Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17-01-2011, 02:50 AM   #12 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: İçindeki Devi Uyandır Kitabından Alıntılar



"İnsanların hayatlarını kendi çabalarıyla yükseltme yeteneğinden daha cesaret verici bir şey bilmiyorum."
HENRY DAVID THOREAU

Çoğumuz kararlarımızın büyük bölümünü bilinçli olarak vermeyiz. Özellikle bu çok önemli üç kararı! Bunun karşılığında da çok pahalı bir bedel öderiz. Aslına bakarsanız, çoğu insan benim "Niagara Sendromu" dediğim durumu yaşamaktadır. Bence hayat bir nehir gibidir. Çoğu insan bu nehre, sonunda nereye çıkacağına karar vermeden atlar. Böylece çok geçmeden akıntıya kapılırlar. Günlük olaylar, günlük korkular, günlük zorluklar... Nehrin çatal oluşturduğu yerlere vardıklarında, hangi tarafa gitmek istediklerine bilinçli biçimde karar vermezler, kendileri için hangi tarafın uygun olduğunu da düşünmezler. Kendilerini akıntıya bırakmakla yetinirler. Kendi değerleriyle yönetilmek yerine çevre tarafından yönetilen o insan kalabalığına katılırlar.

Sonuç olarak, kontrolün kendi ellerinde olmadığını hissederler. Böyle bilinçsiz bir durumda kalmayı sürdürürler. Tâ ki günün birinde kükreyen suların sesi onları uyandırana kadar... Bir de bakarlar ki, küreksiz bir kayığın içinde, Niagara Çavlanından beş metre gerideler. O anda, "Hay Allah!" derler, ama artık iş işten geçmiştir. Aşağıya düşeceklerdir. Bazen bu düşüş, duygusal bir düşüştür. Bazen fiziksel bir düşüştür. Bazen finansal bir düşüştür. Hayatınızda bugün yüzyüze olduğunuz güçlükler, büyük ihtimalle, nehrin yukarısındayken verilen iyi kararlarla önlenebilirdi.

Kudurgan bir nehrin sularına kapılmış durumdayken olayları nasıl tersine çevirebiliriz? Ya kürekleri suya daldırıp ters yönde deliler gibi kürek çekerek, ya da ileriyi planlamaya çalışarak. Gerçekten varmak istediğiniz yere doğru bir rota çizerek... Elinizde bir plan ya da harita bulundurup, yol üzerinde kaliteli kararlar verebilmeyi mümkün kılarak...

Belki bunu hiçbir zaman düşünmemiş olabilirsiniz ama beyniniz zaten kararlar vermenizi mümkün kılan bir iç sistem olarak yapılandırılmıştır. Bu sistem, görünmez bir güç olarak hareket eder, iyi ya da kötü tüm düşüncelerinizi, eylemlerinizi ve duygularınızı, hayatınızın her ânında yönlendirir. Hayatınızdaki her şeyi değerlendiriş biçiminizi kontrol eder. Onu yöneten de, büyük ölçüde bilinçaltınızdır.

İşin korkunç yanı, çoğu insan bu sistemi hiçbir zaman bilinçli olarak kurmuş değildir. Sistem yıllar içerisinde, türlü kaynaklar tarafından, hemen hemen kendiliğinden kurulur. Bu kaynaklar çok çeşitlidir: Anne-babalar, öğretmenler, arkadaşlar, televizyon, reklamlar ve genel olarak kültür... Bu sistemin beş bölümü vardır:

1) Kilit inançlarınız ve bilinç dışı kurallarınız
2) Hayat değerleriniz
3) Referans noktalarınız
4) Kendinize sürekli olarak sorduğunuz sorular
5) Her an hissettiğiniz duygusal durumlar

Bu beş unsurun sinerjisi etkisi, size bir eylemi yaptıran ya da yaptırmayan gücü harekete geçirir, geleceğe kaygılanmanızı ya da gelecekten korkmanızı, kendinizi seviliyor ya da sevilmiyor hissetmenizi, başarı ve mutluluk düzeyinizin ne olacağını dikte eder. Yaptığınız şeyi neden yaptığınızı ya da yapmanız gerektiğini çok iyi bildiğiniz bir şeyi neden yapmadığınızı o saptar.

Bu beş unsurdan herhangi birini değiştirmekle, yani ister kilit inançlar ve kurallar, ister değerler, ister referanslar, ister sorular ya da ister duygusal durum olsun, bir tanesini değiştirmekle, hayatınızda hemen güçlü ve ölçülebilir bir değişiklik yaratabilirsiniz. En önemlisi de, bu durumda etkilerle değil, nedenlerle savaşıyor olmanızdır. Unutmayın ki eğer sürekli olarak fazla yiyorsanız, bunun gerçek nedeni genellikle yiyeceğin kendisiyle ilgili değil, değerler sorunuyla ya da inançlar sorunuyla ilgilidir.

Bu kitapta adım adım size master sistem'inizi nasıl keşfedebileceğinizi göstereceğim, siz de o zaman kendi isteklerinizle tutarlı birtakım basit değişiklikleri yapmaya başlayacaksınız, geçmiş şartlanmalarınızın kontrolünde devam etmekten kurtulacaksınız.

Şu anda harikulade bir yolculuğa çıkmak üzeresiniz. Bu yolculukta kendinizin kim olduğunu, neyi neden yaptığınızı keşfedeceksiniz. Bu güç üstünlükleriyle, iş arkadaşlarınızın, eşinizin ve diğer sevdiklerinizin hangi karar sistemini kullandıklarını anlayacaksınız. Ve sonunda onların "hayranlık uyandırıcı" davranışlarını da çözebilecek, görebileceksiniz!

Esas iyi haber, hayatımızın herhangi bir ânında bilinçli kararlar vererek bu sistemi alt edebileceğimizdir. Geçmişteki şartlanmamızın, bugünümüzü ve yarınımızı kontrol etmesine izin vermek zorunda değiliz. Bu kitapla, inanç ve değerlerinizi sistematik olarak yeniden organize edebilir, kendinizi yeni baştan icat edebilir, tasarımladığınız hayatta, kendi istediğiniz yöne doğru yönelebilirsiniz.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla