30-04-2011, 03:37 PM
|
#230 (permalink)
|
Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: İçindeki Devi Uyandır Kitabından Alıntılar "Kriz kelimesi Çince yazıldığında, iki harften oluşmakta, bu harflerin biri tehlikeyi, diğeri ise fırsatı temsil etmektedir."
JOHN F. KENNEDY
Davranışımızı değiştirebileceğimizi anlamak için çoğumuz bir kriz yaşamak zorunda değiliz, ama kimliğimizi değiştirmek çoğumuza ürkütücü ya da olanaksız gözükür. Kim olduğumuz konusunda çekirdek inançlarımızdan kopmak bize çok yoğun acılar verir, hattâ bazı kimseler o inançları sürdürebilmek, koruyabilmek için kendilerini öldürecek kadar ileri giderler.
Victor Hugo'nun şaheseri Sefiller'de çarpıcı biçimde ortaya konan da budur. Kahramanımız Jean Valjan cezaevinden salıverildiğinde, kendini yalnız ve hırslanmış durumda bulur. Gerçi cezaevinde geçirdiği uzun yıllar boyunca "suçlu" etiketini hiçbir zaman kabullenmiş değildir (zaten yıllar süren ağır cazaya çarptırılmasının nedeni de, açlıktan ölmek üzere olan ailesine götürmek için bir ekmek çalmaktır), ama serbest bırakıldığında dürüstçe çalışabileceği bir iş bulamadığını görür. Eski mahkûm kimliği onun herkes tarafından horlanmasına yol açmaktadır.
Sonunda çaresizlik içinde, toplumsal etiketin simgelediği kimliği kabuletmeye başlar. Artık gerçekten bir suçludur ve ona göre davranmaya başlar. Bir papaz onu alıp beslediği, gece kalabileceği bir yer verdiği zaman, Valjan papazın güvenini boşa çıkarıp hırsızlık yapar. Polis sıradan bir kontrol sırasında Valjan'ı durdurduğunda, hem eski bir mahkûm olduğunu, hem de papazın değerli eşyalarını üzerinde taşıdığını görür. Bu suçun cezası, ömür boyu ağır hapistir.
Valjan getirilip papazla yüzleştirilir. Olay anlatıldığında papaz o çalıntı gümüşleri Valjan'a kendisinin armağan olarak vermiş olduğunu, hattâ iki şamdanı da evde unuttuğunu söyler. Valjan'ı esas şaşırtan, papazın bu yalanını tutup gümüşleri gerçekten onda bırakması, onu yeni bir hayat kurmaya itmesi olur.
Valjan, papazın bu hareketlerini çözümlemek zorundadır. Neden inanmaktadır bu papaz ona? Neden onu zincirler altında ağır işçiliğe yollamamaktadır? Papaz ona, "ben senin kardeşinim" der, Valjan'ın artık kötüler dünyasına ait olmadığını, dürüst bir insan olduğunu Tanrı'nın çocuklarından olduğunu söyler. Bu etkili patern kırılması, Valjan'ın kimliğini değiştirir. Cezaeviyle ilgili tüm kâğıtlarını yırtar, başka kente taşınır, yeni bir kimlik edinir. Bunu yaparken tüm davranışları da değişir. Bir lider olur, toplumundaki çaresizlere yardım etmeye başlar.
Ama Mösyö Javert adlı bir polis, Valjan'ı bulup yeniden adaletin karşısına getirmeye hayatını adamış gibidir. O Valjan'ın "kötü" olduğunu bilmekte, kendini de, kötülüğü adaletin karşısına getiren kişi olarak görmektedir. Javert sonunda Valjan'ı bulduğunda, Valjean'ın eline onu öldürme fırsatı geçer, ama o büyüklük gösterir, polisin hayatını bağışlar. Javert de bir ömür boyu süren kovalamacanın sonunda Valjan'ın iyi bir insan olduğunu anlar. Hattâ belki kendisinden de iyi. O zaman da asıl zalim ve kötü olanın kendisi olabileceği düşüncesine dayanamaz. Kendini Seine nehrinin kudurmuş sularına atar. |
Offline
| |