Kimdim ben? Bir yengeç burcu insanı olarak aşırı duygusaldım. Polyannacılık oynamayı ne kadar çok sevsem de çocukluk yıllarında her gün izlediğim acılı(bol acılı) türk filmleri, dinlediğim Sezen Aksu şarkıları ile hayatımı bağdaştırmam(resmen kendimi onların içinde bulmam) nedeniyle melankolinin diplerinde yaşayan bir ergenlik dönemi geçirdim. Sanki gözümün yaşı hiç kurumazdı.(daha da abartsaydımJ:)) ) Gözyaşımla kahkaham da komşuydu. Ağlarken güldüğüme hayret ederdi insanlar. Böyle bir dengesizlik içinde olsam da başarı odaklıydım. Dengeyi bulmak için de lise yıllarımdan beri psikoloji, kişisel gelişim ve başarı hikayeleri hep ilgi odağım oldu. Sonra fikirlerine değer verdiğim bir lise arkadaşımın tavsiyesi üzerine liseden mezun olduğum o yaz bu melankoli mendilimi bir kenara atmaya karar verdim. Yapabilirdim inanıyordum. 2006 yılında “Secret” kitabını da okudum. O günkü farkındalığımla kitaptan çıkadığım ana fikir mümkün mertebe her konuda olumluya odaklan, hayal et, şükret gibi temel düzeyde oldu. Öyle hayal panosu falan yapmadım. Hep yapayım dedim de kendi kendime şu erteleme huyum yok muydu?(vardı malesef) Neyse ki okumayı seviyordum ve eyleme geçemesem bile bilgimi arttırıyordum.(Beni anlatmaya yetmez ya bu kadarı yetecek şimdilik :)) ) |