Hayat çetele tutmak değildir.
Seni kaç kişinin aradığı, kiminle çıktığın, kiminle evli olduğun demek de değildir.
Kimi öptüğün, hangi sporu yaptığın veya kimlerin seni sevdiği de değildir. Hayat ayakkabıların, saçın, derinin rengi, nerede yaşadığın veya hangi okula gittiğin de değildir. Aslında hayat, notlar, para, giysiler, girmeyi başardığın ya da başaramadığın okullar da, çalıştığın işler de değildir. Hayat çok arkadaş sahibi olmak ya da yalnız olmak,
kabul görmek ya da görmemek de değildir.
Hayat bunlar degildir.
Hayat;
kimi sevdiğin ve kimi incittiğindir. Kendin için neler hissettiğindir. Güven, mutluluk ve şefkattir.
Arkadaşlarına destek olmak ve nefretin yerine sevgiyi koymaktır.
Hayat;
kıskançlığı yenmek, önemsemeyi öğrenmek ve güven geliştirmektir.
Neler söylediğin ve ne demek istediğindir,
söylediklerinin arkasında durmandır.
İnsanların sahip olduklarını değil, kendilerini, olduğu gibi görmektir.
Her şeyden önemlisi; hayatını,
başkalarının hayatını olumlu yönde etkilemek için kullanmayı seçmektir.
İşte hayat,
bu seçimlerden ibarettir.
Şerefle bitirilmesi gereken en asil görev, hayattır.
Bir lokma ekmek için şerefini çiğnetmeye,
bir anlık eğlence için servetini tüketmeye,
bir zamanlık mevkii için el ayak öpmeye, insanları ezip geçmeye,
günlük menfaatlar için onurunu terk etmeye,
bir kısım insanlara kızıp tüm insanlara düşman olmaya
değmez bu hayat... alıntı