Geçmişe Saygı
Geçmişe Saygı
Her birimiz biriktirdiğimiz geçmişimizle kendimizi ifade ediyor, kendimize ona göre bir değer biçiyor ve ona en uygun rolü oynamaya çalışıyoruz.
İyisiyle kötüsüyle geçmişte aldığımız tüm derslerin değerini bilmeliyiz. Genel olarak yaşadıklarımızın değerini yüceltmek yerine, onları aşırı eleştirel bir bakış açısıyla ele alır ve çoğunlukla değerlerini alaşağı ederiz. Yaşanan iyi şeyleri unutur, kötülükleri ise abartırız.
Hatta şöyle küçük bir deney yapalım:
Geçmişte başınıza gelen iyi şeyleri hatırlamaya çalışın... yazmadan... şöyle sadece düşünerek....
Bir de size yapılan kötülükleri ya da sizi üzen deneyimleri hatırlamaya çalışın....
Hangisi daha kolay hatırlanıyor???
Belki birkaçınız gerçekten çoğunlukta iyi anıları daha kolay hatırlayacaktır, fakat birçoğunuz acı ve üzüntü odaklılara yoğunlaşacaktır. Onları dün yaşanmış gibi gözünün önüne getirecektir.
Aynı eleştirel yargıyı geçmişteki hatalarımız üzerinde de uygularız. Başarılarımızı hatırlayamaz hatta yok sayar, hatalarımızı ise son derece net anımsarız. Hatta onları her fırsatta tekrar tekrar anımsayarak üzerine birde cila çekeriz.
Hatalarımız sayesinde bugün bu kadar net bir bakış açısına sahip olduğumuzu genellikle farketmeyiz.
O hatalar bizi olgunlaştırmış ve bizi şu an ki kendimize dönüştürmüştür.
Aynı şekilde bugünkü bizi oluştururken iyi deneyimlerimizin de rolü büyüktür. Fakat nedense onlara da gerekli değeri vermiyor, hatta çoğunlukla hatırlamıyoruz bile.
Hayatımızın her döneminde yaşanan olaylar; karşımıza çıkan, hayatımıza giren insanlar, okuduğumuz kitaplar, içsel olarak yaşadığımız duygular, sezgiler şu an ki kendimizi oluşturmak için elbirliği içinde çalıştılar.
Kafamızı karıştırdığını düşündüğümüz tüm o anlar önemliydi, farkındalık yolundaki ihtiyaçlarımızdı.
Tüm bu deneyimlere gereken değeri, saygıyı vermeliyiz. Onlar karakterimizin oluşmasında bize yardımcı oldular. Anlayışımızın ve empatimizin gelişmesini sağladılar.
Geçmişimiz bize hem başkalarını, hem de kendimizi sevmeyi öğretti. Yaradan sevgisini anlamamız adına yol almamızı sağladı. Tüm dünyayı iyiye ve sevgiye taşımak için ihtiyacımız olan gücü nerede bulacağımızı öğretti.
İyi deneyimleri ve olayları her fırsatta hatırlamalı (acı deneyimlerde yaptığımız gibi) ve onları cilalamalı ve her daim taze tutmalıyız.
Acı veren deneyimlerimizi hatırlarken onların gelişimimizdeki katkısını düşünerek şükretmeliyiz.
Hayatımıza giren ve hayatımızdan çıkan herkese gelişimimizde bulundukları katkılardan dolayı teşekkür etmeliyiz. Hem de iyi / kötü ayrımı yapmadan.
Artık biliyoruz ki kötü deneyimleri bu dünyada bize yaşatmayı kabul etmiş ruhlar, aslında bu zor görevi bizim iyiliğimiz için kabullenip uygulayan yüce ruhlardır.
Geçmişinize bakarken her zaman saygılı ve şefkat dolu olun. Geçmişinize bakarken gözleriniz yerine kalp gözünüzü kullanmayı öğrenin. İçinizeki Öz’ü çıkarmak için her deneyimin ne kadar gerekli olduğunu hatırlayın.
Yurdahal |