Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: İçindeki Devi Uyandır Kitabından Alıntılar ON GÜNLÜK ZİHİNSEL ÇABA
"Alışkanlık hizmetkârların en iyisi, efendilerin en kötüsüdür."
NATHANIEL EMMONS
SÜREKLİLİK
Hepimizin peşinde koştuğu şey bu değil mi? Biz sonuçları arada sırada yaratmak istemiyoruz ki! Kendimizi bir an için neşeli hissetmek de istemiyoruz. En iyi halimize, raslantı sonucu gelmek de istemiyoruz. Gerçek bir şampiyonun en önemli belirtisi sürekliliktir yerleşmiş alışkanlıklardaki sürekliliktir.
Herhalde şimdiye kadar, bu kitabı sırf size birkaç üstünlük kazandırmak amacıyla yazmış değilim. Size birkaç hikâyeyle ilham vermek, arasıra işinize yaratabilecek, size küçük bir "kişisel gelişme" yaratabilecek ilginç bilgileri sizinle paylaşmak için de yazmış değilim. Gerek bu kitap, gerekse benim bütün hayatım, hayatlarımızda ölçülebilir bir kalite artışı sağlamaya adanmıştır.
Bu ancak yeni bir masif eylem paterniyle yaratılabilir. Herhangi bir yeni strateji ya da becerinin bir birey için gerçek değeri, kullanılma şıklığıyla doğru orantılıdır. Pek çok kere tekrarladığım gibi, ne yapılması gerektiğini bilmek yetmez, o bildiğinizi yapmanız gerekir. Bu bölüm size mükemmel alışkanlıklar yerleştirme konusunda yardımcı olacaktır. Bunlar, kendiniz ve başkalarınız üzerindeki etkinizi en yüksek düzeye çıkarmanıza yardımcı olacak odaklanma paternleridir. Ama hayatımızı bir sonraki düzeye çıkarabilmek için, bizi şimdi bulunduğumuz yere getiren düşünce paterninin, istediğimiz yere götürmeye yetmeyeceğini anlamamız gerekir.
Benim gerek bireylerde, gerekse kuruluşlarda gördüğüm en büyük zorluk, değişimlere karşı direnmeleridir, oysa değişim onların en büyük müttefikidir. Bu hareketlerini mazur göstermek için de, şimdiki davranışlarının onları bu başarı düzeyine getirdiğini söylerler. Bu kesinlikle doğrudur. Ama şimdi artık yeni düzeyde kişisel ve profesyonel başarılara ulaşabilmek için yeni düzeyde düşünme gerekmektedir.
Bunu yapabilmek için önce korkularımızın tüm engellerini aşmak ve zihinsel odağımızın kontrolünü elimize almak gerekir. Eski paternlerimiz, zihnimizin sorunlara esir olmasına izin verişimiz, derhal ve ebediyen kırılmalıdır. Onların yerine ömür boyunca sürecek yeni bir şeye adanmamız gerekmektedir, o da çözümlere odaklanmak ve süreçten zevk almaktır. Bu kitap boyunca siz hayatınızı daha zengin, daha dolu, daha neşeli ve daha heyecanlı kılmak için pek çok güçlü araçlar ve stratejiler öğrendiniz. Ama eğer bu kitabı okur da, uygulamazsanız, bu tıpkı çok güçlü bir bilgisayar alıp hiç kutusundan çıkarmamaya, bir Ferrari alıp bahçeye park ermeye, onu toza ve çürümeye terketmeye benzer.
O halde izninizle size eski düşünce, duygu ve davranış paternlerinizi kırabilmeniz için basit bir plan sunalım. Bu, yeni güçlendirici alternatiflere şartlanmanızı ve onları kesinlikle sürekli hale getirmenizi kolaylaştırsın.
Yıllar önce ben de bir hırslanma ve öfke paternine takılıp kalmıştım. Ne yana dönsem karşıma sorunlar çıkıyor gibiydi. O sıralarda, olumlu düşünmek, benim çözümler listemde pek baş sıraları alamıyordu. Ne de olsa, akıllı bir insandım ben. Akıllı insanlar kötü olayları kendilerine iyiymiş gibi göstermeye kalkışmazlardı! Çevremde bu bakış açımı destekleyen bir yığın kişi vardı (ve onların da her biri, hayatlarında benim kadar mutsuzdular).
Aslında o dönemde ben inanılmayacak kadar olumsuz bir tutum içindeydim ve her şeyi olduğundan da kötü görüyordum. Karamsarlığımı bir kalkan olarak kullanıyordum.
Bu esasında, kendimi beklentilerimin gerçekleşmemesi açısından korumak için zayıf bir çabaydı. Bir kere daha hayal kırıklığına uğramamak için ne olsa yapmaya hazırdım. Ama bu paterni benimseyince beni acıdan koruyan engel aynı zamanda zevkten de uzak tutuyordu. Çözümlere onun yüzünden ulaşamıyordum. O engel beni bir duygusal ölümün mezarına hapsetmişti. Öyle bir yerde hiç kimse fazla bir acı da, fazla bir zevk de bekleyemezdi. Orada insan, sınırlı eylemlerini haklı göstermek için habire, "ben gerçekçi davranıyorum" der dururdu.
Oysa hayat aslında bir denge. Eğer bahçemizde kök salmakta olan yabanî otları görmeyi reddedecek kimseler haline gelmemize izin verirsek, kafamızın içinde yarattığımız hayaller bizi sonunda mahveder. Ama bir o kadar yıkıcı olan bir şey daha vardır, o da, korkudan sürekli olarak yabanî ot bürümüş bir bahçeyi düşünüp duran insanlara olanlardır. Liderin yolu, bir denge yoludur. Otları görür, onlara yüzünde bir gülümseme ifadesiyle bakar, bu otların bahçesine yaptığı ziyaretin sonunun yaklaştığını bilir, çünkü onları görmüştür artık. Derhal eyleme geçip onları yok edecektir.
Yabanî otlar konusunda olumsuz duygular beslemek zorunda değiliz. Onlar da hayatın bir parçasıdır. Onları görmemiz, varlıklarını kabul etmemiz, çözümlere odaklanmamız ve hayatlarımızdaki etkilerini yok etmek için ne gerekiyorsa hemen yapmamız gerekmektedir. Onları yok farzetmek, hiçbir şeyi iyiye götürmez. Varlıkları karşısında ateş püskürüp küplere binmek, korkudan pısırıklaşmak da daha iyiye götürmek. Onların habire bizim bahçemize girmeye çalışması, hayatın gerçeklerinden biridir. Yapılacak şey, onları söküp atmaktır. Ve bunu, bir oyun ruhu içinde, sevinçle yapmaktır. Yoksa ömrünüzün geri kalanını hep sıkkın geçirirsiniz, çünkü emin olun, yeni yeni otlar hep gelecek, boy gösterecektir. Eğer her sorun çıktıkça dünyaya bir tepki halinde yaşamak istemiyorsanız, onların da hayatın önemli bir parçası olduğunu hatırlamanız gerekir. Onlar sizi zinde tutar, güçlü tutar, dikkatli tutar. Bahçenizi sağlıklı ve zengin durumda korumak için neler yapılması gerektiğini hep görebilmenizi sağlar.
Aynı yaklaşımı zihinlerimiz için de uygulamalıyız. Olumsuz bir patern oluşmaya başlayınca, onun farkına varmalıyız. Bunun için dövünmek gerekli değildir. Üzerinde fazla durmak bile gerekmez. Ama paterni fark eder etmez onu kırmak, yerine yeni tohumlar, zihinsel, duygusal, fiziksel, ruhsal ve profesyonel başarı tohumlan dikmemiz gerekir. Peki, o paternleri görür görmez nasıl kırarız? Bölüm 6'da öğrendiğiniz NAC adımlarını hatırlamanız yeter.
1) Ne yapmak istediğinize karar vermek zorundasınız. Eğer gerçekten bir ihtiras, sevinç, hayatınız üzerinde bir kontrol duygusu hissetmek istiyorsanız, ki bunu istiyor olmanız gerekir, aksi halde bu kitabı alıp okumazdınız, o zaman ne istediğinizi biliyorsunuz demektir.
2) Bir kaldıraç bulmak zorundasınız. Eğer bu kitabı baştan sona okuyup, yine de birtakım yeni paternler oluşturmazsanız, ne büyük zaman ziyanı olur, değil mi? Oysa tersine, bu öğrendiklerinizi gerçek anlamda kullanarak zihninizin, vücudunuzun, duygularınızın, parasal durumunuzun ve ilişkilerinizin kontrolünü hemen elinize alırsanız, o zaman nasıl hissedersiniz?Acıdan kaçıp büyük zevklere ulaşma isteğinizin, hayatınızda gerekli değişiklikleri yapmasına, sizi bir sonraki düzeye çıkarmasına izin verin.B unu başarabilmek için de yapacağınız...
3) Sınırlayıcı paterni kırmaktır. Bunu yapmanın en iyi yolu bir "Zihinsel Perhiz" uygulamak olur. Yani belli bir zaman süresi koyup tüm düşüncelerinizi bilinçli bir kontrolden geçirmek. Zihinsel Perhiz, olumsuz ve yıkıcı düşünce ve duygu patentlerini ortadan kaldırma fırsatıdır. Bunlar hayattan gelen, duygusal olarak gerici, zihinsel olarak disiplinsiz şeylerdir. Ben kendime böyle bir zihinsel temizliği yaklaşık sekiz yıl kadar önce uyguladım sonunda çok derin ve değerine paha biçilmez bir süreç olduğunu gördüm.
Bu fikri, Emmet Fox'un yazdığı bir küçük broşürde görmüştüm. Bu broşürde Fox, yedi gün boyunca hiçbir olumsuz düşünceye yer vermemenin öneminden söz ediyordu. Fikir ilk bakışta öyle Pollyanna'msı, öyle gülünç ve basit geliyordu ki, bunun bir zaman ziyanı olacağını sandım. Ama sonra Fox zihinsel sistemi temizleyecek perhizin kurallarını anlatmaya başladığında, bu işin sandığımdan daha zor olabileceğini anlamaya başladım. Bu zorluk ilgimi çekti, sonuçlar da beni şaşkına çevirdi. Bay Fox'un 1935 yılında yarattığı bu sistemi genişletmek, iyileştirmek, bu kitapta baştan beri öğrendiğiniz değişim araçlarını yaratmak için bundan da yararlanmanızı sağlamak istedim. Hem de bugünden başlayarak. Önceki bölümlerde öğrendiğiniz yeni disiplinleri gerçek anlamda uygulayabilme fırsatı şimdi karşınızda. Size önerdiğim tek zorluk da şu:
Şu andan başlayarak önümüzdeki on gün boyunca tüm zihinsel ve duygusal işlevlerinizin tam kontrolünü ele almaya, birbirini izleyen on gün boyunca hiçbir güçsüzleştirici düşünce ya da duyguya yer vermemeye şimdi karar verin. Kolaymış gibi geliyor, değil mi? Eminim gerçekten de kolay olabilir. Ama bu işe başlayanlar genellikle beyinlerinin verimsiz korkulu, kaygılı ve yıkıcı düşüncelere ne kadar sık yer verdiğini görüp şaşarlar.
Neden sürekli olarak hayatımızda gereksiz stresler yaratacak zihinsel ve duygusal paternlere kapılıyoruz? Cevabı basit: Bunun yararı olacağını sanıyoruz! Pek çok kimse sürekli bir kaygı durumunda yaşar. Bunu sağlayabilmek için de sürekli olarak, mümkün olan en kötü senaryoya odaklanır. Neden yaparlar bunu? Çünkü bu sayede harekete geçeceklerine, eyleme geçeceklerine inanırlar. Ama aslında kaygılar insanı son derece verimsiz ve güçsüzleştirici bir duygusal duruma sokar. Bizi eyleme geçirecek gücü vermez, tam tersine, horlanma ve korkular altında ezilmemize yol açar.
Yine de bu kitaptaki en basit araçları kullanarak kaygılı durumunuzu bir anda değiştirebilir, bunu çözüme odaklanarak yapabilirsiniz. Kendinize daha iyi bir soru sorarsınız. Örneğin: "Bu durumu daha iyiye götürmek için şu anda ne yapmam gerek?" dersiniz. Ya da durumunuzu değiştirme için, duygularınızı kendinize tarif etmekte kullandığınız ke-
limeleri değiştirirsiniz, "kaygılar içindeyim" demek yerine, "biraz merak ediyorum" dersiniz.
Esasta, eğer benim On Günlük Zihinsel Çaba yöntemimi kullanmayı kabul ederseniz, ne olursa olsun kendinizi olumlu bir zihinsel durumda tutma işine adamışsımzdır demektir.
Kendinizi verimsiz duygusal durumlarda bulduğunuz zaman hemen fizyolojinizi değiştirecek, ya da daha verimli bir duruma odaklanacaksınız demektir. Hem de o andaki istekleriniz ne olursa olsun. Örneğin bu on gün içinde eğer biri, sizin yıkıcı ya da nefret dolu olduğuna inandığınız bir hareketi size yönelik olarak yaparsa ve siz de kızmaya başlarsanız, durum ne olursa olsun hemen ruhsal durumunuzu değiştirmeniz gerekir.
Ayrıca unutmayın ki durumunuzu değiştirmek için elinizde birçok stratejiler var. Kendinize daha güçlendirici sorular sorabilir, "Ben bundan ne öğrenebilirim?" ya da "Bu durumun harika yanı neresi, henüz kusursuz olmayan yanı neresi?" diyebilirsiniz. Bu sorular sizi verimli durumlara yöneltir, orada çözümleri bulursunuz, sürekli olarak bir öfke ve hırslanma çemberini kovalayıp durmaktan kurtulursunuz. Gerçekten adanmışsanız, durumunuzu başka ne yollarla değiştirebilirsiniz?
Unutmayın ki amacımız hayatın sorunlarını görmezden gelmek değil, kendimizi hem çözüm bulacak hem de o çözümü uygulayacak daha iyi zihinsel ve duygusal durumlara sokmaktır. Kontrol edemedikleri şeylere odaklanan insanlar sürekli olarak güçsüzleşirler.
Ben Fox'un Zihinsel Perhiz'ine girmeyi ilk düşündüğümde, olumlu durumda kalırsam incineceğimden, acı çekeceğimden korkmuştum. Ne de olsa, geçmişte olumlu davrandığımda beklediklerim gerçekleşmemişti. Kendimi çok kötü hissediyordum. Ama sonunda odağımı değiştirmekle hayatım üzerinde sağladığım kontrolün, sorundan kaçıp derhal çözüme odaklanmaktan geldiğini gördüm. İç cevapları arıyordum, verimli duruma girer girmez onları hemen buldum. Tanıdığım her büyük ve başarılı insan, duygusal "fırtınalar" sırasında zihnini açık seçik net ve duru durumda tutmayı bilir. Nasıl başarırlar bunu? Çoğunun bir temel kuralı vardır: Hayatta hiçbir zaman vaktinizin yüzde 10'dan fazlasını bir soruna harcamayın, en az yüzde 90'ını o sorunun çözümüne harcayın. Daha da önemlisi, küçük şeyleri dert edinmeyin unutmayın ki onlar küçük şeylerdir!
Eğer On Günlük Zihinsel Çaba'yı uygulayacaksanız -ki uygulayacağınızı sezer gibiyim- o zaman şöyle düşünün. Nasılsa bu kitabın burasına kadar gelmişsiniz. O halde şu on gün boyunca zamanın yüzde 100'ünü birden yalnız çözümlere ayıracağınıza, sorunlara hiç vakit ayırmayacağınıza karar verin!
"Ama acaba bu sorunları daha beter etmeyecek mi? Sorunlarıma kaygılanmazsam, o sorunlar kontrolden çıkmaz mı?" Doğrusunu isterseniz hiç sanmam. On gün boyunca sırf çözümlere odaklanmak, hayatınızda nelerin harika olduğuna, nelerin sonuç verdiğine, ne kadar şanslı olduğunuza odaklanmak, sorunlarınızı hiç de daha beter edecek değildir. Ama o yeni paternler sizi öyle güçlendirebilir ki, bir zamanlar sorun saydığınız şey, siz yeni bir kimlik edinip güçlü ve neşeli biri olduğunuz anda kendiliğinden yok olabilir. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |