Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: İçindeki Devi Uyandır Kitabından Alıntılar TÜM İSTEDİKLERİMİ ELDE ETMEK NASIL BİR İNSAN OLMALIYIM? İÇİN EN ÖNEMLİ ADIM
Ben yıllar boyunca hep amaçlar seçmiş, ama hiçbirini izleyememiştim. Bir anda ilham bulur, kendime büyük, enerji pompalar, ama üç hafta sonra, yazdıklarımın hiçbirini izlemiyor olduğumu görürdüm. Bir amacı yazmak elbette ki ilk adımdır. Birçok insan onu bile yapmaz. Fikirlerinizi kâğıda dökmek bile, onları daha gerçek hale getirmenin bir başlangıcıdır.
Ama amaçlarınıza ulaşabilmek için yapacağınız şeylerin en önemlisi, daha onları seçerken bile, derhal hız ve hareket yaratmaya başlamaktır. Benim amaçlarımı gerçekleştirmekte benimsediğim önemli kurallardan bana en çok yardımcı olmuş olanı, çok başarılı birinden öğrendiğim kural olmuştur. Önce bir amacı yazacaksın, sonra da o amaca doğru önemli bir adım atmadan asla o bulunduğun yerden uzaklaşmayacaksın, demiştir.
Bölüm 2'de de vurguladığım gibi, önemli karar demek, sizi harekete geçiren, hemen harekete geçiren karar demektir. Dört baş amacınızı seçerken yarattığınız hareket enerjisinden yararlanın. Bu hareketi sürdürmenin en önemli yolu, bu bölümü bitirir bitirmez hemen eyleme geçmektir. Küçücük bir adım bile olsa, bir telefon etmek, bir adanma belirtisi göstermek, ilk planın taslağını hazırlamak bile, sizi ileriye götürecektir. Ondan sonra, ilk on gün boyunca her gün yapabileceğiniz basit şeylerin bir listesini çıkarın. İnanın bana on günlük o küçük adımlar sizde bir alışkanlık zinciri oluşturmaya başlayacak, uzun vadeli başarınızı garantiye alacaktır.
Eğer birinci yıl için kişisel gelişme konusundaki bir numaralı amacınız, diyelim ki jaz dansı öğrenmekse, hemen rehberi alıp sarı sayfalarda bir aramaya girişin. Dans stüdyosunu arayıp program kararlaştırın, gidip kaydolun.
Bir numaralı oyuncak/serüven amacınız, gelecek yıl bir Mercedes-Benz almaksa, satıcıyı arayıp broşür isteyin ya da oraya bugün öğleden sonra uğrayıp bir deneme gezisi yapın. Arabayı hemen bugün almanız gerekir demiyorum. Ama en azından, kaça mal olacağını öğrenir, onu bir sürmüş olur, olası bir adım gerçekleştirirsiniz. Yoğunlaşan isteğiniz, planınızı oluşturmanıza yardımcı olacaktır.
Bir numaralı ekonomik amacınız, yılda 100.000 dolar kazanmaksa, hangi adımları atmanız gerektiğini hemen değerlendirmeye başlayın. Bu tür parayı şu anda kim kazanıyor, kim size bu konudaki etkinlik anahtarlarını öğretebilir? İkinci bir iş daha rnı yapmanız gerekiyor? İstediğinizi elde etmek için size hangi beceriler gerekli? Harcadığınızdan çok biriktirmeye mi başlamalısınız? Aradaki farkı yatırıma yöneltip, ek gelir mi elde etmelisiniz? Yeni bir iş mi kurmalısınız? Hangi kaynakları bir araya getirmeniz lâzım?
Unutmayın, her dört alandaki baş amaçlarınızla ilgili olarak bir şeyler başarma duygusunu her gün, günde en az bir kere hissetmeniz şarttır. İdeal olarak amaçlara sabah bir kere, akşam bir kere bakmak gerekir. Tüm listeyi de en az altı ayda bir gözden geçirip, amaçlarınızın hâlâ hayatî olup olmadığını kontrol etmelisiniz. Belki yeniden beyin fırtınası uygulayıp daha yeni amaçlar da seçmeniz gerekebilir. Eminim ki hayatınız yeni biçimler aldıkça, o amaçlardan bazılarını çıkarmak, yerlerine yemlerini eklemek isteyeceksiniz.
Uzun vadeli başarı için bir başka önemli nokta daha vardır, o da, ilk seçtiğimiz amaçlara ulaşmadan önce, ondan sonraki, daha yüksek amaçları da seçmemişsek, o ilk amaçlara ulaşmanın büyük mutsuzluk getirebileceğidir. Kendinizi amacınıza yaklaşmış durumda gördüğünüz anda, daha sonraki amaçlarınızı da hemen seçmeniz gerekmektedir. Bunu yapmazsanız hepimizin kaçınmak istediği bir olayı yaşar, rüyanızın üzerine geçiverirsiniz. Hayatta seçtikleri amaca ulaşıp da, "Bu kadarcık mıymış?" diyen insanlarla ilgili yazdan hepimiz okumuşuzdur. Çünkü o vardıkları yerin yukarısında, ulaşmak istedikleri daha başka bir yer görememektedirler.
Bunun klasik bir örneği ömürleri boyunca bir tek amaca, aya ayak basmaya hazırlanmış olan Apollo astronotlarının durumudur. Sonunda bu işi yaptıkları zaman sevinçten kendilerinden geçtiler. Ama dünyaya döndüklerinde içlerinden bazıları duygusal depresyonlara girdi. Artık hayatta başka bir beklentileri kalmamıştı. Aya girmekten daha büyük ne olabilirdi? İmkânsız şeyi yapmış, uzayı gezmişlerdi onlar! Belki de bunun cevabı, zihinlerimizin hiç haritalanmamış iç mekânını araştırmak olabilir. Ya da kalbimizin, ya da ruhumuzun.
Aylar boyunca, hattâ bazen yıllar boyunca düğünlerini planlayan genç kadınlarla ilgili hikâyeler dinlemişimdir. Tüm yaratıcılıklarını, kaynaklarını, hattâ kişiliklerini bu işe yöneltmiş, kusursuz bir peri masalı gibi düğün hazırlamışlardır. Tüm hayalleri ve umutları, ömürlerinde bir kere yaşayacakları o olayın çengeline asılıdır. Düğün bittikten sonra genç gelin, tıpkı astronot gibi, ruhunun çöktüğünü hisseder. Hayatmızın doruk olayının ardından ne yapabilirsiniz? Bu gelinin artık daha ileriye, daha önemli şeylere, bir ilişki geliştirmenin sonu gelmez serüvenine bakması gerekecektir.
İnsanlar en büyük hayallerini gerçekleştirdikten sonra nasıl hâlâ heyecan hissedebilir, nasıl bir başka amaca doğru nişan alabilirler? Uzun süreden beri istedikleri şeye doğru yaklaşırken, hemen kendilerine yeni bir dizi güçlü amaç seçerek tabii. Böyle yapmak bir olayı bitirme duygusunu, yeni bir ilhama doğru yöneltir, büyümeye adanmışlık sürekli bir hale gelir. Bu adanmışlık olmadığı zaman biz yalnızca doyum hissetmemiz için gerekeni yaparız, ama o rahatlık alanının dışına hiç çıkmayız. İşte o zaman dürtülerimizi kaybederiz. Büyüme isteğimizi kaybeder, duraklamaya başlarız. Bazen insanlar fiziksel ölümlerinden çok önce, duygusal ve ruhsal ölümlerle sona ererler.
Bu tuzaktan kurtulmanın yolu nihaî amacın katkı olduğuna inanmaktır. Başkalarına yardım etmenin bir yolunu bulmak... Derin bir sevgi duyduklarımıza yardım etmek. Bu bize ömür boyu ilham verebilir. Zamanlarını, enerjilerini, sermayelerini, yaratıcılıklarını ve adanmışlıklarını vermeye istekli olanlar için dünyada her zaman bir yer vardır.
Örneğin Robin VVilliams'ı düşünün. Bu adamın, ölen arkadaşı John Belushi'ye göre üstünlüğü, hiçbir zaman amaçsız kalmamanın bir yolunu keşfetmiş olmasıdır. Robin'le arkadaşları VVhoopi Goldberg ve Billy Crystal, içlerindeki kaynakları sürekli olarak kullanacak bir misyona adanmış, evsiz barksızlara yardım etmeyi amaç edinmişlerdir. Arnold Schwarzeneger de Özel Olimpiyat konusunda ve Fiziksel Sağlık Başkanlık Konseyi konusunda buna benzer bir duygusal ödül bulmuştur. Bütün bu başarılı insanlar, içten bir katkı kadar büyük dürtü sağlayan hiçbir şey bulunamayacağını öğrenmiş kimselerdir.
Daha sonraki rüyalarınızın sizi sürekli olarak iyileşmeye doğru çekeceğinden emin olun. CANÜ'ye adanmak, ömür boyu mutluluğun evrensel garantisidir. Unutmayın ki çekici bir gelecek, ruhlarımızın besinidir. Sürekli duygusal ve ruhsal büyümeye hepimizin ihtiyacı vardır. |