Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30-04-2011, 07:33 PM   #264 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: İçindeki Devi Uyandır Kitabından Alıntılar



SON ÇÖZÜM

Bugün bizim bir ulus olarak ve bir dünya olarak karşımıza dikilmiş sorunların ortak noktası nedir sizce? Sayıları giderek artan evsiz barksızlardan tırmanan suç oranlarına, bütçe açıklarına, ekosistemimizin yavaş yavaş boğulur duruma gelmesine kadar hepsinin bir ortak noktası var mıdır? Vardır. Bu sorunların her birine neden olan ya da başlatan şey, insan davranışıdır. O halde bunların hepsinin çözümü de insan davranışını değiştirmek olacaktır. (Bunu yapabilmek için, nasıl değerlendirme yaptığımızı, nasıl karar verdiğimizi değiştirmek durumundayız ki, esasen bu kitabın tümü de bu konudadır.) Bizin uyuşturucu sorunu diye bir sorunumuz yok, davranış sorunumuz var. Yeni yetmelerde hamilelik olaylarının artması, bir virüsün yarattığı sorun değildir. Belli bir davranışın sonucudur. Çete çatışmaları da bir davranış sorunudur. Nükleer savaş bile aslında bir davranış sorunudur! Bombaları yapan bizim kararlarımızdı, onları yok eden de bizim kararlarımız olacak. Bu sorunların hepsi, insanların girişmeyi seçtiği eylemlerden kaynaklanmıştır.

Örneğin kişi çete üyesi olursa, bu bir tek karar, bir dizi davranışa ve sorunlara yol açmaktadır. Yeni çeteci kimliğiyle, bu kişi çok özel bir davranış biçimine boyun eğecek, gruba sadakat gibi konulara en büyük değerleri bağlayacak, buradan da, tipik kural ve davranışlardan oluşan koskoca bir sistem doğup gelişecektir. Kararlarımızın uzun vadeli etkilerinin küresel bir örneği de, dünyanın pek çok yerinde pek çok hayatı etkileyen kronik açlıklar ve yiyecek sıkıntılarıdır. Dünya Sağlık Teşkilâtı, bu gezegenin üzerinde yaşamakta olan her kadın, erkek ve çocuğu beslemenin mümkün olduğunu kanıtlamıştır ama yine de her gün 40.000 çocuk açlıktan ölmektedir. Neden? Besbelli kaynaklarımız yeterlidir, ama bir şeyler fena halde ters gitmiştir. Bu ters giden şey yalnız yiyeceklerin dağıtılış biçimiyle ilgili olmayıp, kaynaklarımızın kullanılış biçimiyle de ilgilidir.

Bütün bunların harika yanı nedir? Bir iyi haber varsa, o da, tüm sorunların kökünde davranışın (ve davranışı başlatan kararlarımızın) yattığını anlamakla, bunu değiştirebilecek olanın kendimiz olduğunu da anlıyor olmamızdır! Bu kitaptan öğrendiğiniz gibi, kesinlikle kendi kontrolümüzde olan bir şey varsa o da bizim iç dünyamızdır. Olayların ne anlama geldiğine ve bu konuda ne yapmak gerektiğine biz kendimiz karar veririz. Ve kararlarımızın sonucunda da, dış çevremizi etkileyen eylemlere geçeriz. Kendi evimizin içinde, kendi işimizde, kendi toplumumuzda girişebileceğimiz bazı öyle eylemler vardır ki, bir dizi olumlu sonuçları başlatabilir. Biz eylemlerimizle en derin değer ve inançlarımızı ifade ederiz ve medyanın küresel etkisiyle, en basit eylemlerimiz bile tüm ulusların halkını etkileyecek ve harekete geçirecek gücü kazanır.

Bu sözler insan nesli bakımından çok cesaret verici olsa bile, siz bu arada kendi kendinize, "Bir tek kişi dünyada fark yaratacak ne yapabilir ki?" diye soruyor olabilirsiniz. Hemen hemen her şeyi yapabilir! Yapacağınız etkinin tek sınırı, kendi hayal gücünüzün ve adanmışlığınızın sınırıdır. Dünya tarihi, kendini fark yaratmaya adamış bir avuç insanın neleri gerçekleştirebildiğinin örnekleriyle doludur. Bu kişiler aslında küçük şeyleri çok iyi yapabilen insanlardı. Bir şeylerin değişmesi gerektiğine karar verdiler, bunu yapanın kendileri olması gerektiğine karar verdiler, yapabileceklerini gördüler sonra da cesaretlerini toplayıp direndiler, onu yapmanın bir yolunu buluncaya kadar pes etmediler. İşte biz bu insanlara kahraman diyoruz.

Ben sizin de, benim de, karşılaştığımız hemen hemen herkesin de kahraman olmaya yetecek iç kapasiteye sahip olduğuna inanıyorum. Cesaretli, soylu adımları atıp hayatı başkaları için daha iyileştirebilme yeteneği hepimizde var. Kısa dönemde belki bunu kendimizi feda ederek yapıyormuşuz gibi görünse de, asıl gerçek değişmez. Doğru şeyi yapabilme kapasitesi, ayağa kalkıp dikilme, bir fark yaratma kapasitesi, şu anda sizin içinizde de var. Asıl sorun: Zamanı geldiğinde, kendinizin kahraman olduğunu hatırlayıp, ihtiyaç içinde olanlara destek verme uğruna bencillikten uzaklaşabilecek misiniz?

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla