Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13-01-2011, 06:43 PM   #67 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ



Kişisel Bir Söz

Sevgi Deposunu Dolu Tutmak başlığında sizleri "Beş sevgi dilini anlamak ve eşinizin birincil sevgi dilini konuşmayı öğrenmek, eşinizin davranışlarını kökten değiştirebilir" diyerek uyarmıştım. Şimdi soruyorum: "Ne düşünüyorsunuz?" Bu sayfaları okumuş, birçok çiftin yaşamına tanıklık etmiş, küçük köyleri ve büyük şehirleri ziyaret etmiş, benimle danışmanlık büromda oturmuş ve restoranlarda insanlarla konuşmuş biri olarak ne düşünüyorsunuz? Bu kavramlar evliliğinizin duygusal atmosferlerini kökünden değiştirebilir mi? Eşinizin birincil sevgi dilini keşfedip, bunu ısrarla konuşmayı sürdürürseniz ne olur?

Siz bunu deneyinceye kadar ne siz, ne de ben bu soruyu yanıtlayamayız. Evlilik seminerlerimde bu kavramı işiten birçok çift, sevme biçimini yapmanın ve sevgilerini eşlerinin birincil sevgi dilinde ifade etmenin evliliklerinde çok büyük değişiklik yarattığını söylüyor. Sevgi için duyulan gereksinim karşılandığında, çiftin yaşamın diğer yönleriyle çok daha yapıcı bir şekilde uğraşabileceği bir iklim oluşur.

Evliliğe değişik bir kişilik ve geçmişle bakarız. Evlilik ilişkisine kendi duygusal yükümüzü getiririz. Farklı beklentiler, her şeye farklı yaklaşımlar ve hayatımızdaki en önemli şeyler konusunda farklı görüşlerle geliriz. Sağlıklı bir evlilikte, bu perspektif farklılıkları özel olarak işlenmelidir. Her şeyde hem fikir olmamız gerekmez; fakat bölücü olmamaları için, farklılıklarımızla başa çıkacak bir yol bulmalıyız. Sevgi depoları boş olan çiftler çoğunlukla tartışır ve birbirlerinden uzaklaşır. Hatta bazılarının tartışma esnasında sözel ve fiziksel olarak şiddete başvurma eğilimi vardır. Fakat sevgi deposu dolu olduğu zaman, farklılıkları ve sorunları tartışmaya açık, anlayış dolu bir arkadaşlık ortamı yaratılır. Evlilikte hiçbir şeyin sevgi gereksiniminin karşılanması kadar önem taşımadığından eminim.

Sevme yeteneği -özellikle eşiniz sizi sevmiyorsa- bazılarına imkansız gibi görünebilir. Böyle zor bir sevgiyi yaratabilmek için ruhsal kaynaklarımıza yönelmemiz gerekebilir. Ben yıllar önce kendi evliliğimdeki sorunlarla yüz yüze geldiğimde, Tanrıya ne kadar ihtiyacım olduğunu bir kez daha keşfetmiştim. Bir antropolog olarak eldeki verileri inceleyip gözden geçirmek üzere eğitilmiştim. Hristiyan inancının köklerine inmeye karar verdim. İsa'nın doğumunu, yaşamını, ölümünü ve göğe yükselişini anlatan tarihi yazıları inceleyince, ölümünün bir sevgi ifadesi, göğe yükselişinin ise gücünün engin bir işareti olduğu görüşüne vardım. Size, ölürken kendisini öldüren kişiler için dua eden bu kişi hakkında kendi araştırmanızı yapmanızı öneriririm: "Tanrım, onları affet; çünkü onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar." Bu, sevginin en uçtaki ifadesidir.

Ülkemizdeki yüksek boşanma oranı, binlerce evli çiftin boş bir sevgi deposuyla yaşadığının bir göstergesidir. Evden kaçan ve kanuna karşı gelen gençlerin sayısının giderek artması, çocuklarına sevgi göstermeye çalışan ana-babaların yanlış sevgi dilini konuştuğunu gösterir. Bu kitaptaki kavramların, ülkemizdeki evlilikler ve aileler üzerinde bir etki yaratacağına inanıyorum.

Sosyoloji ve psikoloji profesörlerinin evlilik ve aile yaşamı dersleri için yararlı bulmasını ümit etmeme rağmen, bu kitabı yüksekokulların ve üniversitelerin kütüphanelerinde saklanacak bir tez olarak yazmadım. Bu kitabı evliliği inceleyenler için değil, evli olanlar, aşık olma halini yaşayanlar, evliliğe birbirlerini mutlu etme hayalleriyle girip, günlük yaşam gerçeğinde bu hayali tamamıyla yitirme tehlikesi içinde olanlar için yazdım. Umudum, binlerce çiftin hayallerini yeniden yakalamakla kalmayıp, bu hayalleri gerçekleştirmek için bir yol bulmasıdır.

Bu ülkedeki evli çiftlerin potansiyellerinin özgür kalacağı bir günü hayal ediyorum. Karı-kocaların dolu sevgi depolarıyla yaşayabilecekleri ve hem çift, hem de bireyler olarak potansiyellerini sergileyebilecekleri bir günü hayal ediyorum. Çocukların sevgi ve güvenlik dolu evlerde büyüdükleri, gelişen enerjilerini evde bulamadıkları sevgiyi aramak yerine sevgiyi sunmaya ve öğrenmeye kanalize edebildikleri bir günü hayal ediyorum. Bu kısa kitabın sizin ve sizin gibi binlerce çiftin evliliklerinde sevgiyi alevlendirmesi en büyük dileğim.

Mümkün olsaydı, bu kitabı bu ülkedeki tüm evli çiftlere şahsen verir ve "Bunu sizin için yazdım" derdim. "Umarım yaşamınızı değiştirir. Eğer değiştirirse, mutlaka onu başka birine verin." Ben bunu yapamam ama eğer siz bu kitabı ana-babanıza, kardeşlerinize, evli çocuklarınıza, yanınızda çalışanlara, kiliseniz, caminiz ve sinagogunuzdakilere verirseniz mutlu olurum. Kim bilir, belki hayalinizin gerçekleştiğini birlikte görürüz.

Gary Chapman

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla