Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30-04-2011, 07:41 PM   #266 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: İçindeki Devi Uyandır Kitabından Alıntılar



"Şu yerden ve şu zamandan çıkan haberi dost düşman duysun ki, meşale artık yeni kuşak Amerikalıların eline geçmiştir. Bu yüzyılda doğan, savaşlarla terbiye olan, acı ve zor bir barış döneminin disiplinini taşıyan, tarihsel mirasımızla gurur duyan, ulusça adandığımız insan haklarının yavaş yavaş ayaklar altına alınmasına tanık olmayı, izin vermeyi kabul etmeyen, o haklara bugün, hem yurdumuzda hem de dünyada adanmışlığını bilen bir kuşağız. Dost düşman her ulus bilsin ki, özgürlüğün bekası ve başarısı için her bedeli ödemeye, her yükü taşımaya, her zorlukla boğuşmaya, her dostu desteklemeye, her düşmana karşı çıkmaya hazırız."
JOHN F. KENNEDY

Günümüzde pek çok kişi, kahraman olma fikrinden bile ürker, nedeni belki de getireceği sorumluluktan kaçmak içindir. Hem zaten bu tür niyetler bencil niyet sayılmaz mı? Kahramanlık denilen şey baştan sona bir sahtelik değil mi? Ne de olsa, hiç kimse kusursuz değildir. Bugün içinde yaşadığımız toplum, yalnız potansiyel kahramanları görmezden gelmekle kalmıyor, kendini kanıtlamış kahramanları bile küçültmeye çalışıyor. Haince bir merakla özel hayatlarını deşiyoruz, zırhlarında bir delik arıyoruz ve sonunda da tabii, buluyoruz. Bulamazsak, kendimiz uyduruyoruz. Her seçim zamanı geldiğinde insanlar adayların kalitesizliğinden yakınır ama yine de, adayın geçmiş davranışlarını tarayıp ufacık da olsa bir kusur arar, Yüksek Mahkeme üyeliğine aday birinin on yıllarca önce bir kere esrarlı bir sigara içmiş olduğunu bile keşfeder!

Geçmiş çağlara ait kahramanlarımızı da günümüzün kahramanlarına uyguladığımız bu katı kriterlere göre incelesek, hiç kahramanımız kalır mıydı! Kennedy'ler de, King'ler de, bugünün boyalı basın zihniyeti karşısında zor ayakta kalırlardı. Görünüşe göre, sonunda ihanete uğramaktan o kadar korkuyoruz ki, daha başlangıçta bir terslik bulmaya çalışıyor, kendimizi gelebilecek bir hayal kırıklığına karşı korumak istiyoruz. Tüm kahramanların ayaklarının kilden olduğuna inanmayı sürdürürsek, hepimizde bir terslik olduğuna, hiç kimsenin kahraman olacak niteliklere sahip olmadığına da inanıyoruz demektir.

Ben kahramanı nasıl tanımlıyorum? Kahraman, en zor koşullarda bile cesaretle katkılarda bulunan insandır; kahraman, bencillikten uzak davranan, kendisinden beklediği şeyler başkalarının ondan beklediğinden fazla olan insandır; kahraman, muhalefete meydan okuyan, doğru olduğuna inandığı şeyi, korkusuna rağmen yapan kişidir.

Kahraman, statükocuların sağduyu dediği şeyin ötesinde hareket eder. Kahraman katkıda bulunma amacını seçen, örnek olmaya istekli, kendi inançlarının gerçeğini yaşayan herkestir. Kahraman kendi sonuçlarını yaratacak stratejileri geliştirir, bunları gerçekleştirinceye kadar direnir, gerektiğinde yaklaşımını değiştirir, sürekli girişilen küçük eylemlerin önemini anlar. Kahraman kişi, kusursuz kişi değildir. Hepimiz hata yaparız, ama bu hatalar, hayatımız boyunca getirdiğimiz katkıları geçersiz kılmaz. Kusursuzluk, kahramanlık değildir; kahramanlık olan insanlıktır.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla