20-04-2011, 08:53 PM
|
#120 (permalink)
|
Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: İçindeki Devi Uyandır Kitabından Alıntılar
KÜRESEL METAFORLARINIZI SEÇİN
İnsanların küresel metaforlarına duyarlılık kazanabilmek için "antenlerimi" geliştirirken antropolog Mary Catherine Bateson'la yapılan bir röportajı okudum. Şöyle diyordu: "Zehirli bir metafordan daha güç kesici pek az şey vardır." İşte bu çok sağlam bir teşhis. Çok geçmeden ben de bu konuda kendi tecrübelerimi edinmeye başladım.
Kaderle Randevu seminerlerimden birinde, hemen herkes, daha seminer başlamadan önce bile, katılımcı bir kadından yakınmaya başlamıştı. Kadın daha kayıt masasında olay çıkarmış salona girince de her şeyden yakınmaya başlamıştı. Bir kere, salonu fazla sıcak bulmuş, daha sonra fazla soğuk bulmuştu. Önünde oturanın fazla uzun boylu olmasından rahatsız olmuştu, falan filan. Ben konuşmak üzere ayağa kalktığımda, daha beş dakika geçmeden sözümü kesti, söylediklerimin sonuç vermeyecek şeyler olduğu, sonuç verecek olsa bile istisnaları bulunduğu yolunda kanıtlar aramaya başladı.
Ben onun patentini kesmeye çalışıp duruyordum, ama sebebe değil, etkiye odaklanmıştım. Birden aklıma geldi. Herhalde onu ayrıntılar konusunda böylesine fanatik ve saldırgan yapan bir küresel inancı ya da küresel metaforu olmalıydı. "Bunu yapmakla ne kazanmaya çalışıyorsunuz?" diye sordum. "Olumlu bir niyetiniz olduğunu biliyorum. Sizin hayat hakkında, ayrıntılar hakkında, ya da bir şeylerin doğru ya da yanlış olması hakkında inancınız nedir?" Kadın cevap olarak, "Herhalde küçük sızıntıların gemiyi batırabileceğine inanıyorum" dedi. Siz de eğer boğulup öleceğinizi düşünseniz, bir sızıntı bulma konusunda fanatik kesilmez miydiniz? O kadın hayata böyle bakıyordu işte!
Nereden gelmişti bu metafor? Sonunda anladık ki bu kadının hayatı boyunca, küçük nedenlerle büyük kayıpların yaşandığı pek çok olay olmuştu. Boşanışını, çözümlenmeyen birtakım küçük sorunlara yorumluyordu. Kendisinin farkında bile olmadığı sorunlar. Mâlî sıkıntılarının da hep küçük nedenlerden kaynaklandığı inancındaydı. Gelecekte bu tür acılar çekmemek için bu metaforu benimsemişti. Belli ki ben ona bir kaldıraç sunmadıkça, metafor değiştirmek gibi bir niyeti de yoktu. Bu metaforun hayatında sürekli olarak yarattığı acıları ona hissettirip, onu değiştirmekle hemen kazanacağı zevklere işaret ettiğimde, paternini kırıp metaforunu değiştirmesine, kendine ve hayatına yepyeni açılardan bakabilmesine yardımcı oldum.
Çok sayıda küresel metaforlar edindi - hayat bir oyun, dans gibi hayat - bu tür şeylerdi hepsi. Ne büyük bir değişiklik olduğunu görmeliydiniz! Yalnız başkalarına karşı davranışında değil, kendine olan davranışında da. Çünkü kendinde de küçük sızıntılar arayıp duran bir insandı. Bu bir tek değişiklik, onun her şeye olan yaklaşımını değiştirmiş bir küresel metaforun nasıl hayatın tüm yönlerini etkilediğine de iyi bir örnek oluşturmuştu. Kişinin özsaygısından ilişkilerine, dünyaya bakışına kadar tüm yönleri.
Metaforların hayatımız üzerinde bunca gücü olmasına rağmen, işin korkulu yanı, çoğumuzun olayları kendi zihnimizde temsil etmekte kullandığımız metaforları bilinçli seçmiş olmak işimizdir. Siz nereden edindiniz metaforlarınızı? Herhalde çevredeki insanlardan, annenizle babanızdan, öğretmenlerinizden, iş arkadaşlarınızdan ve dostlarınızdan kaptınız. Bahse girerim ki bunların hayatınız üzerindeki etkilerini hiç düşünmemişsinizdir. Hatta belki bu metaforları bile hiç düşünmemişsinizdir. Sonra da bunlar sizde bir alışkanlık haline gelmiştir. |
Offline
| |