Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09-01-2011, 01:42 AM   #1 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart En İyiye Doğru...


1- İletişiminizin anlamı almış olduğunuz tepkilerdir.

- İnsanlarla sosyal ve iş hayatımızda iletişim kurarken bazen almak istediğimiz cevabın tam tersini alabiliriz veya onun cevabı bizi tatmin etmeyebilir veyahut bizim saçmaladığımızı söyleyebilir vs...

O halde yapılacak olan nedir?

Tabii ki ilk önce çözüme odaklanıp onun dünyasında bu olayın tarifi nasıl, iletişim kurarken vücut dilim başka, dilim başka bir şey mi söylüyordu? Yoksa başka nedenler mi var? diye düşünüp bu geri bildirimi yararlı bir yöne alıp iletişimimizin amacına ulaşmasını sağlamalıyız. Yani iletişim kuruyoruz ama karşıda bu nasıl bir tepki doğuruyor?

Örnek 1: Cemil bir boyacının yanında çalışıyor ve henüz 15 yaşında, Ustası ona bir fırça getirmesini söylüyor ama Cemil gidip rast gele bir fırça alıp geliyor. Cemil'in ustası getirdiği fırçanın bu duvara gitmeyeceğini söyleyip sinirleniyor ve çok beceriksiz olduğundan bahsedip onu azarlıyor. Cemil'in kalbi kırılıyor ve başka bir boyacının yanına çırak olarak giriyor.

Örnek 2: Boyacı ustası Cemil'e bu işi öğretmekte kararlı. Cemil'e masanın üzerinde duran 3 numaralı fırçayı alıp getirmesini söylüyor Cemil fırçayı getiriyor.

Sonuç: 1. örnekte çocuğa tam olarak ne yapması gerektiği anlatılmadığından aslında hatalı olan kişi olmasına rağmen Cemil'i azarlıyor. 2. örnekte ise ustası onun bilgi ve tecrübe düzeyini iyi bildiğinden onun anlayacağı dilden konuşarak hem iletişimine olumlu cevap alıyor hemde Cemil'in mesleği öğrenmesini sağlıyor.

2- Başarısızlık diye bir şey yoktur. Sadece geri bildirim (feedback, sonuçlar) vardır,

- Başarmak nedir? Bir sonuç mu yoksa bir amaç mı? Başarısızlık kişilikle ilişkili midir? İnsanların kaç çeşit huyu, karakteri, bilgisi ve yaptığı işi vardır. Bu binlerce konunun hepsinde mi başarısız olurlar?

Elbette ki başarmak sonuçlardan sadece bir tanesidir. Başarıya giden yol mutlaka vardır. Doğru zamanda ve doğru yöntemlere göre başarı bulunabilir. İnsanların binlerce yönü gelişmiş ve sadece bunların arasından birkaç tanesinde olumsuz sonuçlar alınabilir.

Örnek 1: Ozan okulda çok başarısız olduğunu düşünüp bu işin altından nasıl çıkacağına bir türlü karar veremiyor. Günde 2 saat çalışmasına rağmen hiç memnun değil sonuçlardan. Günde 2,5 saat çalışıyor yine olmuyor. En son pes edip okulda kalmayı göze alıyor ve çok başarısız birisi olduğunu düşünüp dünyaya küsüyor.

Örnek 2: Yıldırım ise okulunda başarıyı yakalayabileceğine inanıyor ama sonuçlardan memnun değil dersler zayıf. Zayıfların nedenini araştırıyor. Türkçe dersi için sadece öğretmenin anlattıklarını dinliyor, matematikte derste gördüğü örnekleri tekrar ediyor, Fen bilgisi dersinde sadece sorumlu olduğu yerlere çalışmış vs. ama yinede iyi not alamadığı tespit etmiş. Sonra ders çalışma yöntemlerini tek tek değiştirmiş. Türkçe dersi için bol bol kitap okuma, ders tekrarı, gelecek derse hazırlık çalışmaları ve ders öncesi konu ile alakalı sorular hazırlamak gibi teknikler... Matematik için bol bol alıştırmalar çözüp başka kaynaklarda da örnekler yapmış vs. çalışma yöntemlerini deneyerek okulda başarılı olmuş...

Sonuç: 1. ve 2. örnekte bariz olarak görülen fark sadece ders çalışma yöntemlerinden kaynaklanan durumlardır. Eğer Ozan mücadeleden vazgeçmeyip ders çalışma tekniğini değiştirseydi yani olumsuz veya başarısız olarak tanımladığı durumu sadece yöntemin başarısızlığına ait olduğunu düşünseydi sonuç 2. örnekteki gibi olurdu. Buna göre başarı sadece seçtiğimiz yöntemin sonucudur.

Eğer başarıyı yakalamak istiyorsak sürekli uyguladığımız yöntemleri değiştirerek yeniden denemeliyiz...

3- Her insanda ihtiyacı olan kaynaklar mevcuttur.

