Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: İçindeki Devi Uyandır Kitabından Alıntılar 6. HAYAL KIRIKLIĞI: Hayal kırıklığı, çabucak yenmezseniz, çok yıkıcı bir duygu olabilir. Bir "başaramama" duygusu verir, bir şeyi ebediyen elden kaçırdığınızı hissedersiniz. Daha çok şey bekleyip daha az şey elde ettiğinizde bir üzüntü ve yenilgi duygusu hissediyorsanız, o hayal kırıklığıdır. Mesaj:
Hayal kırıklığı mesajının size sunduğu şey, beklediğiniz şeyin, seçtiğiniz amacın, belki de yerine gelmeyeceğidir. Demek ki artık beklentilerinizi değiştirmek, onları duruma daha uygun hale getirmek ve yeni bir amaca ulaşmak için hemen harekete geçmek zamanı gelmiştir. Bunun çözümü de böyle olacaktır.
1) Bu durumdan öğrenebileceğiniz bir şeyleri hemen bulun. O şeyler size gelecekte, o ilk istediğinizi elde etmenize yardımcı olacak şeyler olsun.
2) Yeni bir amaç seçin. Eskisinden bile daha ilham verici bir şey olsun, aynı zamanda hemen ilerleme kaydedebileceğiniz bir şey olsun.
3) Fazla erken karar vermekte olabileceğinizi anlayın. Bazen sizi hayal kırıklığına uğratan konular yalnızca geçici güçlüklerdir. Bölüm 2'de anlatılan Billy Joel hikâyesine pek benzeyen şeylerdir. Daha önce de söylediğim gibi, Tanrı'nın ertelemeleri, Tanrı'nın reddettiği anlamına gelmez. Belki benim "ara bekleyiş" dediğim döneme girmişsinizdir. Bazen de insanlar kendilerine gerçekçilikten uzak beklentiler seçer, böylelikle kendilerini hayal kırıklığına hazırlarlar. Bugün çıkıp bir tohum ekerseniz, yarın orada bir ağaç görmeyi bekleyemezsiniz.
4) Hayal kırıklığıyla başa çıkmak için kullanabileceğiniz dördüncü önemli çözüm de durumun henüz son bulmamış olduğunu anlamak, biraz daha sabır geliştirmektir. Aslında ne istediğinizi yeni baştan değerlendirin, onu elde etmek için daha bile etkin bir planı gelişirmeye başlayın.
5) Hayal kırıklığı duygusunun en etkin panzehiri, geçmişte ne olmuş olursa olsun, gelecekte olacaklar konusunda olumlu beklenti geliştirmektir. Hissedebileceğimiz en büyük hayal kırıklığı ise genellikle başka bir isim alır, o da... 7. SUÇLULUK: Suçluluk duygusu ya da pişmanlık duygusu, insanların kaçınmak için ellerinden gelen her şeyi yaptığı duygudur ve değeri de çok büyüktür. Bunlar bize acı veren duygulardır, ama yine de değerli bir işlevleri vardır. O değer de, mesajın ne olduğunu duyduğumuz zaman ortaya çıkmaktadır. Mesaj:
Suçluluk bize kendi yüksek standartlarımızdan birini ihlâl ettiğimizi, o standardı gelecekte de ihlâl etmemeyi garantiye almak için bu konuda derhal bir şey yapmak gerektiğini söylemektedir. Eğer hatırlarsanız, Bölüm 6'da size, kişi acıyı bir şeye bağladığı zaman kaldıraç oluşur demiştim.
Bir davranışa yeterince acı bağlarsanız, kişi sonunda o davranışı değiştirir. En güçlü kaldıraç da, kendimize verdiğimiz acıdır. Çoğu kişi için suçluluk, bir davranışı değiştirmek için nihaî kaldıraç sayılır. Ama bazı kimseler suçluluk karşısında inkâra ya da duyguyu baskı altına almaya kalkarlar. Ne yazık ki bu pek sık sonuç vermez. Suçluluk duygusu kaybolmaz, daha güçlü olarak geri gelir.
Öbür uçta da kendini bırakıp suçluluğa teslim olmak vardır. O zaman acıyı kabullenmeye, öğrenilmiş çaresizliği yaşamaya başlarız. Suçluluk duygusunun amacı bu değildir. O aslında, bizi değişim yaratma eylemine itmek için tasarımlanmıştır. İnsanlar bunu anlayamaz, bir zamanlar yaptıkları bir şey için pişmanlık duymayı sürdürür, ömürlerinin geri kalanı boyunca kendilerini küçük hissederler! Suçluluğun bize vermek istediği mesaj asla bu değildir. Onun var oluş nedeni, ya sizi sonunda suçluluk duyacağınızdan emin olduğunuz hareketleri yapmaktan kaçınmaya itmek, ya da eğer standardınızı ihlâl etmişseniz, yeterince acı yaratarak bir kere daha, eskisinden bile yüksek bir standarda adanmanızı sağlamak içindir. Ama bir kere o suçluluk duyduğunuz eski davranışa bakar, samimi ve tutarlı biçimde değerlendirirsiniz, ondan sonra da adımınızı atıp ilerlersiniz. Çözüm:
1) Kendinizi bağlamış olduğunuz kritik bir standardı ihlâl etmiş olduğunuzu kabullenin.
2) Bu davranışın gelecekte asla bir daha olmayacağına kendinizi adayın. Bir kere daha yaşasanız, o suçluluk duyduğunuz durumda nasıl davranacağınızın provasını yapın, en yüksek kişisel standartlarınızla tutarlı davranışı prova edin. Bu davranışın bir daha asla tekrarlanmayacağına her kuşkunun ötesinde kendinizi adarken, artık suçluluk duygusundan kurtulmaya da hak kazanmış olursunuz. O zaman suçluluk duygusu artık görevini yapmış, sizi gelecekte daha yüksek bir standarda bağlamıştır. Onu kullanın, içine gömülüp kaybolmayın!
Bazı kimseler, hayatın hemen her alanında kendilerine koydukları standartları sürekli ihlâl ettikleri için kendilerini zihnen ve duygusal olarak dövüp dururlar. Sonuçta da bu tür insanların çoğu başka bir duyguyla karşılaşır, o da... 8. YETERSİZLİK: Bu değersizlik duygusu, yapabilmemiz gereken bir şeyi yapamadığımızı gördüğümüz zaman ortaya çıkar. İşin zor yanı elbette ki, genellikle neye yetersiz olduğumuzu saptarken çok haksız kurallar uyguluyor olmamızdır. Bir kere, yetersizlik duygusunun size verdiği mesajı iyi anlamak gerekir. Mesaj:
Bu sinyal size, şu anda o iş için yeterli beceri düzeyinde olmadığınızı ifade etmektedir. Daha çok enformasyon, daha çok anlayış, daha çok stratejiler, araçlar ve güvene ihtiyacınız olduğunu belirtmektedir. Çözüm:
1) Kendinize şu soruyu sorun: "Bu durumda bu duyguyu hissetmem gerçekten uygun mu? Gerçekten yetersiz miyim, yoksa olayı algılayış biçimimi mi değiştirmem gerekiyor?" Belki de kendinize yetersiz olmadığınızı kanıtlamak için, piste çıkıp dans ederek Michael Jackson'u alt etme yolunu seçmişsinizdir. Eh, herhalde bu uygun bir algılama sayılamaz. Eğer duygunuz haklıysa, yetersizlik mesajı geldiğinde bir şeyi eskisinden iyi yapmanın yolunu aramanız gerekir. Bu durumda çözüm ortadadır.
2) Ne zaman kendinizi yetersiz hissederseniz, cesaretlendirme sinyaline şükredip gelişmeye bakın. "Kusursuz" olmadığınızı kendinize hatırlatın. Zaten olmanız da gerekmez. Bunu anladıktan sonra, artık kendinizi CANÜ'ye, yani o alanda sürekli ve sonu gelmez iyileştirmelere adayabilirsiniz.
3) Bir rol modeli bulun. Sizin yetersizlik hissettiğiniz alanda etkin olan biri. Ondan biraz antrenörlük hizmeti alın. Hayatınızın bu alanında ustalaşmaya karar verme sürecinin ardından en küçük bir iyileşme geldi mi, artık yetersiz bir insan olmaktan çıkar, öğrenen bir insan olursunuz. Bu duygu çok kritiktir, çünkü kişi kendini yetersiz hissedince öğrenilmiş çaresizlik tuzağına düşebilir, sorunu kalıcı ve kişisel sanmaya başlar. Oysa kendinize bundan büyük bir yalan söyleyemezsiniz. Siz yetersiz değilsiniz. Belki o alanda eğitilmemiş, becerisi eksik biri olabilirsiniz, ama yetersiz olmadığınız kesindir. Büyüklük kapasitesi şu anda bile içinizde hazırdır.
Sorunların kalıcı, yaygın ya da başa çıkamayacağımız kadar büyük olduğunu hissetmeye başladığımızda, bu sefer daha başka bir duyguya yöneliriz, o da... 9. AŞIRI YÜK: Üzüntü, depresyon ve çaresizlik, aşırı yük duygusunun yalnızca ifade biçimleridir. Üzüntü, olan bir olayda güçlendirici bir alan bulamadığınızı hissettiğiniz zaman, ya da kontrolünüz dışındaki insanların, olayların ya da güçlerin hayatınızı olumsuz etkilediğini hissettiğiniz zaman olur. Bu durumdaki insanlar aşırı yük altında ezilirler ve genellikle durumu hiçbir şeyin değiştiremeyeceğine, sorunun çok büyük olduğuna kalıcı, yaygın ve kişisel olduğuna inanmaya başlarlar. İnsanların bu duruma girmesi dünyada kendilerinin başa çıkamayacağı kadar çok şeyin olup bittiğini gördükleri zaman yer alan bir şeydir; örneğin olayların temposu, miktarı ya da yoğunluğu onlara aşırı yük gibi gelir. Mesaj:
Aşırı yükün mesajı durumda sizin için en önemli şeyi yeni baştan değerlendirmeniz gerektiğidir. Aşırı yüklü hissetmenizin nedeni, aynı anda çok fazla şeyle uğraşıyor, her şeyi kaşla göz arasında değiştirmeye çalışıyor olmanızdır. Bu aşırı yük duygusu yüzündan hayatı mahvolan insanların sayısı, başka her duygu yüzündan mahvolanlardan fazladır.
1) Hayatınızda uğraşmakta olduğunuz bütün o şeylerin arasında sizin için en önemli olanını seçip ona odaklanmanız gerekir.
2) Şimdi sizce erişilmesi en önemli olan bütün şeyleri yazın ve onları bir öncelik sırasına koyun. Bu erişilecek şeyleri kâğıt üzerinde görmek bile size olup bitenlerle ilgili bir kontrol duygusu verecektir.
3) Listenizdeki ilk şeyin üstüne gidin ve onun üstesinden gelinceye kadar eylemi sürdürün. Bir tane alanın üstesinden gelir gelmez, hemen hız kazanmaya başlayacaksınız. Beyniniz kontrolün sizin elinizde olduğunu, artık aşırı yük altında olmadığınızı anlayacak, sorunun kalıcı olmadığını bilecek, sizin her zaman bir çözümbulacağınıza inanacak.
4) Üzüntü gibi bir aşırı yük duygusundan kurtulmayı uygun bulamaya başladığınız zaman artık kontrol edebileceğiniz şeylere odaklanın ve henüz siz anlayamıyor olsanız bile, bunların hepsinde güçlendirici bir anlam bulunduğunu fark edin.
Bizim özsaygımız genellikle çevremizi kontrol edebilme yeteneğimize dayanır. Zihnimizin içinde, çok fazla yoğun talepler aynı anda üstümüze üstümüze gelmeye başladığı zaman, elbette kendimizi aşın yük altında hissederiz. Ama aynı zamanda, kontrol edebileceğimiz şeylere odaklanıp her biriyle birer birer ilgilenmekle durumu değiştirme gücümüz sürekli onların en çok korktuğu duygu, o bağlantısızlık duygusudur ki onun bir adı da... 10. YALNIZLIK: Kendimizi yalnız, ayrı, diğerlerinin dışında hissetmemize neden olan her şey bu gruba girer. Siz kendinizi hiç gerçek anlamda yalnız hissettiniz mi? Sanırım hayatta bunu hissetmemiş olan hiç kimse yoktur.
Yalnızlığın mesajı, insanlarla bir bağa ihtiyacınız olduğudur. Ama bu mesajın anlamı nedir? İnsanlar çoğu zaman bunun cinsel bağ ya da ani yakınlık olduğunu düşünür. Sonra da hırslanırlar, çünkü o yakınlığı buldukları halde, kendilerini yine yalnız hissetmeyi sürdürürler. Çözüm:
1) Yalnızlığa çözüm, hemen uzanıp bir bağ kurarak o yalnızlığı sona erdirebileceğinizi bilmektir. Size önem verecek ve sevgi duyacak insanlar her yerde vardır.
2) Ne tür bağa ihtiyacınız olduğunu saptayın. Bir yakınlık bağına mı ihtiyacınız var? Belki de size temel bir dostluk gerek. Ya da sizi dinleyecek, sizinle birlikte gülüp konuşacak birileri gerek. Gerçek ihtiyaçlarınızın ne olduğunu saptamanız gerekir.
3) Kendinize hatırlatmanız gereken şey, yalnızlık hissetmenin anlamıdır: "Ben insanlan gerçekten seviyorum, onlarla birlikte olmaktan hoşlanıyorum. Şu anda birisiyle ne tür bir bağa ihtiyacım olduğunu saptamam gerek, ondan sonra da derhal eyleme geçip bunu oldurmalıyım."
4) Sonra derhal eyleme geçip uzanın ve biriyle bağ kurun.
İşte on Eylem Sinyalinin listesi artık elinizde. Görüyorsunuz ki bu duygulardan her biri size güçlendirici mesajlar veriyor, bir değişim çağrısı sunuyor ya sahte ve güçsüzleştirici algılarınızı ya da uygunsuz usullerinizi, yani iletişim üslûbunuzu ya da eylemlerinizi değiştirmenizi gerektiriyor. Bu listeden tam anlamıyla yararlanmak için listeyi birkaç kere gözden geçirmeniz, her tekrarla birlikte, her sinyalin size verdiği olumlu mesajları arayıp altını çizmeniz gerekmektedir. Ayrıca gelecekte kullanacağınız çözümlerin de altını çizin. Hemen tüm "olumsuz" duyguların temelinde bu on gruptan biri ya da birkaçının karışımı yatmaktadır. Ama siz her duyguyla, daha önce açıkladığımız biçimde başa çıkabilirsiniz. Altı adımı atarsınız, merak geliştirir, duygunun size sunduğu güçlendirici anlamı ararsınız. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |