21-09-2011, 01:45 PM
|
#1 (permalink)
|
Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Bilinçli Yaşamak Bilinçli Yaşamak
Pek çoğumuz yaşamımızı bilinçli yaşadığımızı düşünürüz. Düşüncelerimiz, davranışlarımız, kendimizi sözlü ya da sözsüz ifadelerimizin tümünü aklımızı kullanarak yaptığımızı varsayar, öyle değerlendiririz yaşamı. Ancak tepkisel davranışlarımıza baktığımızda durumun hiç de öyle olmadığını görürüz. Duyduğumuz bir söz, gördüğümüz bir davranış biçimi ki bunların mutlak suretle bize direkt olarak söylenmesi gerekmez, başkalarına da söylense biz yine tepki verebiliriz. Bunun anlamı o iletinin tesir sahasına girmişiz demektir ve bu etkileşim bizde otomatik oluverir. Bunları istem dışı davranışlar olarak da ifade edebiliriz ki başka türlüsünü yapmak elimizde değildir. Bu durumda kendimizi ve davranışlarımızı değerlendirdiğimizde her ne kadar bilinçle hareket etmiş olduğumuzu zannetsek de istem dışı davranışlarımız bizim tepkisel olduğumuzu göstermekte olup, bilinç yerine bilinçaltı boyutunda hareket ederiz.
Bilinçaltı bizim karanlık yönümüzdür. Orada neleri kaydettiğimizi bilemeyiz. Bilinçaltı her şeyi içeriksiz kaydeder. Aslında gördüğümüz, işittiğimiz, hissettiğimiz her şey bilinçaltımızda kayıtlıdır. İç dünyamızdaki bu kayıtlar eylemler ile dış dünyaya çıktığında, tarafımızdan ifade edilebilindiğinde bilinçaltında o kayıtla ilgili deneyim potansiyeli biter. Bazı davranışlarımız bilinçaltının öğrendiği yaşta kalır. Örneğin köpekten korkarız ama neden korktuğumuzu bilmeyiz. Oysaki çocukken köpekle ilgili yaşadığımız deneyim esnasında korku duygusunu başlatmışızdır. Bilinçaltı o yaşta kalır ve biz büyüsek bile herhangi bir köpekle bir araya gelişimizde o yaşa geri gider ve yetişkin olsak da küçüklüğümüzdeki korku duygusunu çağrıştırdığımız için bilinçaltı küçük bir çocuğun bu korkuyla mücadele edemeyeceği algısıyla bizi bu gün şimdiki yaşımızda korku deneyiminin içinde tutmaya devam eder. Bu durum ortaya çıkmadıkça biz tepkisel davranmaya devam ederiz.
Bazen bizi hiç ilgilendirmediği halde bizim dışımızdaki iki kişinin iletişimi bizi ilgilendirebilir. Sadece dinlediğimizi zannederken birden kendimizi tepki verirken ya da taraf olurken buluruz. Konu her ne olursa olsun bizim bilinçaltımızda bir kaydı varsa tetiklenmiş ve bizim istem dışı hareket etmemize neden olmuştur. Çoğu zaman biz bunu bilinçli yaptığımızı zannederiz. Ancak görüş bildirmekle tepki vermek aynı şey değildir.
Bilinçaltı düzeyinde davranış geliştirdiğimizde an’da olamayız. Daha çok bilinçaltımızın bizi çektiği zamana gideriz ama bunu farketmeyiz. Bir şekilde tepki anında bulunduğumuz andan çıkmışızdır. Zihnimizdeki görsel algı kayıtlarında gider dururuz. Yaşadığımız deneyimin ve sonuçlarının da sorumluluğunu bu nedenden alamayız ve bizim dışımızda bir şeylerin olduğunu zannederiz. Bakıldığında robotik bir davranış içinde olduğumuzda ve kontrol bizde olmadığında ister istemez gelişen olayların kendimizle ilişkisini de kuramayız ve bizim dışımızda bir gücün bizi kontrol ettiğini düşünmeye başlarız. Bu düşünce biçimi ardı ardına tekrarlanan deneyimlerle pekiştiğinde inanca dönüşür ve kendi gücümüzü dışarıya bırakarak mağdur durumuna düşeriz. Oysaki her şey bizim içimizde gelişmektedir ve dışarısı içimizin bir yansımasından ibarettir. Karanlık alanlarımızın farkındalığında olamadığımızda bu yanılgıya düşeriz. Dolayısıyla bu durum bizim dışımızdaki insanlarla mücadele içinde olmamıza, yaşamı kontrol etme ihtiyacında olmamıza, kendimize yabancılaşmamıza, sevgiden uzaklaşmamıza neden olur.
Oysaki bilinçli olma hali farkındalıkta olduğumuz davranışsal halimizdir. Ne yaptığımızı, niçin yaptığımızı, ihtiyaçlarımızı bilme halimizdir. Yaptıklarımızın arkasında durabildiğimiz, sorumluluklarımızı sonuna kadar hem kendimizin hem çevremizin alabildiğimiz duruş halidir. Bu düşünce yapısında başımıza gelen deneyimin sorumlusu olarak kendimizi görürüz. Karşımızdakini suçlayıp değiştirmeye kalkmak yerine kendimizi nasıl değiştireceğimizi, geliştireceğimizi düşünürüz.
Bilinçli iken duygularımızın davranış olarak yansıması dengelidir. Tepki vermeyiz, bilerek davranırız. Çevremizi çok iyi gözlemleriz. Hem içimize hem de dışımıza odaklıyızdır. Neye, nasıl ve ne zaman karşılık vereceğimiz anlaşılır. Açık, net ve anlaşılır ifadeler kullanırız. Sözümüzün arkasında dururuz. Özgüvenli davranışımızın ardında güven veren duruşumuz vardır. Olaylara nötr yaklaştığımız için sevgi, merhamet, şefkat duygularını kolayca yansıtırız. Hak boyutunda, herkese eşit davranırız. Sahip olduklarımızı paylaşırız. Veririz, alırız. Vermenin almak olduğunu biliriz.
Anda, şimdi ve burada sonsuz, sınırsız potansiyel alan içinde olduğumuzu biliriz. Bilinçli yaşamak, sevinç, coşku, mutluluk duygularının an’da deneyimlenmesidir. Kendi yaşamımızın yaratımı kendi elimizdedir. Yeni dünya tüm insanların bilince uyanmasıyla mümkün olacaktır.
Kaynak: İndigo Dergisi
Yazar: Rüya Yüksel Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |