13-11-2011, 10:00 AM
|
#7 (permalink)
|
Teğmen
Üyelik tarihi: Nov 2011
Mesajlar: 34
Tesekkür: 9
24 Mesajinıza toplam 56 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Modern safsata: Secret ya da çekim yasası Alıntı: Janer Nickli Üyeden Alıntı
bu tür şeylerin dinle özdeşleşmesi yanlış .. :S .. Antony Robins içindeki devi uyandır diye bir kitabı var oku .
o zaman tüm başarılı olanlar yalancı yada onun gibi şeyler .. adam ne diyor çok inandım (Çekimyasası) ve çok çalıştım (Eyleme geçme) .
peki sana soruyorum bu nesneleri hareket ettirenler suyun üstünde yürüyenler hile mi ? .. insanlar inanamıyor direk milletin yüzdüğü yerde adam yürüyor ..
Şimdi ben sana allah yok dersem burada kızacak olanlar olacak .. ama hadi yoksa .. gördün mü -hayır . Kokladınmı -hayır duydunmu-hayır .. bir tane kitap var onda yazana inanıyorsun . neden sorgulamıyorsun .. :S .. tamam bu sorgulanacak birşey değil dogmatik. inanmak yada inanmamak senin elinde. ben sana allah yok diyorum sen bana kızıyorsun gözle görülecek bir şey olmasa da kızıyorsun .
*Bilgin varsa biraz sakla çünkü bunları ortaya çıkardığında sana karşı çıkanlar seni ezmeye calısanlar olacak .. belli bir birikime ulaşınca ortaya çıkarki karşıt düşüncelerin karşısında bunları savunmaya gücün kalsın .. (İçindeki devi uyandır - özetlenmiş alıntı :D )
şimdi senin yazdıklarını paylaştığın doktor böyle birşey yok diyor biz kızıyoruz çünkü elimizde gözle görülebilir şeyler var .
İşi siyasete sürüklemek istemediğimden bu kadar cevap verebiliyorum . ama dersenki siyasetlede anlat anlatırım :) ama 17 hazirandan sonra anlatırım :D | Senin soruna aşağıdaki paylaştığım yazı ile cevap veriyorum.iyi oku ve anla.Allahın varlığına gördünmü kokladınmı sadece kitaptan okudun inandın diyorsun.sen bnei tanıyormusunki bunları söylüyorsun?ben Rabbimi tanımak için kitaplar okuyorum ve Sonsuz şükürler olsunki onun varlığına sonsuz derecede inanıyorum.annemden babamdan duymakla kalmadım yani anlayacağın.Allah vardır oğlum.tamam anne.böyle demedim yani.neyse alttaki yazıyı oku. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'ye felsefecilerden bir grup geldi. Suâl sormak istediklerini bildirdiler. Mevlânâ hazretleri bunları Şems-i Tebrîzî'ye havâle etti. Bunun üzerine onun yanına gittiler. Şems-i Tebrîzî hazretleri mescidde, talebelere bir kerpiçle teyemmüm nasıl yapılacağını gösteriyordu. Gelen felsefeciler üç suâl sormak istediklerini belirttiler, Şems-i Tebrîzî;
"Sorun!" buyurdu. İçlerinden birini başkan seçtiler. Hepsinin adına o soracaktı.
Sormaya başladı:
"Allah var dersiniz, ama görünmez, göster de inanalım."
Şems-i Tebrîzî hazretleri;
"Öbür sorunu da sor!" buyurdu.
O;
"Şeytanın ateşten yaratıldığını söylersiniz, sonra da ateşle ona azâb edilecek dersiniz hiç ateş ateşe azâb eder mi?" dedi.
Şems-i Tebrîzî;
"Peki öbürünü de sor!" buyurdu.
O;
"Âhirette herkes hakkını alacak, yaptıklarının cezâsını çekecek diyorsunuz. Bırakın insanları canları ne istiyorsa yapsınlar, karışmayın!" dedi.
Bunun üzerine Şems-i Tebrîzî, elindeki kuru kerpici adamın başına vurdu. Soru sormaya gelen felsefeci, derhâl zamânın kâdısına gidip, dâvâcı oldu.
Ve;
"Ben, soru sordum, o başıma kerpiç vurdu." dedi.
Şems-i Tebrîzî;
"Ben de sâdece cevap verdim." buyurdu.
Kâdı bu işin açıklamasını istedi. Şems-i Tebrîzî şöyle anlattı:
"Efendim, bana Allahü teâlâyı göster de inanayım, dedi. Şimdi bu felsefeci, başının ağrısını göstersin de görelim."
O kimse şaşırarak;
"Ağrıyor ama gösteremem." dedi.
Şems-i Tebrîzî;
"İşte Allahü teâlâ da vardır, fakat görünmez.
Yine bana, şeytana ateşle nasıl azâb edileceğini sordu. Ben buna toprakla vurdum. Toprak onun başını acıttı. Hâlbuki kendi bedeni de topraktan yaratıldı.
Yine bana;
"Bırakın herkesin canı ne isterse onu yapsın. Bundan dolayı bir hak olmaz." dedi. Benim canım onun başına kerpici vurmak istedi ve vurdum. Niçin hakkını arıyor? Aramasa ya! Bu dünyâda küçük bir mesele için hak aranırsa, o sonsuz olan âhiret hayâtında niçin hak aranmasın?" buyurdu.
Felsefeci, bu güzel cevaplar karşısında mahcûb olup, söz söyleyemez hâle düştü. |
Offline
| |