Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: İçindeki Devi Uyandır Kitabından Alıntılar
ŞİMDİ DE SPONSORUMUZ İÇİN BİR DAKİKA SESSİZLİK...
Bazen kelimeler istendiğinden daha büyük değişiklikler de yaratabilir. Bunun böyle olduğunu, başta gelen reklamcılar da onaylayacaklardır. "Dirilin! Siz Pepsi Kuşağısınız" sloganının Çince'ye çevirisi yapıldığında, şirketin yöneticileri milyonlarca dolar harcayarak yaptıkları duyuruların anlamını öğrenip şaşkınlığa uğramışlardı. Duyuru o dilde şu anlama geliyordu: "Pepsi atalarınızı mezardan geri getirir." Chevrolet firması da yeni Nova arabanın Latin Amerika'da miskin giden satışlarına üzülüp duruyordu, sonunda nova sözünün İspanyolca'da "Gitmiyor!" anlamına geldiğini fark ettiler.
Bunun tersine eğer hastalar bazı etiketlerin yarattığı depresyondan kurtulabilirlerse, bağışıklık sistemlerinde de ona göre bir yükseliş yer aldığı, araştırmalarla kanıtlanmış. Cousins bana, "Kelimeler hastalık yapabilir, kelimeler öldürebilir" diyordu. "Bu nedenle akıllı doktorlar, nasıl iletişim kurduklarına çok dikkat ederler." İşte bu nedenle, bizim uygulamalı yönetim şirketimiz olan Fortune Management'de, doktorlarla çalışırken onlara yalnız mesleklerinde daha ilerlemeleri için yardım etmekle kalmıyor, aynı zamanda daha çok katkıda bulunmaları için duygusal duyarlılık kazanma yollarını da öğretiyoruz. İşinizde insanlarla çalışmanız gerekiyorsa, kelimelerin çevrenizdekileri etkileme gücünü anlamanız şarttır.
Bu konuda kuşku duyuyorsanız, Değişim Sözlükçesi'ni kendi üzerinizde denemenizi öneririm. Neler olduğunu göreceksiniz. Genellikle seminerlerde insanlar, "Bu kişinin bana yaptığına öyle kızgınım ki!" gibi şeyler söylerler. Onlara "Kızgın mısınız, yoksa kırıldınız mı?" diye sorarım. Sırf bunu sormak bile, durumu yeniden değerlendirmelerine yol açar. Yeni bir kelime seçip, "Herhalde kırıldım" dediklerinde, yoğunluk azalmasını fizyolojilerinden bile görebilirsiniz. İncinme duygusuyla başa çıkmak onlara öfkeyle başa çıkmaktan çok daha kolay gelmektedir.
Aynı şekilde, hiç aklınıza gelmeyen alanlarda da duygu yoğunluğunu azaltmaya çalışabilirsiniz. Örneğin, "Açlıktan ölüyorum" demek yerine, "Kendimi biraz aç hissediyorum" deseniz ne olur? Bunu demekle siz de benim gibi göreceksiniz ki iştahınız birkaç dakika içinde azalacaktır. Bazen insanlar kendilerini duygusal bir telaş durumuna sokma paternini alışkanlık haline getirdikleri için gereğinden fazla yerler. Bunun birazı da sürekli olarak kullandıkları kelimelerden gelir.
Geçenlerde yaptığımız Kaderle Randevu seminerinde, kelimelerin kişinin duygusal durumunu bir anda değiştirmesiyle ilgili harika bir örnek gördük. Katılımcılardan biri yemekten döndüğünde pek neşeliydi. Kendisi anlattı. Yemekten hemen önce ağlayarak salondan kaçma isteği duymuş. "Her şey kafamda karma karışıktı" dedi. "Kendimi patlayacak gibi hissediyordum. Kriz geçirecek gibi. Ama kendime dedim ki, "Yo, kriz değil, değişim bu!" Ardından da, "O da değil, bir depar!" dedim." Evet, değiştirdiği yalnızca bir kelimeydi, ama etiket kontrolünü eline aldığı anda kendi durumunu da yaşamakta olduğu tecrübeye bakışını da, tüm gerçeğini de değiştirmişti.
İşte fırsat elinizde... Kontrolü elinize alın. Alışkanlıkla kullandığınız kelimelerin farkına varın, onların yerine sizi güçlendiren kelimeler kullanmayı benimseyin, duygusal yoğunluğunuzu uygun şekilde alçaltıp yükseltin. Bugün başlayın. Bu süreç etkisini devreye sokun. Kelimelerinizi yazın, kararınızı verin, izleyin, bu basit aracın tek başına bile neler sağlayabileceğini görün.
Şimdi de, duygularınızı yönetme konusunda yine bu kadar eğlenceli, yine bu kadar basit ama güçlendirici bir başka konuyu ele alalım. Birlikte yola koyulalım, yepyeni olanaklara kapı açabilmek için de... |