Cevap: İmkanım olsaydı çocukluğumu değiştirebilseydim. Bakü dönüşünde Antalya da üç dört gün geçirdikten sonra oğlumla birlikte İzmir e gittik.Bakü ye gitmeden önce altı yedi gün de İstanbulda kız arkadaşı ile vakit geçirmek istediği için o bugün İstanbula hareket edecek.Bense dün Antalya ya döndüm. Onu şimdiden özlemeye başladım bile. Çocuklarımla birlikte çok güzel vakit geçirdim.Büyük oğlum Manisa Salihlide eşi ile birlikte çalışıyor. Eşi de ziraat mühendisi.Kısmet olursa Mart gibi bir de bebekleri olacak.Böylece bende dedeliğe adım atıcam. Kendi tarafımda İzmir deki günlerim çok çok güzel geçti ancak Annem ve babam tarafında yaşadıklarım için aynı şeyi söyliyemiycem. Babam seksen dört yaşında ve artık güçten düşmüş durumda zaman zaman nefes almada zorlanıyor buna ilave olarak kalp yetmezliği de merdivenleri ikişer üçer çıkan adamı esir almış durumda. Şubat ayı sonunda Tanzanya ya en az bir yıllığına gitme durumumu gözden geçirmek durumunda kaldım ve gitmeme kararı aldım.Oradan kazanacağım paranın geride kalan pişmanlığıma çare olamıyacağını düşünerek. Bunu annem ve babamla da paylaştım.Hem İzmirde bir ev kiralamayı ve onların yakınlarında olmayı düşündüğümü de söyliyerek. Babam her ne kadar istemiyor görünse de, ben öyle olmadığını hissettim belki de öyle istediğim için di bu. Kendi ailem olmasına rağmen onların yanında hiç mutlu ve huzurlu olmadım, yine tıpkı eski günlerdeki gibi. Hep oturduğum yere eğreti oturdum yattığım yatakta huzursuz oldum. Her an bir hata yapıcam da, babamdan laf işiticem korkusu hiç yalnız bırakmadı, bunca seneye bunca yaşıma rağmen. Daha önceleri de yazdım.Babam sürekli azarladı aşağıladı bağırdı küfürler etti konuşma, kendimizi müdafaa fırsatı vermedi ve kapıyı çarpıp çekip gitti her defasında. Çocukluğuma baktığımda sevindiğim üç resim gelir gözümün önüne. Bir tanesi o basit mikadan küçücük bir dürbündür limon sarısı renkli.Hani arkasına bir film karesi koyarsın da merceğinden bakıp o kareyi seyrettiğin. İkinci resim babamın bana yarım gününü ayırıp tahta Sana kutusundan yaptığı filim oynatma makinesiydi. Son resim de bir akşam üzeri evin önündeki taşın üzerinde otururken verdiği üç tane parlak ciltli A4 ten biraz daha büyük boyuttaki çizgi romanlardı. Başka birşey hatırlıyamıyorum ne kadar zorlasamda.Kavgadan gürültüden küfürlerin arasından başkaca birşey çıkaramıyorum ne yazık ki. İçeride üzerimi değişirken babamın beni anneme "Bu adam hiç değişmemiş adam olmamış " cümlesi ile başlıyan şikayetini duydum bir ara.Merak edip içeri girdim ve "Nedir baba? " dedim."Yine ne hata yaptım ben?" Annecim ben geldim diye deli divane oldu neler neler yapmadı ki benim için. Sevdiğim yemekleri bir bir hazırladı.Allah razı olsun elleri dert görmesin. Hatam da şuymuş.Annem salatayı ayrı tabaklarda hazırlamış turşuyu da ortaya koymuş.Ben de çatalımla o turşudan almışım.Herkes benim çatalımı soktuğum şeyi yemek zorunda değilmiş. "Baba" dedim."Bu kadar mı önemliydi bu konu.Ben den sonra o turşuyu dökseydin.Bunca sene sonra kırgınlıkları gidermeye çabalarken yaptığın doğrumu.Ben hastalıklımıyım.Benim gurur duyacağın hiçbir özelliğim yokmu." Tüm bunları sakin söyliyebilmeyi çok isterdim ancak hüngür hüngür ağlamaktan kendimi alamadım. "Babacım" dedim "Ben elli yedi yaşındayım ve hala lüks yerlere giremiyorum,girsemde zorlanıyorum.Niye biliyormusun.Sen beni hep aşağıladığın için.Ben hala ilişki kurabilmek için ne kadar zorlanıyorum biliyormusun senin bunlardan haberin varmı ha babacım"......ve buna benzer daha pek çok şey söyledim gözlerimde sicim gibi yaşlarla..... O hasta hareket etmekte zorlanan insan gitti yerine hep aslan gibi kükreyen babam geldi.Bu sefer bana değil kendine küfür ediyordu. Aslında banaydı yine bütün hakaretleri, ondan üzüntüsünün belirtisi bir suskunluk beklerken. Annecim perişan oldu gözyaşlarına boğuldu."Ben çok mutluydum annem bu kadarına bile hakkım yokmu" diyerek ağlayışını bana sarılışını unutamıyorum evden çıkarken. Yıkıldım bir kez daha yıkıldım.Belki de bu son yıkılışım oldu.Büyük bir sevinçle girdiğim kapıdan gözyaşları içinde ayrıldım. Babam bugüne kadar yoktu.Bundan sonra da olmıyacak. Annemi hergün arıyorum,uzun uzun konuşuyoruz. Benim için ördüğü kazağı giyiyorum.Öylesine sıcak tutuyor ki...........
__________________ Teşekkür ediyorum.İyiki varsınız.İyiki yanımdasınız.İyiki aranızdayım. |