Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: İçindeki Devi Uyandır Kitabından Alıntılar
"Benim için gerçek inanç, gücümü en iyi kullandıran, değerlerimi en iyi eyleme geçiren inançtır."
ANDRE GİDE
İnsanlar kendilerinin kim olduğu ve neler yapabilecekleri konusunda sınırlayıcı inançları pek sık geliştirirler. Geçmişte başarılı olmadıkları için, gelecekte de başarılı olamayacaklarına inanırlar. Sonuç olarak, duyacakları acının korkusuyla, sürekli olarak "gerçekçi" davranmaya odaklanırlar. İkide bir "gerçekçi olalım" diyen insanların çoğu, aslında korku içinde yaşamaktadırlar, yeniden hayal kırıklığına uğramaktan çok korkmaktadırlar. O korkudan ötürü, kendilerini kararsızlığa iten inançlar geliştirirler, tüm güçlerini kullanmaz, tüm ellerinden geleni yapmazlar, sonunda da sınırlı sonuçlar alırlar.
Büyük liderlerin "gerçekçi" olduğuna pek seyrek rastlanır. Zekidirler, söyledikleri hep doğru çıkar ama başka insanların standartlarına göre hiç de gerçekçi sayılmazlar. Ne var ki, bir insan için gerçekçi olan şey, bir başka insan için gerçekçi olan şeyden çok farklıdır, çünkü bu insanların referansları değişiktir.
Gaadhi, İngiltere'ye şiddetsiz karşı çıkmakla Hindistan'ın özerkliğini sağlayabileceğine inanıyordu. Bu daha önce hiç yapılmamış bir şeydi. Buna inanırken, gerçekçi davranıyor değildi ama sonunda doğru çıktığı da kesindir. Yine buna benzeyen bir olayı alalım. Birinin çıkıp, insanlara mutluluk vermek için bir portakal bahçesinin ortasına lunapark kurması, gelenlerden yalnız oyuncaklara binmek için değil, içeriye girmek için bile bilet parası alması da gerçekçi değildir! O sıralar dünyada böyle bir park yoktu. Ama Walt Disney öyle emindi ki dünyada yaşamış kimseler arasında bu derece emin olanı az bulunurdu. Onun bu iyimserliği, olayları da değiştirdi.
Hayatta bir hatâ yapacaksanız, bari kapasitenizi fazla yüksek sandığınız için yapın (yeter ki hayatınızı çıkmaza sokacak bir şey olmasın). Bu arada söyleyeyim, bunu yapmak da kolay değildir, çünkü insan kapasitesi çoğumuzun hayal edemeyeceği kadar büyüktür. Pek çok araştırmalar, karamsar kişilerle aşırı iyimser kişilerin farklarına eğilmiştir. Yeni bir beceriyi öğrenmeye kalkıştıktan sonra, karamsarlar her zaman için o işi yapabilme düzeylerini çok daha sağlıklı değerlendirmişler, iyimserler ise kendilerini gerçekte olduğundan daha etkin sanmışlardır. Ama gelecekteki başarılarının sırrı da bu gerçekçilikten uzak tahminleri olmuştur, iyimserler sonunda o işin ustası olurken, karamsarlar başarısızlığa uğramaktadır. Neden mi? Çünkü iyimserler ellerinde bu konudaki başarıya ait bir referans bulunmamasına, hattâ belki başarısızlığa ait referanslar bulunmasına rağmen, bunları görmezden gelebilmekte, üzerinde "beceremedim" ya da "yapamayacağım" yazılı masa üstlerini hiç monte etmeden bırakabilmektedirler. Buna karşılık, bu iyimserler, bazı iman referansları geliştirmekte, hayallerini zorlayarak gelecek sefer işi farklı yapıp başarılı olduklarını canlandırabilmektedirler. İşte bu benzersiz yetenek, bu benzersiz odaklanma, gerekli farklılıkları ve üstünlükleri edinip en yukarılara yükselecek kadar sebat etmelerini mümkün kılmaktadır. Birçok kişinin başarıya ulaşamaması, geçmişteki başarı referanslarının az sayıda olmasındandır. Ama iyimser insan, "Geçmiş, geleceğin tıpkısı değildir" biçiminde inançlarla iş görmektedir. Bütün büyük liderler, hayatın herhangi bir alanında başarı göstermiş bütün insanlar, kafalarındaki vizyonu sürekli olarak izlemenin değerini bilirler. Hem de henüz o işin nasıl başarılacağı konusunda en küçük bir ayrıntı bile ortada yokken. Eğer güçlü inançların getirdiği o sarsılmaz emin olma duygusunu geliştirebilirseniz, o zaman kendinize hemen her şeyi yaptırabilir, hattâ başka insanların imkânsız dediği şeyleri bile gerçekleştirebilirsiniz. |