Cevap: Astral Meditasyon ve Ters Düşünme Lusid Rüya Ne Zaman Görülür?
Bazen alakasız bir saatte uykunuz gelir ve uzanmak istersiniz. Mesela okuldan geldiniz öğlen 3-4 gibi. Çok tatlı bir uykudur o. Genellikle o uyku bitmek üzereyken lusid rüya görünür ve genellikle lusid rüya bittiğinde anında uyanırsınız.
Bazen de gece erken yattığınızda 10 gibi mesela sabah 5-6 gibi uyanırsınız. Ne alaka dersiniz. Saat 5-6 gibi uyanmadan önce lusid rüya görürsünüz ve rüya bittiğinde uyanırsınız, hatta rüyanın son kısmında artık gözünüzün teki açıktır, hala devam eder. Rüya ama uyandım nasıl olur hala görüyorum dersiniz.
Lusid rüyaları görmenin bir yolu henüz yok. Yani bir tekniği yok ama çok sık yaşanan bir durumdur. Uykuyla uyanıklık arasında olur. Uyanırsınız hala rüya devam eder gibi olur.
Rüyadayken rüyada olduğunuzu anlarsınız. Lusid rüyaların bir özelliğidir bu. Ama diyeceksiniz ki madem anladık niye rüya bitmedi?
Bakın farkındalık mantığından yola çıkın;
Düşündüğünüzü izlediniz, düşünceniz biter mi? Yenisi gelir sonraki gelir…
Lusid rüya görürken rüyada olduğunuzu fark ettiniz. Rüyada gerçekleşen bir gerçeklik yakalayın. Bir doğa olayı. Yapay ve hayali olmayan gerçekte de olan bir şey. Mesela deniz, ağaç, çiçek gibi. Ona odaklanın.
Kendimden bir örnek vereyim. Geçen sene yaşadığım bir deneyimden...
Lusid rüya görüyordum. Rüya gördüğümün farkındaydım. Farkında olan bir insan isterse rüya görebilir istemezse göremez. Farkındalık, uygulamak istediğiniz şeyi önceden size sorar. Rüya görmek istediğinize emin misiniz şeklinde siz eveti seçebilirsiniz. Farkındalık kontrolün sizde olmasıdır. Neyse...
Rüyamda nerede olduğunu bilmediğim bir yazlık evdeydim. Fakat çok ilginçti evin yeri. Deniz çok yüksekti evle aynı hizadaydı ve derindi deniz. Ama dalgalar çok netti arkadaşlarım vardı rüyamda çok samimiydim onlarla ama hiçbirini gerçek hayatta tanımıyorum. Hatta sevgilim bile vardı. Eğleniyorduk atlıyorduk suya. Sonra suya odaklandım. Rüyada olduğumu izledim. Sadece izledim baktım ego bana neler hazırlamış. İzlerken ego tabi izlediğimi anladı ve bilinç seviyesine geçtim. Astral seyahat gerçekleşti. Bodrumun gümbet plajındaydım. Gece saat 2:30'du. Tek başınaydım. Orada dolaştım gezdim. İki tane dükkan kapanmış. Bir süredir gitmemiştim. Her yer aynıydı. Daha önce gördüğüm yerlerdi. Bir süre orada durdum sonra astral seyahati bıraktım.
Doğal bir olaya odaklandım fakat farkındalık kurallarını uyguladım.
Uyanıkken düşüncelerimizi izlediğimizde farkındalık gerçekleşiyordu. Rüyadayken de rüyayı izlediğimizde ve doğal olaya odaklandığımızda astral seyahat gerçekleşiyor. Çünkü astral seyahat rüyanın bilinçli halidir. Farkındalık da düşünmenin bilinçli halidir.
Bir şeye daha açıklık getirmek lazım. Aslında astral seyahate çıkmadaki en önemli detay nefestir. Bir süre sırt üstü uzandığınızda nefes alıp vermenizi bile duymamaya, hissetmemeye başlıyorsunuz, farketmişinizdir. İşte o durumda nefesinizi verdikten sonra mümkün olduğu kadar tutmaya çalışın, tabi kendinizi zorlamadan. Çünkü ayrılma nefes verildikten sonraki bekleme aşamasında gerçekleşiyor. Zaten verdikten sonra daha uzun nefes tutabileceksiniz. Az bir nefes size idare edecektir çünkü ayrılma kısmen başladığı için vücudun enerji ihtiyacını karşılayan ruh ve beden arası ilişki azalacak bedenin ihtiyacı olan yakıt yani oksijen itiyacı da azalacaktır. Ayrıca mümkün olduğu kadar çıplak olun yani üstünüzü örtmeyin ve sabah uyandığınızda yataktan çıkamadan deneyin uyku sersemiyken. Zihin boş olsun. Geceleyin bütün günün sorgulaması kafanızdan geçer. Ya da kulaklığı taktınız uzun süre müzik dinlediniz ya da film izlediniz sonra uzanınca zaten çınlama aşamasında olacaksınız. Öyle denemek daha yararlı olacaktır. Ya da kitap okuduktan sonra. Amacımız mümkün olduğu kadar zihin boşken denemek.
