Cevap: Depresyondayım Merhaba,
Yani kısacası "Arena'yı terketmek" derim ben buna (okulu bırakmak, ölmeye yatmak)...
İntihar'ın ya da Ölüm'ün aslında gizemli bir yönü de yok değildir aslında, hepimiz zaten
öleceğiz bir gün, ölüme yazgılıyız. Yeriz, içeriz, üretiriz, tüketiriz, çoğalırız, çoğu işimizi
içgüdülerimizle yaparız. Yine de hayvanlardan farklı olarak Ölümümüzün bilincindeyizdir.
Ya da bazı insanların yaptığı gibi Ölüme gözucuyla bakarız, onu görmezden geliriz, aslında
ölmek zordur, r'ına hazırlanan devrin en ünlü kadın yazarlarından, Virginia Volf, ölümü
kolay olsun diye ceplerine taşlar koymuş, kendini nehrin sularına bırakmıştır...Volf yaşasaydı, daha bir çok eser
verecekti diye düşünüyorum, şimdi Volf'un kitaplarını 1990'lı yıllarda ben okudum başka insanlar da okudu,
sıradışı bir kişilikti, kadınlara bağımsız olmalarını ve bir odaya sahip olmalarını söylemiştir (kendine ait bir oda).
Edebiyatta "Bilinç akışı tekniğini" bulmuştur.
Lafı çok uzattığımı biliyorum, 16 yaşında bir insan, neler yaşamıştır, neler yapmıştır, zaten kısa olan insan hayatında...
(Türkiye yaş ortalaması halen 60-70)
Sorunlarınızın ne kadarı size, ne kadarı aile yaşamınıza ya da genetik faktörlere bilemiyorum ama yaşam o kadar
güzel bir şey ki, sizin yaşamınızı ben bir zırh gibi üzerime alsam diye düşündüm, en çıkılamaz dağlara, en ücra ülkelere,
en güzel aşklara yelken açardım... İnsan çok çabuk 30, 40, 50 oluveriyor, merak etmeyin, "Siz şu anda size verilmiş en
değerli hazineyi- yaşamı- ziyan ediyorsunuz. Geçenlerde bir otobüsde gidiyorum, yaşlı bir kadın mırıl mırıl ağzının içnden
küfür ediyor, konuşuyor, fakat o kadar da sevimliydi ki, hepimizide güldürdü... Hepimizde biraz delilik var bence sadece
bazılarımız bunu Toplumda yaşamaya uygun normlar haline getiriyor... Virginia'yı niye anlattım size biliyormusunuz?
Onun arkasında bıraktıkları ve yıllar sonrasından hatırlanacak kadar işler bırakmış, Siz yaşamda nelere dokundunuz?
Nerede bıraktınız ayak izlerinizi? |