Tekil Mesaj gösterimi
Alt 20-07-2011, 07:40 PM   #78 (permalink)
comte
Moderator
 
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 1,682
Tesekkür: 3,394
828 Mesajinıza toplam 4,500 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
comte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond repute
Standart Cevap: evliyim ama başkasına aşığım çok acı çekiyorum

Alıntı:
Berilce Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
İnsanların karşısındakini yargılarken, bir de beraberindeki insanların gözüyle kendilerini görmesi
hatta onun yerine geçmesi çok güzel bir şey olurdu. Adına Empati de denen bu güzel yaklaşımı
malesef her zaman yapamıyoruz. Zihinsel vıdı vıdılarla o kadar doluyuz ki, etrafımızdaki insanların
güzelliklerini farkedemiyoruz. En kötü görünen insan bile içindeki bozulmaz öz ile yaşar ve ölür, kimi o
öze ulaşır kimi ulaşamaz. Kendi büyükannemin, büyüklerimin evliliklerine bakıyorum; 2 somya, bir radyo (bazıları
onu da bulamazdı), bir yatak bunlarla evlenirlerdi, ama aralarında sevgi vardı. Sen çocuk doğurdun, bak vucudun bozuldu,
ince değilsin, bakımsızsın (atıyorum kafadan), faturayı ödedin mi, Allahın cezası o adam sana niye baktı?, Neredesin be adam?
Yine maç'a mı gittin? Senaryo bundan da kötü olabilir... Popüler kültürün bize dayattıkları, şekilcilik, erdemsizlik, kısa yoldan köşe dönmeceler, yazılı basın kitap okumamak (Üniversite mezunu olmak her zaman her şeyi vermez), gördüklerinden ders almamak, çocuğu dünyaya getirip, sonra parçalanmış bir düzene geri yollamak, adı ne olursa olsun, neden ne olursa olsun,
biz bir boşanmanın sonuçlarını büyücü kristal küresinde göremeyiz, hayat gibi... Hiç bir şey önceden öngörülemez, siz şekillendirirsiniz ama bir derecye kadar... Parçalanmış aile yapısındaki çocuklar özel ilgi, ihtimam ister (her şeyi alarak, şımartarak değil elbette), bunu layıkıyla yapabilecek insan çok kararlıysa şayet büyükler bir şekilde atlatır, o zaman yapın onu, Boşanın! Zaten herşey şimdi çok kolay anlaşmalı olursa 10 dakikada boşanıyorsunuz...
Kendinizi iyi tanıdığınıza, ne istediğine emin olan biri herkese boşanayım mı, boşanmayayım mı diye sormaz, gider ve yapar bunu, okuduğum kadarıyla epeyce bu soruyu sormuşsunuz ve herkes ayrı ayrı yanıtlamış sizi," yukarıya çıkartmanın ne anlamı var? Ssyphose"dağ' söylencesi gibi, dağ'a taşı çıkartıp, geri aşağıdan alıp, geri tekrar yukarı çıkartmak, Tanrım ne yorucu, git ve Boşan!!!
Güzel söylemişsiniz.

Bu konu nedense çok ilgi gördü.Çünkü kimsenin kimseye güveni yok.Her ilişkide aldatılma korkusu var.

Fakat bu da yansıma neticede.Aldatmaya meyilli olan, böyle düşüncelere sahip kişi de bunu karşıdan bekleyecektir.Yansıtma yapacaktır.

Kendi kafasındaki senaryoyu başkasına göre yazacaktır.

Eskiden yaşanan ilişkilerden bahsetmişsiniz.Eskiden dediğiniz gibi bir kilim bir başını sokacak ev ve sevgi her şeyi hallediyormuş.

Fakat durum değişti.Tüketim çağı başladı.Her şey tam olmalı mantığıyla bakılmaya başlandı evliliklerde.Şu an bunu yaşıyoruz.

Aynı zamanda yeni bir çağın başlangıcı.Yeni çağda konu ilişkiler diye düşünüyorum.Eskiden insanlar açlıktan ölürmüş.Şimdi tokluktan ölüyorlar.Obezite çağın hastalığı oldu.

Eskiden iş ve geçim sıkıntısı varmış.Şimdi bu da yavaş yavaş aşılıyor.Bir şekilde geçinip gidiyor herkes.

Ama şimdi ilişkiler gündemdeki başköşeyi aldı.

İlişkilerinde mutlu olan ya da istediği gibi bir ilişki yaşayan pek yok.Varsa da parmakla gösterilir oldu.

Herkes kendi kafasında belirlediği ilişkiyi karşıdaki kişiye yansıtmaya çalışıyor.Kafasındaki karşı cins profili uymuyorsa anında bitiveriyor ilişki.Bu kadar basit.

Kimse kimseyi anlamaya sevmeye saygı duymaya çalışmıyor.Kimse kimseyi olduğu gibi kabul etmiyor en başta.Herkes birilerini değiştirmek peşinde.

Yeni ilişkiler artık dizi ve film mantığıyla işliyor bana göre.Dizi ve filmlerdeki lüx hayatlar, eğlenceli yaşantılar bütün dünyayı etkilediği gibi ülkemizdeki dizilerde bu daha fazla.

Dizi veya film karakterindeki birini modelliyor ve onun gibi davranıyor onun gibi konuşuyor ve hatta onun gibi yaşıyoruz.Ve o karakterdeki kişinin nasıl bir sevgili ya da evlilik ilişkisi varsa aynen öyle olsun istiyoruz.Bunu bulamayınca hiç kimseyi beğenmez oluveriyoruz.

Bi kere kendimizden uzaklaşmışız.Kendimizin ne istediği kim olduğumuz değil, dizi ve filmlerdeki kim olmamız gerektiğiyle ilgileniyoruz.

Dizilere filmlere kendimizi kaptırırken gerçekte yaşadığımız hayatı unutuyoruz.Bir bakıyoruz ki hayat başka tv başka.

Küçük bir mutsuzluğu bile büyütüyor olana değil olmayana odaklanıyoruz.

Birazcık sıkıştığımızda evlilikleri bile bitirmek noktasına geliyoruz.

Bu konuda böyledir.Evliyim ama başkasına aşığım ne yapayım gibi bir cümlenin altına sığınıp her şeyi bir anda bitirmeye çalışıyor ve bir de buna onay arıyoruz.

Mutlu değilim, aşk yok sevgi yok ortada başkasına aşığım gibi ucuz kendini kandırmacalarla kaçıyoruz sorunlarımızdan.

Her şeyi ve herkesi olduğu gibi kabul etmeye çalışmadığımız, hayatı ekranlardan yaşadığımız sürece ne mutlu olabileceğiz ne de kendimizi tanıyıp esas sorunumuzun ya da istediğimizin ne olduğunu bulabileceğiz.

comte isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla