Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13-08-2011, 07:49 PM   #11 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: asperger sendromu ?yardım edebilirmisiniz acaba ?

Merhabalar,

Asperger Sendromu hakkında detaylı bilgi sahibi değilim. Tam olarak ne olduğunu bilmiyorum. Bu teşhisi doktorun sana hangi özelliğinden dolayı koyduğunu belirtirsen sevinirim. Böylece ben ve diğer arkadaşlarımızda belki daha rahat yardımcı olabiliriz.

Tabii ki işin içine hastalık girdiği zaman bizler çok fazla müdahale etmekten yana değiliz. Çünkü telkinler tedavi amaçlı değil davranış değişikliği amacıyla hazırlanırlar. Sen zaten konuyla ilgili bir doktorla görüşmüşsün. Ancak bu doktorlar teşhisleri Amerika'daki bir Psikiyatri Kurumu'nun çıkardığı yayınlara göre koyuyorlar diye biliyorum. Oraya da abuk subuk her şeyi ekliyorlar. Nedenini hala çözebilmiş değilim açıkçası ve özellikle psikolojik konularda bu kadar kolay teşhis konulmasına karşı olduğumu belirtmek istiyorum. Senin durumunu bilmiyorum ama biz desteklemeye çalışırız seni elbette.

Şimdi anlattıklarından yola çıkarak biraz konuşalım seninle. :)

İnsanlarla iletişim kurmakta sorun yaşıyorsun. Bazen kendini çok iyi hissediyorsun bazen de ezik olduğunu düşünüyorsun. :) Sebebini hiç düşündün mü peki?

Mutlaka düşünmüş olmalısın. Aslına bakarsan cevap yazdıklarının arasında gizli... Cevabı sona saklıyorum. Göremediysen biraz düşün bakalım. Ben de o arada sana biraz telkinler hakkında bilgi vereyim.

Rehber bölümünü incelemeni mutlaka öneriyorum. Çünkü eminim tüm sorularının yanıtına ulaşacaksın. Telkinlere ilk başlayan herkese öncelikle Ego Güven Güçlendirici ve Suçluluk telkinlerini dinlemelerini öneriyoruz. Sana da bu iki telkinle başlamanı öneririm. Ardından mutluluk, sosyal fobi ve sosyallik artırıcı telkinleri listene ekleyebilirsin.

O şarkıyı neden eklediğini de merak ediyorum bu arada... Sözleri dinleyemedim ve içimi sıktı o şarkı... Tamamını dinlemeye dayanamadım. Kendini suçlu hissettiğin herhangi bir konu mu var? Şarkının sözleri baştan sona bir suçluluğu, pişmanlığı, asla aşılamayacak bir sorunu anlatıyor. Biz üyelerimize aynı zamanda dinledikleri şarkıların sözlerine de dikkat etmelerini öneriyoruz. Çünkü telkinleri sürekli dinlediğinde nasıl orada söylenenler bir süre sonra inanç kalıbın haline geliyorsa o dinlediğin şarkılar da o şekilde etkiler yaratıyor bilinçaltında... Bu konuya dikkat etmeni ve bu kadar olumsuz içerikli şarkılar dinlemeyi kesinlikle bırakmanı öneririm.

Sonra sana konulan teşhisi bir kenara bırak ve onu aşmaya çalışma... Uzun zamandan beri bu forumdayım. Bir çok kişiyle karşılaştım. Bazılarıyla görüştüm, bazılarını uzaktan izledim. Çoğu kişinin bir hastalık teşhisi konulduysa buna çok saplandığını ve aşmaya çalıştıkça hastalıklarını çok fazla sahiplendiklerini gözlemledim. Hatta bazılarının bundan oldukça memnun olduğunu ve aslında hiç de değişmek istemediklerini düşündüğüm zamanlarda oldu. Emin ol odaklanmazsan ve kendini etiketlemezsen çok daha kolay aşarsın. Hastalıklarımızın tamamı psikolojik zaten. Dolayısıyla sen bu durumu kendini dinleyerek ve farkındalığını artırarak aşacaksın.

Bol bol ama kendini çok yormadan kitap okumanı öneririm. Forumdaki yazılardan da çokça yararlanabilirsin. Çokça olumlama yapmak sana iyi gelecektir. Biraz negatif ve çabuk sinirlenen bir yapıya sahipsin sanırım. Bunu törpülemeye çalış.

Şimdi yazdıklarına geri dönelim. Bunu hiç duydun mu bilmiyorum ancak benden duyacaksın. :) Her zaman söylediğimiz bir şey vardır. İnsan başkasında ne görüyorsa o kendinde olanın bir yansımasıdır. Dolayısıyla bizler içimizde iyiyi de kötüyü de barındırıyoruz. Aynı zamanda güzelliği de çirkinliği de barındırıyoruz. Çünkü hiç kimse mükemmel ve kusursuz değildir.

Eğer annen dünyanın en çirkin kadını olsaydı ya da baban dünyanın en çirkin görünüşlü adamı olsaydı onu sevmekten vazgeçer miydin?

Eğer sen dünyanın en pis insanı olsaydın, herhangi bir nedenden ötürü -belki kendini korumak için- bir suçtan ötürü cezalandırılmış olsaydın o zaman da başkalarının seni aşağılamalarını ve sevmemelerini diler miydin?

Ya da sen çok yakışıklı birisin belki ancak her zaman pırıl pırıl mısın? Eğer öyle olsaydı muhtemelen güzeller ve yakışıklılar hiç banyo yapmazlardı. :)

Cevaplarını duyar gibiyim. Bizim hiç kimseyi yargılamaya hakkımız yok. Önce bunu kabul etmemiz gerekiyor. Çirkin ve pis gördüğün kişilerde kendinde olan bir kötünün yansımasını gördüğünü bil. Güzel ve temiz olanlarda da kendindeki iyiyi gördüğünü bil. O zaman Beğenmediklerinden uzaklaşmak yerine içindeki karanlık kısmı aydınlığa kavuşturdukları için teşekkür edersin.

Her şeyi yanlış anlaman ve şiddet eğilimi gösterme isteğin de kendine güvensizliğinin belirtileri... Kendine güvenen birinin kontrolsüz güç kullanma eğilimi olmaz. Lisanslı kickboxcu olman ve bu konuda kendine güveniyor olman nedeniyle belki de birini dövdüğün zaman kendini daha iyi ifade edebileceğini düşünüyor olabilirsin. Döversen karşındaki ağzını bile açamaz ve sen geçici bir rahatlama hissedersin. Okuduğum bir kitapta yazan cümleyi aynen alıntılıyorum. "Dövüş sanatları öldürme mekanizmaları değil, kişinin kendisini savunma teknikleridir. Bu cümlenin geçtiği kitabın adı Sözlü Dövüş. Alıp okumanı öneririm. Kibarca İkna Sanatı üzerine yazılmış bir kitap. Yazar polis ve Judo yapan biri. Önceden şiddete eğilimli yani sinirlendiğinde jobu karşısındakinin bir kulağından sokup öbüründen çıkarmayı düşünürdüm gibi ifadeleri olan birinin fazla enerji harcamadan nasıl rahatlıkla insanlarla iletişim kurmaya başladığını ve huzurla en uzlaşılmaz insanları bile yola getirdiğini anlatıyor. Yazarı Dr. George J. Thompson ve Jerry B. Jenkins...

Hayatta yaşadığımız tartışmalar da aynen dövüş sanatlarındaki gibi... Amacımız karşımızdakini öldürmek ya da mağlup etmek değil (öyle olsa bile), kendimizi ifade etmek, savunmak ve doğruluğuna inandığımız fikirleri üslubunca insanlara sunmaktır. Kickboks hakkında bilgim yok ancak mutlaka belli kurallar vardır değil mi? Bu şekilde benzetme yapabiliriz. :)

Onun dışında Özcan Göknar'ın Özgüven Kazanmak adlı kitabını okuyabilirsin. Bunlar gibi çokça kitap bulabilirsin. İletişim ve özgüven temelli kitapları okumanı öneriyorum. Mehmet beyin söylediklerine katılmakla birliklte önerdiği Nil Gün ve Rıdvan Şanal gibi yazarları okumanı bende kesinlikle öneriyorum.

Son olarak söyleyeceğim birkaç şey kendine güvenmediğin için başkalarına da güvenmiyorsun. Kendini sevmediğin için çevrende de kafa dengi arkadaşlar bulamıyorsun. Kendini yeterince sevdiğin ve güvendiğin takdirde bu senin için bir sorun olmayacaktır.

Sevgilerimle.

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla