerçekten sevgidir. En azından Jean ve Norm için böyleydi. |
Offline
| |