Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17-09-2008, 06:07 PM   #1 (permalink)
Pamukk
Binbaşı
 
Pamukk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2008
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 1,435
Tesekkür: 3,766
1,176 Mesajinıza toplam 8,428 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Pamukk has much to be proud ofPamukk has much to be proud ofPamukk has much to be proud ofPamukk has much to be proud ofPamukk has much to be proud ofPamukk has much to be proud ofPamukk has much to be proud ofPamukk has much to be proud ofPamukk has much to be proud of
Standart Karma , Dharma Nedir?

Dharma; evrenin değişmez kanunlarına ve adaletine verilen addır. Başka bir deyişle orta yoldur. Evrenin ve insanların bir dharması vardır.İnsanın kendi dharmasına “Svadharma” denir. Olması gereken orta yoldan sapmalar olunca dharmadan uzaklaşılır ve bu bazı olumsuzluklara neden olur.

Dharma’nın dışına çıkınca karmalar oluşur. Karmik yasa; etki-tepki yani nedensellik yasasıdır. Doğada fiziksel etki-tepki prensipleri nasıl geçerliyse, insan da doğanın bir parçası olduğundan; bu kural insanoğlu için de geçerlidir. İnsanlar da doğal düzene tabidir. Günümüz insanının en büyük yanılgısı, kendisini doğadan ayrı görmesi, onun yasalarına karşı gelmesi ve tüm doğanın insanlığın hizmetinde yönetilebilen bir şey olduğunu düşünmesidir. Bunun böyle olmadığı, en basit bir örnekle yaşanan doğal felaketlerle görülebilir. İnsanlık bu düşüncesinden dolayı doğayla adeta savaşarak, kendi yaşadığı yerin sonunu hazırlamaktadır.

Karmayı anlamak için, düşüncelerin somut şeyler olduğunun farkına varmamız gerekir. İlk evren maddeden değil, kozmik şuurdan oluşmuştur. Madde, düşünce gücüne insanların fark ettiğinden daha fazla karşılık verir. Çünkü irade gücü enerjiyi yönetir, enerji de karşılığında maddeye tesir eder. Madde gerçekten enerjidir. İrade ne kadar güçlü olursa, enerjinin kuvveti o kadar büyük olur ve sonuç olarak enerjinin maddesel olaylar üzerindeki etkisi de o oranda büyük olur. Bir eylem, eylemin arkasındaki enerji tipine ve gücüne tam olarak karşılık veren bir tepkiyi evrenden davet eder. Enerji , manyetik bir alan oluşturur. Bu manyetik alan, eylemin sonuçlarını kendine çeker.

Ego şuuru, bir kişinin hareketlerinin, kendisi için kişisel sonuçları olacağını garantiler. Eğer çabuk sonuçlar almak için bir düşünceye veya eyleme neden olan irade gücü yeteri kadar güçlü değilse ya da hamlesi birbirine zıt diğer enerjiler tarafından engellenirse, bu sonuçlar gecikebilir. Bununla birlikte er ya da geç bedenin olsun, düşüncenin olsun ya da arzunun olsun; hareketin son tepkimesini biçmesi gerekir. Bu, kendini tamamlayan bir çember gibidir. Zaman unsurundan dolayı tepkileri alması gecikebilir. Birey, bir takım güçler yayar, bu güçler evrende bazı direnç katmanlarına çarparak bireye geri yansır. Bazıları çevrenin etkisiyle geciktirilir, bazıları diğer kuvvetlerle karışır ve etkisizleşir veya bir şekilde yönünü değiştirir; fakat sonuçta öyle ya da böyle bireye ulaşır.

İnsan sadece karmanın belirlediğini yaşamaz; sürekli kendisi de karma oluşturduğundan; geleceğinin büyük kısmının henüz şekillenmediği ve belli olmadığı söylenebilir.

İnsanlar nadiren kendi hareketlerinin kötü olduğunu düşünürler. Yaptıkları ne olursa olsun, onlara iyi niyetli gibi görünür. Eğer diğerlerine ve böylece varlıklarının daha derin seviyesinde uyumsuzluk yaratırlarsa; bu uyumsuzluk dalgaları uyumsuzluk şeklinde kendilerine geri dönecektir. Her hareket, her düşünce karşılığında oluşan ödüllerini biçer. İnsanın acı çekmesi, Tanrı’nın insanoğluna olan öfkesinin işareti ya da Tanrı’nın insanlar için önceden hazırladığı bir senaryo değildir. Acının, insanoğlunun ilahi yasa yani dharma hakkındaki bilgisizliğinin bir işareti olduğunu söylemek daha doğru olur. Yasa, işleyişinde sonsuza dek şaşmaz.

Eğer mutsuz isek; bu sadece mutsuzluk ektiğimiz anlamına gelir. Başka kimse bizim için mutsuzluk yaratmaz. Elbette ekmekle biçmek arasında bir boşluk vardır ve bu boşluk nedeniyle başka birinin sorumlu olduğunu düşünürüz ya da başımıza gelenlerin nedenini bir türlü anlayamayız. Bu boşluk bizi yanıltır. Geçmişte kendimizin ne yaptığımız hakkında hiç bir fikrimiz yoktur ve aniden birşey biçmemiz gerektiğinde ve bunu nereden geldiğinin anlayamadığımızda doğal olarak dışarıda bir neden aramaya başlarız. Eğer bir neden bulamazsak birşey icat ederiz. Fakat tüm karma teorisi budur yani ne ekersek onu biçeriz.

Yaşamımızın tüm sorumluluğunu üzerimize almamız gerekir. Başlangıçta “Bu cehennemin nedeni benim” düşüncesini kabul etmek zordur. Fakat bu kabul edilirse çok geçmeden bu değişim kapılarını açmaya başlar ve kendi cehennemimizi yaratabiliyorsak,cennetimizi de yaratabileceğimizin farkına varırız. Sorumluluk özgürlük getirir, yaratıcılık getirir. Her ne isek bunu kendimizin yarattığını gördüğümüz an, tüm dış nedenlerden ve şartlardan kurtulmaya başlarız.

Bireysel karmalar olduğu gibi toplumsal karmalar da vardır. Fiziksel ya da zihinsel olsun, bir birey ya da bir grup, bir millet ya da milletler grubu tarafından yapılmış olsun, karma eylemdir. Bir bireyin kitle karmasından etkilenip etkilenmemesi kendisinin bireysel karma gücüne bağlıdır. Örneğin düşen bir uçakta ölenlerin hepsinin ölmelerini gerektiren karmaların olması gerekmez. Bu felakette sadece çoğunluğun karması, yaşayacak azınlıktan daha güçlü olmuş olabilir. Öte yandan yaşamak için yeteri kadar güçlü karması olanlar , ya düşme anında ya da ilk etapta bu uçağa binmekten alıkonarak kurtulabilirler. Ulus karması, insanların bir bütün olarak kozmik yasalarla uyum sağlama derecesine bağlıdır.

Karma, ceza kavramıyla çoğu kez karıştırılmaktadır. Karma ceza değil, sadece harekettir. Hareket birçok şekillerde olabilir. Doğuştan, iyi,kötü, ya da iyiyle kötü arasında geçiş olarak hizmet veren nötr hareket olabilir. Evrenin kendisi Hindu kitaplarına göre üç niteliğin bir karışımıdır; iyi, harekete geçirici ve kötü. Sattwa guna denilen iyi nitelik, şuuru Tanrı’daki kaynağına doğru yükseltir. Harekete geçirici, rajas veya raja guna, mutlaka harekete geçirici olmasa da insanları ego yararına olan harekete doğru iter. Kötü gunaya ise tamas denir. Kötüdür çünkü anlayışı karartır.

Çoğu insanoğlu dünyasaldır. Kişisel kazanç için hareket ederler. Çok az insan bunu diğerlerini incitme isteği ile yapar; çok az insan gerçekten kötüdür.

İstemeyerek, yani yanlış olduğunun farkına varmadan yaptığımız hareketler yasanın dışında değildir. Cehalet, yasayı değiştirmez. Eğer bir kişi arabasını dalgın bir şekilde ağaca sürerse, sonrasında gelen yaralar, sırf onun dalgın olmasından ötürü daha az olamaz.

Cehennem ve cennet sanıldığı gibi yukarılarda değil, burada bizim yanıbaşımızdadır. Dünyada bir kaç yıl süren davranışların ebedi bir cezayı hak etmesi anlamsızdır. Sonu olan bir nedenin, sonsuz bir sonucu olamaz. Bu durum en başta değişmez doğa ve evren kanunlarına aykırıdır.


Karmadan kaçmanın yolu hareketsizlik değildir. Tam aksine hayatın içine dalmalıyız. Ama erdemli bir şekilde ve orta yolda ilerlemek şartıyla. Bhagavad-Gita’da Krishna; hareketten kaçınarak kimsenin karmadan kaçamayacağını öğretir. Ama bu arada karmadan kaçmak için önemli bir metod da verir. Metodun tavsiye ettiği nishkam karma dır.Yani hareket meyveleri için arzusuz hareket yani arzu olmadan harekettir. Hareket ederken aslında hareket edenin biz değil de Tanrı olduğunu düşünürsek, hata yapmamız zorlaşır. Çünkü biz de Tanrı’nın bir parçasını taşıyoruz, aynı zamanda da dharmanın bir parçasıyız. Arzusuz hareket edince birçok insan otomatikleşeceğini, yaşama karşı ilgi duymayacağını düşünür. Ama tersine hayatı sınırsız şekilde daha ilginç bulurlar. Arzusuzluk motivasyon çalmaz.

Eylem hakkında Krishna şöyle demektedir:

“ İnsan eylemsizlik özgürlüğüne hiçbir şey yapmadan ulaşamaz, sırf herşeyden vazgeçmekle yüce olgunluğa erişmez. Çünkü insan bir an bile eylemsiz duramaz. Doğanın güçleri herkesi çaresiz bir biçimde eyleme iter. Kendini eylemlerden çeken ama gönlünde durmadan o eylemlerin zevklerini canlandıran kişi kendini aldatmaktadır, o kişi yolun sahte yolcusudur. Hiç bir şeye köle olmadan , zihnin güçlerini uyum içinde tutarak Karma Yoga ( Doğru Eylem) yolunda, kutlu işler yolunda yürüyen kişi ne büyüktür. Eylem, eylemsizlikten daha iyidir, onun için hayatta ödevini yap. Dahası eylem olmazsa beden de canlı kalmaz. Dünya eylemin esiri olur, eğer eylem kutlu olmazsa. Eylemlerin saf ve arzuların kementine takılmamış olsun.”

Bhagavad-Gita’da dharma-karma ve reenkarnasyon hakkında bir çok sır verilmiştir. Bu kadar çok ezoterik bilginin bir arada verilmesinden dolayı bize eşsiz bir kaynak gibi görünmektedir.



Kaynaklar:

· “Bilgeliğe Yolculuk” Paramhansa Yogananda

· "Gizli Doktrin" Helena Petrovna Blavatsky

· "Bhagavad-Gita"

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
Bugün, öfkelenme ve endişelenme.
Bugün,şükran dolu ol ve alçakgönüllü davran.
Bugün, işini özenle yap.
Bugün,var olan her şeye karşı nazik ve sevecen ol.

Sabah ve akşam ellerin dua pozisyonundayken yukarıdaki kelimeleri tekrar et ve Reikinin senin ruhuna ve bedenine şifa getirmesi için dua et.
-- Dr.Mikao Usui --
Pamukk isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla