Cevap: Rezonans Kanunu – İsteklerin Yönetimi Ben de kitabı en kısa zamanda satın alıp okuyacağım. Kitap çok ilgimi çekti. Bilgi dolu bir kitap...
Kitaptan bir alıntı.
Düşünce gücümüz sayesinde geleceğimizi etkileyebilir miyiz?
Kesinlikle evet!
Bunu yapabiliriz, hem de tahmin ettiğimizden daha fazla.
Kuantum fizikçilerinin nefes kesici buluşları hayatımızı her an tamamen değiştirebileceğimizi
ve istediğimiz her şeyi değiştirebileceğimizi, bize bir kez daha gösterdi.
Bildiğimiz gibi düşünce gücümüzle enerji yaymaktayız.
Tabii ki sadece biz değil, diğer bütün insanlarda aynı şekilde enerji gücü yaymakta.
Aynı titreşimdeki enerjiler birbirlerini çektikleri için tıpkı bizim diğer insanları ve olayları kendimize çektiğimiz gibi
başka insan ve olayların da bizi çekiyor olması doğaldır.
Buradaki tek koşul, iki enerjinin birbiriyle uyumlu olması yani titreşimlerinin birbirine yakın olmasıdır
Bu arada kuantum fiziği, kuantum dalgası denilen şeyin,
örneğin; düşünce ve inançlarımızın,
sadece fiziksel olarak yayılmakla kalmayıp zaman içine de yayıldığını bulmuştur.
Yani inançlarımız sadece yer değil, zaman da değiştiriyorlar (zaman dalgaları).
Demek ki “normal kuantum dalgası” diye adlandırdığımız, geçmişten geleceğe giden kuantum dalagaları var.
Bunun dışında, bir de “birleşik karmaşık dalgalar” olarak adlandırdığımız gelecekten geçmişe yayılan dalgalar vardır!
Hayret verici değil mi? Ama gerçek.
Geleceğe yayılan dalgalar “teklif dalgası”,
geçmişe geri dönen dalgalar ise “eko dalgası” olarak adlandırılır.
Eğer bu iki dalga karşılaşırsa, yani gelecekten gelen bir eko dalgası,
bizim yolladığımız bir teklif dalgasına rastlarsa,
bu durumda dalgalar birbirlerini modüle ederler ve ikisinin ortak ürünü olarak ortaya “olay ihtimali” dediğimiz şey çıkar.
Kuantum fiziğine göre “bir olayın gerçekleşmesi ihtimali,
geçmişten gelen teklif dalgası ile gelecekten gelen uygun bir eko dalgasının buluşması sonucu ortaya çıkar”.
Bu şu anlama gelir : “Sadece geçmiş geleceği değil, aynı zamanda gelecek de geçmişi etkiler”.
Aklımız bunu idrak etmekte biraz zorlanabilir,
çünkü şimdiye kadar hep zamanın geçmişten geleceğe, doğrusal bir biçimde ilerlediğini düşünmüştük.
Demek ki : Gelecek dışarıda bir yerlerde, çoktan beri mevcut.
Aksi halde geçmişe, yani bizim şimdiki zamanımıza, dalgalar yollaması mümkün olmazdı.
Senin geleceğin de şu an, şu saniye mevcut.
Ama yine de geleceğinin akışı önceden belirlenmemiş, zira geleceğin çeşitli mahiyetlerini seçme imkanına sahibiz.
Tabii ki bilincimiz, sadece bir tek zaman algılıyor. Farklı bir şey tanımıyoruz.
Bu şaşılacak bir şey değil, sonuçta duyularımız çok sınırlı.
Bütün ışık yelpazesinin sadece % 8′ini algılayabiliyoruz.
Geri kalan % 92′lik gerçeği, aynı şekilde bizi çevrelemesine rağmen algılayamıyoruz.
Aslında var olduğu halde tamamen yok sayıyoruz.
Ama yine de etrafımızda hiç tanımadığımız diğer enerji titreşim, dalga ve bilgilerle çevrili.
Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir. Sokrates
............
Yakın gelecekteki bütün olayları, bugünkü bilincimiz belirler.
İşte bu noktadan sonra “istemek” konusuna varıyoruz.
Zira istemek birçok ihtimalden birini yaşamımıza çekmekten başka bir şey değildir.
Bir şey istediğimizde, bu doğrultuda bir teklif dalgası yolluyoruz.
Bu dalga, bir eko dalgasıyla irtibata geçiyor.
Bir gerçekleşme ihtimali meydana getirebilirsek istediğimizin gerçekleşmesi için en uygun şartları sağlamış oluyoruz.
İç alemimizde sahip olduğumuz her şey, dış alemde de karşımıza çıkacaktır.
Zira dış dünya her zaman iç alemimizi yansıtır.
Ancak bilincimizi hedefe yönlendirirsek;
yaşamımızda sahip olmak istediğimiz şeylerle etkileşime geçebiliriz.
Eğer istediğimiz sonuçlara istiyorsak;
düşüncelerimizi, duygularımızı ve inançlarımızı gözlemleyerek yönlendirmeye başlamalıyız,
zira hissettiğimiz ya da düşündüğümüz her şey, bir rezonans alanı oluşturur.
Rezonans Kanunu-Pierre Franckh |