19-04-2011, 10:42 PM
|
#108 (permalink)
|
Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: İçindeki Devi Uyandır Kitabından Alıntılar
"Kelimelerin gücünü bilmeden insanı anlamak imkânsızdır."
KONFÜÇYÜS
Günün birinde bu fikrin, basit olmakla birlikte, palavra olmadığını anladım. Değişim Sözlükçesi bir gerçekti, alışkın olduğumuz kelimeleri değiştirmekle, gerçekten hayatımızın duygusal paternini değiştirebiliyorduk. Ayrıca bu sayede eylemleri, yönleri ve kaderimizin nereye gitmekte olduğunu kalıplandırabiliyorduk. Bir gün eski dostum Bob Bays'le bu fikirleri konuşuyorduk. Ben konuşurken onun Noel ağacı gibi parıldamaya başladığını gördüm. "Vay be!" dedi. "Benim de sana söyleyeceğim bir başka nokta var." Yakın geçmişte başından geçen bir tecrübeyi anlatmaya başladı. O da yoğun program içinde çalışıyor zamanının çoğunu seyahatlerde geçiriyordu. Sonunda evine döndüğünde, tek istediği biraz "mekân" bulmaktı. Evi Malibu'da, okyanus kıyısındaydı. Ama çok küçük bir evdi. Konuk ağırlamaya uygun değildi. Hele üç dört kişiyi hiç kaldıramazdı.
Evin kapısına geldiğinde, karısının ağabeyini kalmak üzere davet ettiğini görmüştü. Kendi kızı Kelly de iki haftalığına ziyarete gelmişti ama sonradan iki ay kalmaya karar vermişti. Daha beteri, kendisi bir futbol maçını kaydetsin diye video'yu ayarlamış olmasına rağmen, birisi o ayarı da kapatmıştı! Kapatanın kızı olduğunu öğrendiği anda, onu haşlamaya kalkışmıştı. Aklına gelen her hakareti yağdırıyordu kızına. Daha önce ona hiç bağırmış değildi. Bu tür bir dil de kullanmış değildi. Kız hemen gözyaşlarına gömülmüştü.
Bob'un karısı Brandon bu sahneyi seyrederken kahkahalara gömüldü. Bu davranış Bob'un normal davranışına hiç uymadığı için, kadın bunun büyük ve önemli bir patern kesilmesi olduğunu düşünmekteydi. Aslında Bob, keşke paterni kesen ben kendim olsaydım, diye düşünüyordu. Olay biraz yatışıp da, karısı onun gerçekten çok öfkeli olduğunu anlayınca, kaygılanmaya başladı, ona biraz yararlı feedback verdi. "Bob" dedi. "Çok garip davranıyorsun. Sen hiç böyle yapmazdın.
Hem bir şeye daha dikkat ettim. Daha önce hiç kullanmadığın bir kelimeyi kullanıp duruyorsun. Genellikle sen stres içindeyken, "aşırı yüklüyüm" derdin. Ama son zamanlarda "ezilir durumdayım" demeye başladım. Eskiden bu kelimeyi kullanmazdın. Kelly de aynı kelimeyi kullanıyor, kullandığı zaman da öfkeye kapılıyor, senin demin davrandığın gibi davranıyor."
"Vay canına!" Bob hikâyeyi anlatırken düşünmeye başlamıştım. Yoksa bir başkasının alışkanlıkla kullandığı kelimeleri benimsemekle, o kişinin duygusal paternlerini de mi benimsiyordu insan? Yalnız kelimeyi değil de, onun söyleniş şiddetini, yoğunluğunu, tınısını da birlikte uyguladığınızda, bu da ne kadar gerçek, değil mi? |
Offline
| |