Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Koşulsuz Sevgiye Mektup Koşulsuz Sevgiye Mektup
Tepkisel davranıyorsun, çoğu zaman hepimizin farkında olmadan yaptığı gibi… Burada seni yargılamıyorum, sadece mesaj veriyorum. Anlamak istersen eğer, biraz düşününce bildiğimiz birçok şeyi hayata uyarlayamadığımızı sen de fark edeceksin. Ben kendi adıma değişmeye çalışıyorum, mükemmelim demiyorum hiçbir zaman. İçsesime kulak vererek kendi deneyimlerimi yaşamaya çalışıyorum. Karşıma çıkan her şeyden bana gerekli olan mesajı almaya çaba gösteriyorum. Senin de çok iyi bildiğin gibi hepimiz kendi yolculuğumuzdayız. Bazen yanlış olduğunu bile bile bazı şeyleri yaşamak isteriz. Tıpkı senin bizden ayrılırken “ne kadar acı çekeceğimi bilsem de, ben bunu yaşamak istiyorum, sonuçlarına katlanacağım” diyerek gidişin gibi… O zaman ben de tepkisel davrandım, isyan ettim, bana ait olduğunu, benim olduğunu düşünerek… Oysa bedenimiz bile bize ait değil aslında… “Benim bedenim” derken bile “ben” ve “beden” var.
Gidişin bana çok şey öğretti. Yoksa ikimiz de hala uykuda olacaktık. Bunun için sana ve sonsuz güzel ruhuna teşekkür ediyorum. Hayatımda olman gerektiği için vardın ve hala varlığın öğretmeye devam ediyor, hem sana hem de bana. Hiçbir zaman beni işgal etmedin, ben istediğim için böyleydi. Ben izin verdim, demek ki öyle olması gerekiyormuş. Birbirimize çok şey kattığımızı düşünüyorum, hatta beraberken birbirimizi etkimiz altında bıraktığımızı, aynı şekilde düşünmeye başladığımızı. Benzeşmeye mi başladık birlikteyken yoksa ayna olduğumuz için mi çektik birbirimizi? Tavuk mu, yumurta mı? Cevabı çok zor… Eksik yönlerimizi tamamlama deneyimi mi yoksa? Eğer bu bir deneyimse, bitmemiş demek ki hala ayrışamadık, yollarımızı ayıramadık. Eğer tamamlandıysa zaten sorun yok, alınganlığın ya da küskünlüğün anlamı yok, öfkenin yeri yok. Kendine hesap sormanın ya da özür dilemenin gereği yok. Her şeyi olduğu gibi kabul etme ve affetme zamanı. Ben artık kendi adıma büyümek istiyorum, kendim olmak ve hatalarımla kendimi sevmeyi ve kabullenmeyi öğrenmek istiyorum.
Ana-babalarımızın bize yaptığı, bizim de çocuklarımıza yaptığımız gibi koruyucu olduğunu düşündüğümüz ve sonradan yaşayarak deneyimlediğimiz şeyleri ne başkasına uygulamak ne de uygulanmasına izin vermek istemiyorum. Sonucu ne olursa olsun. Gördüğün gibi hepimiz aynı yolculuktayız ve birbirimizin alanına girmek ya da işgal etmek değil var oluşumuzun gerçekliği, öğretmek aslında. Böyle düşündüğün zaman sadece sevgi hissedebilirsin, öfke değil. Her birimiz olması gereken yerdeyiz, sadece nerde durmamız gerektiğini kestiremiyoruz bazen. Egolarımızın esiri oluyoruz, maddesel boyutta tıkanıp kalıyoruz. Sevgimizi doğru kullanamıyoruz, yaptırımlar devreye giriyor. “Bir daha sana asla karışmayacağım” derken bile aslında karıştığımızı onaylıyoruz. “Bana bir daha bir şey anlatma” derken bile anlatırsak, karışacağımızı onaylıyoruz. Koşullandırmak zorunda hissediyoruz kendimizi. Ben işte kendi adıma bunu değiştirmek istiyorum. Sanırım bunun için de biraz kendi başıma kalmam gerekiyor, hala öyle olmadığımı düşünüyorum. Senin de kendi adına gelişmek istediğini biliyorum ve lütfen “sen benim dostumsun” derken gerçekte ne hissettiğini, saf bilincinle düşün. Beni bir yere koymak zorunda hissetme kendini. Ve de eğer öyleyse, birbirimizi bu yolculukta aşağı çekmek için değil, yukarıya taşımak için çaba sarf edelim. Gerçek sevgimizi koşullu değil, koşulsuz sunalım kendimize ve bize. Işığımızı söndürmeyelim, büyütmek için boşluk yaratalım, hava girsin, güçlensin ya da sönecekse de sönsün.
Sen gelişimini aynı kapıya çıkan farklı bir yoldan deneyimlemeye gönüllü oldun, bilimsel yoldan gidiyorsun. Ben de kendi çapımda bir şeyler deneyimlemeye çalışıyorum ve etrafımdaki insanlar bana hizmet ediyor şu anda. Uykudan uyanmaya çalışıyorum, sonuçta ulaşmaya çalıştığımız, tuttuğumuz yol aynı. Çıkışta aynı koordinatta olursak yolculuğumuz aynı düzlemde devam eder farkındalığımız artarak. Senin benim hayatımdaki varlığınla, benim senin hayatındaki yerim değişmez, olması gerektiği için birbirimizin yanındaydık… Olması gerekiyorsa da öyle olacaktır.
Biz saf ve doğal ışığımızı sevgiyle yayarsak, aynı boyutta enerjileri çekeriz, gereksiz olanlar giremez içeriye, o zaman korkmaya ya da sakınmaya gerek kalmaz, öyle değil mi? Ben artık buna inanıyorum ve de korkmuyorum. Korkularımızı kendimiz yaratıyor, besliyor ve büyütüyoruz. Hayatımıza öyle ya da böyle giren insanları biz çekiyoruz, öğrenmemiz gerekenleri alıp, çıkması gerektiği zaman da çıkartıyoruz. Ben istemediğim ya da çekmediğim sürece bana zarar verecek kimse giremez alanıma. Böyle düşündüğünde ve hissettiğinde her şey çok daha güzel ve anlamlı hale geliyor. İşte kendine güven bu, inanç bu… Ne düşünüyorsam, nasıl olmasını istiyorsam öyle... Kendimden korkmama gerek var mı o halde? Kendim olma ve kendimi bulma yolunda, sen de kendin olabildiğin sürece, yanımda olduğunu ve ışığını hep hissedeceğim, sen her ne kadar uzakta olsan da… Bağımlı olmayı değil, bağlı olmayı seçiyorum. Işığının seni aydınlatmasına izin ver ve hayatına giren herkesi kucakla, teşekkür et ve affet. Ne kadar hafiflediğine kendin bile inanamayacaksın, değişim işte o zaman başlayacak… Ben başladım bile, hadi sen de durma… Kendin için çalışmaya başla…
Sevgi ve ışık, hayal et, büyüt, çevrene yaymaya başla… Zor değil inan bana…
Sevgimle…
Yazar: Nermin Dabağlar Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |