Cevap: Bilinçli Hata Yapma Hata yapmaktan korkan ve mükemmelliyetçilik duygusu içinde sıkışanların mutlaka başından itibaren okuması gereken bir yazı..
Hata yapmadan öğrenmek neredeyse mümkün değil.
Fakat çoğumuzda hata yapma korkusu var.Bazılarımız da oldukça sıkıntılı ve bazen patolojik bir duruma kadar varan mükemmelliyetçilikten muzdarip..
Temel Aksoy bu konuda bakın neler demiş:
Ben mesleğimi çok hata yapmam sayesinde öğrendim. Hata yapma özgürlüğüm olmasaydı kesinlikle bu kadar yol kat edemezdim. Benim şansım, araştırmacılığı öğrenirken içinde bulunduğum ortamın da buna izin vermesiydi. Üstelik bu hataları müşterilerimle paylaşarak ilerledim. Bu açık ve şeffaf davranışım, müşterilerimde kızgınlık yerine güven oluşturdu. Bunu fark ettikten sonra kendime güvenim daha da arttı.
Daha sonra çalışma arkadaşlarımın yaptıkları hataları görünce, bu hataları çok değerli bir fırsat olarak görüp bunları şirketin bütün çalışanlarıyla paylaşmalarını istemeye başladım. Önceleri bu tutumum biraz garipsendi ama kısa zamanda herkes bu anlayışa uyum gösterdi. Hata yapmanın değil hatayı gizlemenin "ayıp" olduğu bir anlayış bütünlüğüne geldik.
Bu tutumumuz, hem çalışanlarımızla hem müşterilerimizle açık, şeffaf ve öğrenmeye dayalı bir ortamın oluşmasını sağladı. Araştırma sunumlarında "Biz bu araştırmanın bu sorusunu yanlış kurgulamışız, bunun cevaplarını dikkate almayın." dediğim zaman hem kendimi daha iyi hissettim hem de müşterilerimizin bize daha fazla güvendiğini gözlemledim. Sonra bu hatayı yapan arkadaşımdan bunu bütün şirketle paylaşmasını istedim. Diğer arkadaşarımızın aynı hatayı yapmamaları için hangi süreçleri yeniden oluşturmamız gerektiğini anlamak istedim.
Bu davranışımı "hatasız kul olmaz, insanları kırmayalım" türünden hümanist bir yaklaşımdan ziyade bugünün şirketlerinin başka bir anlayışla yönetilemeyeceğini, hataya hoşgörü göstermenin olmazsa olmaz bir yönetim anlayışı olduğunu sezgisel olarak kavradığım için böyle davrandım.
Sadece araştırma yapmayı değil insan yönetmeyi de hata yaparak öğrendim.
Her şeyi deneyerek öğrenemeyiz elbette. Bizden önce hata yaparak öğrenmiş olanların deneyimlerinden öğrenmek de seçeceğimiz en akıllı yoldur. Bu özellik herkeste bulunmuyor. Çok az insanın başkalarının deneyimlerinden öğrenme yeteneği var. Çoğunluk böyle bir akıl gösteremiyor.
Başkalarının hatalarından öğrenmek bir erdemdir. Bazılarımız bu erdeme sahibiz. Ben şahsen böyle bir akıl sergileyenleri gerçekten takdir ediyorum. Bireysel olarak bir erdem olarak kabul ettiğim bu davranışın, şirketler için de bir kültür olması gerektiğine inanıyorum. Yapılan hataların açıkça paylaşılması ve organizasyonun yapılan bir hatayı bir daha tekrar etmemesi için ciddi önlemler alması gerektiğine inanıyorum. Toplam kalite uygulamalarının da aslında bu yöntemin kurumsallaştırılması olduğuna inanıyorum.
Aile içinde ve eğitim hayatımızda "hata yapmayan mükemmel insanlar olmak" için koşullandırılırız. Yeni bir şey denememiz çok desteklenen bir durum değildir. Oysa hayat hata yaparak öğreniliyor. İnsan, kendi yolunu hata yaparak buluyor.
"Yer çekimi yasasını, kendi üzerinde, balkondan atlayarak test etmek" gibi bir çılgınlığa varmamak koşuluyla çocuklarımızın kendi yollarını -deneyip yanılarak -bulmalarına destek olmalıyız. Aksi takdirde en fazla bizim yaşadığımız deneyimlere, en çok bizim gittiğimiz yere kadar ulaşabilirler.
Michael Jordan'ın "Failure" isimli Nike reklâmında "defalarca yenildim, bu yüzden başardım" dediği gibi ancak hata yaptıktan, yenildikten sonra başarabiliriz.
Leonardo sadece dünyada yapılmış en iyi resimler arasında sayılan "Mona Lisa" ve "The Last Supper" gibi eserleri yaratan bir ressam değil aynı zamanda önemli bir mucitti de.
Onun çok farklı alanda, zamanının çok ötesinde buluşlar yapmasını sağlayan birinci ilkesi, çocuksu merakını korumak; ikinci temel ilkesi de hatadan korkmadan, deneye-yanıla öğrenmekti.
Çocukların sosyalleşip de cesaretlerinin kırılmaya başlamasından önceki yaşlarında hızlı öğrenmelerinin en önemli sebebi hata yapmaktan korkmamalarıdır. Çocuklarda ne hata yapmaktan korkma ne de hatadan utanma vardır. Bu davranış onları inanılmaz bağımsız, cesur ve yaratıcı kılar.
Büyüdükçe sosyal kaygılarımız , statü endişemiz artar ve "karizmayı çizdirmekten", eleştirilmekten korkar oluruz. (Alain de Botton)
Hata yapma endişesiyle kendimizi bastırıp deneme güdümüzü törpüler, kendimizi kilitleriz.
Halbuki bugün bilimsel ya da sosyal alanda dünyanın kaderini değiştirmiş bir çok mucit ve kahraman ne "mükemmel" ne de "hatasız" insanlardı. Örneğin Edison 999 denemeden sonra 1000. denemesinde ampulü bulmuş, ilk 999 başarısız denemenin ya da başka bir deyişle "hatanın" aslında kendisini son aşamaya götüren öğrenmeler olduğunu söylemişti.
Ralph Keyes ve Richard Farson, "İnovasyon Paradoksu" isimli kitaplarında inovatif bir şirket olmak için oldukça fazla hata yapmak gerektiğini savunuyorlar.
Hata yapma oranı yüksek şirketler daha çok inovasyon yapıyorlar çünkü çok hata demek çok denemiş olmak demektir.
Silikon Vadisi'nde "başarısızlık burada hoşgörüyle karşılanır" denmesi boşuna değildir. Dünyanın en inovatif insanlarından birisi olan Bill Gates, Da Vinci'den ilham alarak, "Yaratıcı ruhunun temelinde, her şeyi denemek güdüsü ve merakı" olduğunu söyler.
3M firmasında Post-it'ler bir hata sonucu bulunmuştur. Çok güçlü bir yapışkan icat edilmek istenirken tam aksine en zayıf yapıştırıcı icat edilmiştir. 3M şirketi, eğer ArGe ekibini hatasından dolayı cezalandırsaydı bugün 3M firmasını dünyanın en büyük şirketlerinden biri yapan Post-it hayatımızda olmayacaktı.
Viagra ve teflon gibi daha birçok ürün hatalardan doğmuş başarı öyküleridir.
Poşetsiz elektrikli süpürgeyi icat eden James Dyson da, bu buluşundan önce 5 bin 127 adet prototip yaptı ve her denemesinden bir şeyler öğrenerek elektrik süpürgesi sektöründe rekabetin yönünü değiştirdi.
Yapılan hataları fırsata dönüştürmek ve bu hatalardan öğrenen organizasyonlar yaratmak cesaret ve kararlılık istiyor.
Bütün bunları söylerken elbette çalışanların dikkatsiz ve sorumsuz davranma özgürlüğü vardır demek istemiyorum.
Hataya hoşgörüyle yaklaşan şirketler, inovasyonu destekleyen, iş süreçlerini iyileştiren, çalışanların kararlara katılımını sağlayan ve bağlılığın yüksek olduğu şirketlerdir.
Hatalardan bir "ortak akıl üretmek" ve bunu bir yaşam biçimi haline getirmek olağanüstü sonuçlar doğurabilir.
Hatadan korkup risk almamak yerine hata pahasına risk alma ve hatalardan öğrenme kültürünü yerleştirmeliyiz.
WalMart'ın efsanevi kurucusu Sam Walton'un dediği gibi kendimizi o kadar da ciddiye almayı bir tarafa bırakıp, hatalarımıza gülmeyi de öğrenmeliyiz. Hata yaptığımızda önce "kendimizle dalga geçmeyi" başarıp, sonra hatayı analiz edip, bu hatayı bir daha hiç yapmayacağımız önlemler almalıyız. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |