02-02-2011, 07:16 PM
|
#82 (permalink)
|
Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: İçindeki Devi Uyandır Kitabından Alıntılar
"İste, alırsın. Ara bulursun; vur, açılır."
MATTA
Odağınızı kontrol etmenin en güçlü yolu, sorular sorarak gitmektir. Sorduğunuz her soruya karşılık beyniniz bir cevap bulacaktır. Neyi ararsanız onu bulursunuz. Eğer soru olarak, "Bu insan neden benden yararlanıyor?" demeyi seçerseniz, o kişinin sizi sömürdüğüne odaklanacaksınız doğru olsa da, olmasa da. Eğer, "Bunu nasıl tersine çevirebilirim?" diye sorarsanız daha güçlendirici bir cevap alırsınız. Sorular hayatınızı değiştirmenin çok güçlü bir yolu olduğu için, bundan sonraki bölümü yalnızca onları tartışmaya ayırdım. Hemen hemen her konuda hissettiklerinizi değiştirmenin en güçlü ve en basit yoludur onlar. Böylece hayatınızı da bir anda değiştirebilirler. Sorular sınırsız gücümüzü serbest bırakmanın anahtarıdır.
Bunu en iyi ortaya koyan olaylardan biri, Alabama'da büyüyen bir gencin olayıdır. Yaklaşık on beş yıl kadar önce, yedinci sınıftan bir kabadayı onu kavgaya zorlamış, burnuna bir yumruk atıp devirmiş, üstelik de bayıltmış. Çocuk kendine geldiğinde, öcünü alıp o zorbayı öldürmeye yemin etmiş. Eve gidip annesinin tabancasını almış, adamını aramak üzere yola koyulmuş. Birkaç anlık bir süre boyunca kaderi o pamuk ipliğine asılı durumdaymış. O kabadayıyı bulduğunda, tetiği çekiverse, okul arkadaşı tarihe karışacak durumdaymış. Ama işte o anda çocuk kendine bir soru sormuş: Bu tetiği çekersem bana ne olacak?
Bu sefer gözünün önünde başka bir hayal belirmiş. Olabileceği kadar acı bir tablo. Hayatını iki ayrı yöne doğru çekebilecek seçim ânında o çocuk, kan dondurucu netliğe sahip bir tablo halinde, hapse atılmanın nasıl bir şey olacağını görmüş. Öbür hükümlüler ona tecavüz etmesin diye bütün gece uyanık kalmanın nasıl bir şey olduğunu düşünmüş. Bu tabloda yatan acılar öç almanın getireceği zevkten baskın çıkmış. Çocuk tabancasını çevirmiş, bir ağaca ateş etmiş. Bu çocuğun adı Bo Jackson. Bu olayı biyografisinde anlatıyor. Hayatının o ânında, hapse atılmaya bağladığı acının hasmını öldürmekten alacağını sandığı zevki alt etmiş olduğu kesin. Odağın bir değişmesi, acı ve zevk konusunda bir tek karar, hiç geleceği olmayan bir çocukla çağımızın en büyük sporcularından biri arasındaki farkı yaratıvermiş. |
Offline
| |