Tekil Mesaj gösterimi
Alt 21-01-2011, 09:51 PM   #44 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: İçindeki Devi Uyandır Kitabından Alıntılar



LİDERLİK VE İNANCIN GÜCÜ

Liderler; güçlendirici inançlarla yaşayan, diğer insanlara da, kendilerini sınırlayan inançları değiştirip tam kapasitelerine ulaşmayı öğreten kişilerdir. Beni çok etkileyen büyük liderlerden biri, Marva Collins adlı bir öğretmendir. Onun hakkında hazırlanmış olan 60 Dakika adlı programı ya da çevrilen filmi görmüş olabilirsiniz. Otuz yıl önce, Marva kendi kişisel gücünü kullanmış, çocukların hayatında gerçek bir fark yaratarak geleceğe doğru uzanmaya karar vermiştir. Karşısına çıkan zorluğa gelince, ilk tayin edildiği görev, Chicago'nun birçok kimselere göre getto sayılan kesiminde ikinci sınıf öğretmenliğidir. Ve sınıfındaki çocuklar o sıra artık hiçbir şey öğrenmemeye karar vermiş durumdadır. Ama Marva'nın hayattaki misyonu yine de bu çocukların hayatlarında bir fark yaratmaktır. O hayatları etkileme konusunda yalnız inancı değil, bir de ihtirası, kökleri derine giden imanı vardır. Bu çocukların hayatını iyiye doğru etkileyecektir o. Bu uğurda yapmayacağı yoktur. Disleksi teşhisi konmuş, her türlü öğrenme ve davranış özrüyle yaftalanmış çocuklarla karşı karşıya kalınca, sorunun çocuklarda olmayıp onlara öğretme biçiminden kaynaklandığına karar vermiştir. Hiç kimse onlara, üstesinden gelinecek zorlukları aşmanın zevkini vermemiştir. Sonuçta da çocukların kendine inancı gelişmemiştir. Bir şeyi başarmaya zorlanmak, sonunda bunu becerip, gücünün nelere yettiğini görmek, onların tecrübeleri arasında yoktur. Oysa insanlar zorlanma, meydan okuma gibi şeylere cevap verirler. Marva bu çocukların her şeyden çok buna ihtiyaç duyduğuna karar vermiştir. Bu yüzden de, "Ali topu at" gibi şeylerin yazılı olduğu kitapları bir kenara fırlatmış, onun yerine, çocuklara Shakespeare, Sofokles, Tolstoy öğretmiştir.

Öbür öğretmenler, "Böyle bir şey asla tutmaz, bu çocuklar bunları anlamaz" demişlerdir. Tahmin edebileceğiniz gibi, birçoğu Marva'ya kişisel saldırılar yöneltmiş, bu çocukların hayatını mahvedeceğini söylemişlerdir. Ama Marva'nın öğrencileri o dersleri yalnız anlamakla kalmamış, çok da sevmişlerdir. Marva her çocuğun benzersiz bir ruha sahip olduğuna, her şeyi öğrenme yeteneğine sahip olduğuna içtenlikle inandığı için olabilmiştir bunlar. Derslerini öyle büyük bir uyum ve sevgi içinde vermiştir ki, çocukların kendilerine tam anlamıyla güvenmelerini sağlayabilmiştir. Birçoğu için bu, ömürlerinde ilk defa hissettikleri bir şeydir. Sonunda Marva'nın yıllar içinde sağladığı başarılar olağanüstü olmuştur. Marva'yla ilk görüşmem, Westside Hazırlık Okulu'nda onunla yaptığım röportaj sırasında oldu. Bu özel okulu kendisi, Chicago okul sisteminin dışında kurmuştu. Toplantımızdan sonra, öğrencilerilerinden bazılarıyla da görüşmeye karar verdim. İlk karşıma çıkan delikanlı dört yaşındaydı. Yüzündeki gülümseme insanı yerinde sıçratacak türdendi.

"Merhaba, benim adım Antony Robbins."

"Merhaba, Bay Robbins. Adım Talmadge E. Griffin. Dört yaşındayım. Neleri bilmek istiyorsunuz?"

"Talmadge, anlat bana, bugünlerde neler öğreniyorsun?"

"Pek çok şey öğreniyorum, Bay Robbins."

"Son zamanlarda hangi kitapları okudun?"

"John Steinbeck'in Fareler ve İnsanlar'ını daha yeni bitirdim."

Söylemeye bile gerek yok, çok etkilenmiştim. Kitabın ne hakkında olduğunu sordum. George'la Lenny adlı iki adam hakkında, demesini bekliyordum."

Konuşmaya başladı. "Kitabın asıl kahramanı..." Ben o anda gerçek bir inanç ediniverdim. Sonra ona kitaptan ne öğrendiğini sordum.

"Bay Robbins, ben bu kitaptan bir şeyler öğrenmekle kalmadım. Bu kitap benim ruhumun içine işledi"

Gülmeye başladım. "İçine işlemek ne demek?" diye sordum.

"İçine sızmak" dedi, sonra ciddi bir fizik tanımı yaptı. Ben o tanımı burada size veremem bile.

"Bu kitapta seni bu kadar etkileyen neydi, Talmadge?"

"Bay Robbins, kitapta farkına vardım ki, çocuklar insanları teninin rengine göre yargılamıyor. Bunu yalnız yetişkinler yapıyor. Bundan öğrendiğim, her ne kadar bir gün ben de yetişkin olacaksam da, çocukluk derslerini hiçbir zaman unutmamak gerektiği."

Gözlerime yaşlar dolmaya başlamıştı. Marva Collins bu çocuğa da diğerlerine de kararlarını yalnız bugün değil, ömürleri boyunca biçimlendirecek güçlü inançlar aşılamaktaydı. Marva öğrencilerinin hayat kalitesini, üç düzenleme ilkesini kullanarak yükseltiyordu. Size o ilkeleri kitabın başında vermiştim. Çocukların kendilerine daha yüksek standartlar koymasını sağlıyor, eski sınırlarından kurtulmak için kullanabilecekleri yeni, güçlendirici inançlar edinmelerine yardımcı oluyor, bunları başarılı bir ömür için gerekli olacak belli bazı beceri ve stratejilerle destekliyordu. Sonuçlar mı? Öğrencileri yalnız kendilerine güvenmekle kalmıyor, üstelik işlerinin ehli oluyorlardı. Derslerinde mükemmel oluşları, ilk gelen sonuçlardandı. Ömürlerince hissedecekleri süreç etkisi ise çok daha derindi. Sonunda Talmadge'a, "Bayan Collins'in sana öğrettiği en önemli şey nedir?" diye sordum.

"Bayan Collins'in bana öğrettiği şey, toplumun belki tahminlerde bulunabileceği, ama benim kendi kaderimi ancak kendimin saptayabileceğimdir!"

Belki bu çocuğun verdiği dersi hepimizin hatırlaması gerek. Genç Talmadge'ın bu kadar güzel biçimde ifade ettiği inançlarla, onun da, sınıfındaki diğer çocukların da, kendi hayatlarını sürekli olarak, arzuladıkları geleceği yaratma yönünde yorumlayacaklarına, çoğu insanın korktuğu şeylere göre yorumlamayacağına eminim.

Şimdiye kadar neler öğrendiğimizi bir gözden geçirelim, hepimizde uyandırılması gereken bir güç olduğundan artık eminiz. Bu güç kaderimizi biçimlendirecek bilinçli kararlar verme kapasitemizle başlıyor. Ama inceleyip benimsemek zorunda olduğumuz bir temel inanç var, o da şu sorunun cevabıyla ortaya çıkıyor...

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla