10-02-2011, 02:44 PM
|
#3 (permalink)
|
Binbaşı
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 1,632
Tesekkür: 234
488 Mesajinıza toplam 2,287 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Cennetin Çocuğu (Bir Terapi Öyküsü) İki tane sorun vardı. Birincisi benden bir yardım taleb eden kişi karşımda bile değildi. Onu göremiyordum. Onun yüzünü okuyamıyordum. Onun dünyasının derinliklerine giremiyordum. Onun yalnızca sesi vardı. Titrek, acı çeken bir ses. Sonra o kimdi? Yardım edeceğim kişiyi ayrıntıdan ayrıntıya geçirir, sıkı bir elekten geçirir, onu iyice tanır sonra söyleyecekerimi söylerdim. O ise benden telefonda yardım istiyordu. İkinci sorun beni iyice bunaltmıştı. “Tek bir cümle” isteniyordu benden. Tek bir cümle ile onu rahatlatmam isteniyordu. Bunlar en irkildiğim cümlelerden biridir. Birisinin “beni iyileştirin” isteği hep korkutagelmiştir. İşimin zor olduğunu farketmiştim. Koltuğa iyice yaslandım. Bu telefon görüşmesi epey vaktimi alacağa benziyordu. Önce benim iyileştirici gücümün olmadığını karşımdaki kişinin bilmesi gerekirdi. Bunu söylemekten vazgeçtim. “Benden yardımcı olmanızı istediğiniz konuyu bana anlatır mısınız?” 9 yaşındaki çocuğu, 3 ay önce yeğeninin sürdüğü arabanın trafik kazası geçirmesi sonucu ölmüştü. Anne çok acı çekiyordu. Günlerdir ağlıyordu. Evlerinin tam karşısındaki ilkokula bakamıyordu. Okula giden çocuğu yaşıtı çocukları görünce yüreği sızlıyor, kendi çocuğunun toprağın altında olmasına dayanamıyordu. Hayatla adeta bir bağlantısı kalmamıştı. Çocuğu olmadan yaşamak neye yarardı ki. Çocuğu şimdi neredeydi? Ne yapıyordu? Toprağın altında üşümüyor muydu? Ruhu huzur içinde miydi? Yoksa azap mı çekiyordu? Annesini özlüyor muydu? Kısacası sorun şuydu: yavrusu ölmüştü. Onunla ilgili planları ölmüştü. Onunla ilgili projeleri ölmüştü. Onunla ilgili hayalleri ölmüştü. Ondan olacak torunları ölmüştü. Onun okulu bitirmesi ölmüştü. Çocuğunda tadacağı başarılar ölmüştü. Geleceği ölmüştü. Geçmişi ölmüştü. Unutur gidersin demişlerdi. Onu unutmak bir ihanetti. Yaşamı tam bir yas içinde geçiyordu. Bir insan çocuğunu nasıl unuturdu. Günlerdir yaşam bir zehir gibi içine akıyordu. Sorular bunlardı ve benden bir cümle ile kendisinin rahatlatılmasını istiyordu. Ve benim acelem vardı. Ben çocuklarıma kavuşmak için toparlanmaya çalışıyor, aceleyle çantamı yerleştiriyor, karşımdaki insan, çocuğunu kaybetmekten acı çekiyordu ve cevaplarını bulamadığı soruları hayatını allak bullak ediyordu. Yaratıcı zor bir anda zor bir tercihle beni karşı karşıya getirmişti. Hayatım ikiye bölünmüştü sanki. Bir yanda çocuklarım vardı. Serra ile Zeynep beni bekliyorlardı. Yarım saatlik bir yürümeden sonra onların yanında olabilirdim. Yarım saat sonra onlar “baba” diye kucağıma atlayabilirlerdi. Bölünmüş dünyanın diğer yarısında acılı bir kalp vardı. Titrek bir ses yavrusunu kaybettiğini söylüyordu. Ve ben tam evime ulaşmak isterken o yardım istiyordu. Kalmalıydım. Serra ile Zeynep ve eşim haklarını helâl etmeliydiler. Onlara ait bir zamanı ben telefondaki sese harcayacaktım. Bu fedakârlığı yapacaklarına inanıyordum. sevgi ve saygıyla kalınız
__________________ yokluk ,varlıgın aynasıdır. Dünyayı isterken de sus, Bir dileğe kavuşmak isterken de. Öylece seyre dal gitsin… mevlana |
Offline
| |