Ben plajda güneşlenirken denemiştim. Çok kolay olmuştu. En hızlı çıkışımdı diyebilirim. Üşengeç ve yorgun olunca ama uykunuzu almış olunca daha kolay oluyor. Bir kez çıkınca zaten ince bir nokta var sözlerle anlatılamayacak nefesle ilgili onu anlayacaksınız. Nefesinizi verdikten ikinci nefesi almadan önceki aradaki beklemede gizli her şey. Merkezlenme enerjisinde yani. Çakraları o enerji çıkarıyor.
Çakralar ruh ve bedeni birleştiren vidalardır. Ruh bedene gerekli olan enerjiyi o vidalardan verir. O vidaları gevşetince astral beden ile ayrılıyorsunuz.
Bazı püf noktaları sıralayayım;
* Gece yatmadan önce havuç yemenizi tavsiye ederim orta boy 2 tane.
* Gece astral seyahati denemeyin. Yatın uyuyun. Sabah uyandığınızda üstünüzü çıkarın (su içmeden, yemek yemeden daha yataktasınız) iç çamaşırınızla kalın yorganın üstüne yatın direk ve kafanızın altında yastık olmasın.
* Nefesinizi yavaşlatın. İlk başta 2-3 derin nefes alın, sonra nefes aldıktan sonra tamamen verin, verdikten sonra bir sonraki nefesi almadan önce bekleyin. O beklemeyi ne kadar uzatabilirseniz o kadar iyi. Çünkü o beklemede çıkış olacak.
* Kendinizi kasmayın serbest bırakın.
* Başka bir şeye odaklanın astral seyahate çıkacağınızı düşünmeyin. Araba sürdüğünüzü hissedin mesela. Başka bir şey düşünün alakasız bir şey (ters düşünme) ne biliyim denizde yüzdüğünüzü filan düşünün. Sonra alnınızı bekleyin. Alnınız atmaya başladı mı telkine başlayın (tekniklerden birini uygulayın) sonra karnınız acıyacak canınız yanacak bağıracak gibi olacaksınız aaaaaaaa diyeceksiniz ve çıkacaksınız. Karnınız acımaya başladı mı gözlerinizi açmadığınız sürece sorun yok ayrılmayı durduramazsınız. Çıktığınızda korkmayın sakinliğinizi koruyun. Çıkınca kolay kolay bozulmuyor siz istemediğiniz sürece.
* Önce farkındalık ve meditasyon çalışın. Eğer meditasyonu iyi bilirseniz farkındalığınız varsa yatakta beklediğiniz süre 1 saatten 10 dakikaya iner.
* Sabah kalkınca denerseniz de 15 dakikada yaparsınız. Sabah kalkınca odadan ayrılmayın sadece üstünüzü çıkarın. Mesela ilkokul günlerinizi düşünün. Sabah 8 de kalktınız okula gideceksiniz. Uyandınız uyku sersemisiniz odaya anneniz geldi oğlum kar tatiliymiş bugün dedi. Sizde o muhteşem duyguyla yatağa tekrar yatıyorsunuz gibi soyunup yorganın üstüne uzanın.
Ruh? Ruh tahmin ettiğiniz şey değil aslında. Ruhu toz bulutu olarak düşünün. Bizim içimizde değil, dağınık halde. Ayrıca monteli de değil ama ben anlama kolaylaşsın diye öyle anlattım. Ruh bedenden zaten bağımsız aslında. İkisi farklı şeyler. Yani ruh farklı bir boyutta ve zaman mekan kavramının tam olarak olmadığı bir boyutta. Zihnimiz kelimelerle anlatamaz ruhu. Ruh ayda da olabilir sen evdeyken yan odada olabilir sen normal faaliyetini yapıyor olabilirsin.
Astral seyahatte sadece şimdiki zaman vardır. Farkındalık da zaten anda kalmaktır. |