10-02-2011, 02:42 PM
|
#2 (permalink)
|
Binbaşı
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 1,632
Tesekkür: 234
488 Mesajinıza toplam 2,287 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Cennetin Çocuğu (Bir Terapi Öyküsü) Cennetin Çocuğu (Bir Terapi Öyküsü) Bütün cennet çocuklarına ve
Rabbin emrine itiraz etmemiş anne ve babalara… 1. Bir günün son saatleri yaklaşıyordu. Son hastamı da görmüştüm. Yorgunluktan halsiz düşmüş kafamı koltuğa yaslayıp, o günkü seansları gözden geçiriyordum. Bunu çoğunlukla yapıyorum. Etkilendiğim vakalar vardı. Çaresizlik hissettiklerim. Ne söyleyeceğimi bilemediklerim. Gün içinde bu an bereketli bir andır. Bir çeşit meyve toplama anıdır o an. O gün yaşadıklarımı gözden geçirip, zihnimde ve duygularımda tortu bırakan durumları zihnimde derleyip toplama anıdır bu an. Bir yandan da acele ediyordum. Evime gitmek istiyordum artık. İnsan sorunları dinlediğim ofisimden uzaklaşmak istiyordum. Biraz yürüyecek ve düşünecektim. Yola koyulacak ve evin yoluna doğru hızlanacaktım. Sonra çocuklarımı da özlemiştim. Serra ve Zeyneb’i düşünüyordum. Onlarla oyun oynamak ne güzel olurdu şimdi. Gözümün önüne gülen gözleri gelmişti. Cennetsi bakışları ne rahatlatıcıydı. Kapı açılacak ve onlar “baba” diye boynuma atılacaklar. Sabırsızlanıyordum. Sonra eşimin şefkatine de ihtiyacım vardı. Zor bir gündü. Zor hastalar, zor sorunlar içinde debelenip durmuştum. Bir an önce eve ulaşmalıydım. Masamı toplamış, dosyaları yerine koymuştum. Çantama evrakları koydum, okuduğum kitabı özenle yerleştirdim. Geriye çantanın fermuarını çekme kalmıştı. Telefon çaldı. Ahizeyi aldım. Titrek, cılız ve tedirgin bir ses “alo” dedi. Kararsız ve çekingen bir hali vardı. Özür diledi. “Zamanınızı aldığımı biliyorum. Lâkin bana biraz zaman ayırabilirseniz çok memnun olurum. Buna çok ihtiyacım var” dedi. Zamanlama mükemmeldi. Bunu kasten yapmamıştı. Belki de sınanıyordum. Çantam hâlâ açık duruyordu ve kapandığında ben evin yolunu tutmuş olacaktım. “Buyurun, sizi dinliyorum, size nasıl yardımcı olabilirim?” Sesin titrekliği, yardıma ihtiyacı beni etkilemişti. Yaralanmış bir kalbin sesiydi bu. Acı çeken bir insanın ses tonuydu. Böyle sesleri çok iyi tanıyordum. Yıllarca mesleğin içinde olma, bana sesleri okuma tecrübesi kazandırmıştı. Ona “şu an evime gitmeye hazırlanıyorum, başka bir zaman sonra da görüşebiliriz” diyemedim. Bütün dikkatimi telefondaki sese vermek zorundaydım. Çünkü onu göremiyordum. Yüzünü okuyamayacak, duygularını tam olarak anlayamayacak, ne yaşadığını hissedemeyecek ve dolayısı ile onun dünyasına giremeyecektim. Elimde o insanı anlamanın tek imkânı vardı. O da sesiydi. “Bakın size uzun uzadıya seanslara gelemem. Şu an inanın çok acı çekiyorum. Lütfen bana tek bir cümle söyleyin. Bir şeyler anlatın ve yüreğimdeki acıyı alın”. sevgi ve saygıyla kalınız
__________________ yokluk ,varlıgın aynasıdır. Dünyayı isterken de sus, Bir dileğe kavuşmak isterken de. Öylece seyre dal gitsin… mevlana |
Offline
| |