- İnsanlar bir işi yapabilmek için ne gibi içsel kaynaklara ihtiyaç duyarlar? Bir iş yaparken aynı işi daha iyi yapabilen başka biri ile arasındaki fark nedir?

İnsanlar bir işi yapabilmeleri için gerekli tüm iç kaynaklara sahiptirler. Bir iş yapılırken aynı işi daha iyi yapan başka biri ile aramızdaki tek fark uygulama yöntemidir.

Örnek 1: Bir yüzücü her gün idman yapıp duruyordu, yarışmalara hazırlanıyordu. Öyle ki günde sekiz saat boyunca çalışıyordu, yarışma günü geldiğinde üçüncü olmuştu.

Örnek 2: Başka bir yüzücü ise sistemli ve yüzme kabiliyetini geliştirecek programlar uygularken aynı zamanda çalışırken arkadaşlarına seyirci desteği yaptırıp, beline bağlı bir ipin kendisini öne doğru çektiğini düşünüyor buna benzer teknikler deniyordu. Bazen içsel bir ses ile moral ve performans telkinleri veriyordu kendi kendine. Defalarca hayalinde yarışmaya girip birinci geldiğini düşünüyordu. Yarışmayı aynen yaşıyordu. Yarışma günü geldiğinde sonuç kendisini şaşırtmamıştı.

Sonuç: Örnek 1 deki yarışmacı sadece fiziksel alıştırmalar yapıyordu 2. yarışmacı ise içindeki başka kaynakları da kullanarak farkı farklı olmakla atmış oldu...

4- Her davranışın altında pozitif bir neden vardır.

- Hey ne demek bu? Biri size karşı baskıcı davranışta bulunacak ve bunun altında pozitif bir neden yatacak?

Evet sizce bu ne demek? İletişim kurduğumuz birinin bu tip davranış ya da iletişim yönüne iten içsel sebepler ne olabilir? bu kişinin yerinde olsam (empati) beni böyle söylemeye veya davranmaya iten sebep ne olabilirdi?

Çoğunuz izlemiştir "Kızıl Ejder" Hannibal Lecter klasiğini. Bu filmde çocukluğunda babasından şiddet gören ve altını ıslattığından dolayı "senin cinsel organını keseyim de gör" diye tehditler işiten, psikolojisi yıpranan katilin, bir çocuğu esir alarak boğazına bıçak dayandığında o çocuğun babası, katilin geçmişindeki baskılara atıfta bulunarak oğlunun korkudan altını ıslatmış olduğunu görünce "seni pis çocuk, yine altını ıslatmışsın senin organını keseyimde gör", sonra katile "kes onu çabuk" deyip katilin çocuktan yana çıkmasını sağlamıştır. Katil çocuğu bırakıp adamın üzerine yürümüş ve çocuk kurtulmuştur. Adam, katilin bu davranışa sevk edilmesindeki pozitif nedenleri düşünmeseydi çocuğunu kaybedebilirdi.

- İletişim kurduğumuz kişilerin penceresinden de bakarak daha sağlıklı bir iletişim kurabiliriz. Kendimizi müşteri yerine koyarak üründeki garanti süresini, üründeki faydayı, konforu vs. daha da iyileştirip o alanda bir numara olabilirsiniz.

- Veya işe girerken patronun aradığı özelliklerin ne olabileceği konusunda kendinizi onun yerine koyarak karar verip işe girişinizi garantiye alabilirsiniz.

5- Güç, amaçlanan hedeflere ulaşabilmektir.

- Güçlü olmak nedir? Kişisel tarihimde kendimin güçlü biri olduğuna nasıl karar verebilirim? Ne yaparak güçlü olabilirim?

Kimi insan yenilmezlikten, kimisi başarılı olmaktan, kimi de yaptırım gücünün büyüklüğünden kendini güçlü hissedebilir. İnsanlar kişisel tarihinde güçlü olduğuna karar verebilmesi için aldığı başarıların veya kararların çokluğuna bakabilir. Güçlü olabilmek için hayatınız ile ilgili sorumlulukları üzerinize alın, kendiniz hakkında kendiniz karar verin ve hemen bu kararları uygulamaya geçirin başarana kadar da yöntem değiştirin. Böyle yaparak güçlü hale gelebilirsiniz.

6- İnsanlar algılayabildikleri arasında en iyi seçimi yaparlar.

- Algılama yeteneğimiz nasıl çalışır? Bu yeteneği nasıl geliştirebiliriz? Bu yetenek ne işimize yarar?

Algı yeteneğimizi daha önceki derslerde de anlatıldığı gibi bir diyagramla ifade
edelim.

Durum girişi-> Algı organları (göz,kulak vs.) -> ı
I
-<-----<--------<--------<----------<-------- V
I
V-> algı filtreleri --> bilinç--> bilinçaltı ---> ı
I
-<-----<--------<--------<----------<-------- V
ı
V--> değerlendirme sistemi --> çıkış

Yukarıdaki diyagramda algı organlarının yanında algı organlarından gelen bilgileri seçici bir sistemle algı filtrelerinden geçtikten sonra bilinç, durum değerlendirme yaparak davranışımızı seçer ve biz de davranışı sergileriz. Algı yeteneğimizi geliştirmek için bilgi, akıl, duygu vesair düzeylerimizi geliştirmemiz gerekir. Bir dil öğrenen algı yeteneğine bir + daha kazandırmakla birlikte hayatını dil yüzünden idame ettirebilir.

Bir profesörün algı yeteneği ile bir öğrencinin algı yeteneği arasındaki farkı yazmaya hiç gerek yok.

7- Harita sahanın kendisi değildir.

8- Her zaman bir seçenek daha vardır.

"Bu strateji bana hepimizin sürekli duyup örnek aldığı EDİSON'u hatırlattı hiç vaz geçmeden başka seçenekler üzerinde durarak binlerce deney sonucu lambayı bulması bu gün tüm insanların idolü haline gelmesine sebep olmuştur." demiştik. Öyleyse hayatımızı adadığımız projelerimiz için aldığımız sonuçlar olumlu değilse mutlaka yöntem değiştirip yeniden denemeliyiz.

9- İnsan yaşantısının bir yapısı vardır.

İnsanlar duygu, fikir ve akıl gibi oluşumların bileşimi olarak bunları kullanırken hangi sistemi kullandığı çok önemlidir. İnsanların hayatlarında mutsuz olması kafasındaki duygu, akıl ve fikir gibi objelerinde olumsuzluklarla dolu olduğunu gösterir. Örneğin bir davranışta bulunacaksak önce akıl ile dış dünyayı içerisine duygu katarak sentezleriz sonra kafamızda hareket tarzına ilişkin bazı fikirler oluşur ve bunu bir sabite haline getirerek harekete geçeriz. Sonuç olumsuz bir feedback (geri bildirim) ise kendimizi başarısız ve mutsuz olarak görmeye başlarız. Oysa yaşantımızın belirleyici unsurlarından olan fikirlerimizi, akıl yürütme yeteneğimizi ve duygularımızı değiştirir ve ona göre hareket edersek daha güzel sonuçlar çıkarabiliriz. Yani yaşantımızı oluşturan bu yapıları değiştirerek hayatımızı değiştirebiliriz.

10- Eğer bir insan bir işi başarabiliyorsa bunu herkes yapabilir.

Harry ALDER bir kitabında insanları bilgisayara benzetmiştir. Donanım (kafa, kol, beden, beyin vs.) herkeste aynıdır. Farklı olan sadece yazılımdır. Bir bilgisayara muhasebe programı yüklerseniz muhasebe yeteneği olur.

Bir kişide, başarılı birinin davranış, düşünüş ve duygularını aynen modellersek aynı yeteneğe sahip olur. Mesela karbon atomunu elmasın oluştuğu şartlara (modellemelere) tabi tutarsak o da elmas olma şansına sahip olur. Mesele bu kadar basittir. Eskiden yazdığım bir konu size bu stratejiyi daha iyi açıklayabilir.

MÜKEMMELLEŞME

Merhaba, sevgili öğrenciler ve hayatını öğrenmeye adayan insanlar...

Hayat boyu öğrendiklerimizi, bilimde veya hayatımızın herhangi bir parçasında kullanmayı, istediğimizde okuduğumuzu ya da öğrendiğimizi hatırlamayı istemez miyiz?

NEDEN SİZ DE BİR PROFESYONEL OLMAYASINIZ? NEDEN DERSTE EN İYİ OLMAYASINIZ? VE NEDEN AMACINIZA YÖNELİK EN İYİ OLMA YOLUNDA DEĞİLSİNİZ? SİZLERİ BEKLİYORUM.

Mükemmelleşmiş insanların ardındaki sır nedir?

Neden, bizler bu sır denen ama gayet aşikar olan yöntemleri merak etmiyoruz?

Hep gıpta ile izlediğimiz o sanatçılar, bilim adamları, sporcular, ressamlar, yazarlar yani hayatını profesyonelliğe adamış insanların yeteneklerini KAZANMAYA NE DERSİNİZ?

O halde başlayalım...

Herkesin bildiği bir atom parçacığı olan karbon (c) atomu bazı şartlar da elmas halini alabiliyor. O halde o modeli kullanan bütün karbon atomu aynı şartlarda elmas olabilme şansına sahiptir. Yani bizler de; bilinçaltımızı duygularımızı, deneyimlerimizi, alışkanlıklarımızı o konuda üstünleşmiş bir insanın çalışma sistemiyle modelleyebiliriz.

O HALDE HAYATINIZDA MÜKEMMELLEŞMEK İSTEDİĞİNİZ BİR KONU İÇİN O KONUDA YETENEĞİNİ GELİŞTİREN BİR MODEL BULUN VE YENİ YETENEĞİNİZE MERHABA DEYİN...


Alıntıdır.

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla