Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29-12-2011, 12:54 AM   #45 (permalink)
yaseminist
Çevirmen
 
yaseminist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 207
Tesekkür: 1,578
283 Mesajinıza toplam 2,066 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
yaseminist is a jewel in the roughyaseminist is a jewel in the roughyaseminist is a jewel in the roughyaseminist is a jewel in the rough
Standart Cevap: House ve Hayaller ve Yöntemler....:)

Alıntı:
house Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
GEÇ KALDIM BİLİYORUM AMA DENEYİMLEMEM GEREKEN ŞEYLER KALMIŞTI BİTİRDİM VE YAZDIM YAŞAMADIĞIM ŞEYLE İLGİLİ AHKAM KESEMEM MALUM İLİŞKİLERLE İLGİLİ YAZIM BU KISALTTIM BİRAZ SIKICI OLMAMASI İÇİN HEYECANLA YORUM VE SORULARINIZI BEKLİYORUM TEKRAR DÖNMEK GÜZEL


İLİŞKİLER,İLİŞKİLER,İLİŞKİLER…

Hayatımıza giren hiçbir insan tesadüfi değildir. En kötüsünden en iyisine hepsi bizim öğretmenlerimizdir, aynamızdır. Her terkedilişimizde, her kazık yiyişimizde aslında çok kutsal bilgiler öğretiler vardır elbette bakmasını bilirsek…Sizlere tavsiyem yaşadığınız her kötü ilişki deneyiminde, ki bunların içinde aşk yok, arkadaşlık, dostluk her türlü ilişki olabilir en önce düşünmeniz gereken şey, hatta altın kural şudur; “Ben bu insanı neden hayatıma çektim?” “Bu insan bana ne kattı?” Bakın dikkatinizi çekerim size kazık dahi artmış olsa bir insan sizin sandığınız aksine sizde alıp götürmemiştir size katmıştır.Kimisiyle sabrı, kimisyle sevgiyi, kimisiyle güveni ya da güvensizliği öğreniriz. Güvensizliği öğrenmek sizler için bir kötü mana taşımasın güvensiz olduğunuzu öğreninki onu güvene çevirip tamir edebilesiniz. Mesela bir arkadaş edindiniz diyelim, ona sırlarınızı açtınız güvendiniz onunla ağlayıp onunşla güldünüz ve sonra ne oldu size çok büyük kazık attı. Hemen başladınız “Zaten bu devirde babana bile güvenmeyeceksin arkadaş!” demelere…İşte bunu söylemeye başladığınız an durup düşünün geçmiş tüm deneyimlerinizi arkadaşlıklarınızı sevdiklerinizi size ilişkiler ve güven konusunda telkin veren herkesi ama herkesi düşünün kesinlikle köken ve çekirdek inanç kendini ele verecektir. Beyniniz daha doğrusu bilinçaltınız veya egonuz size bu olumsuz ifadeleri fısıldamaya başladığı an inanın bu büyülü bir andır sakın ona karşı çıkmaya çalışmayın ya da aman hemen olumlu düşünmeye çalışayım demeyin. Aksine bu anlar altın değerindedir sessizce onun yakarışlarını, sizi olumsuz yönde etkilemeye çalışan sesini dinleyin dinlerken inanınki taaa bu çekirdek inancı elde ettiğiniz ana kadar sizi götürdüğüne tanık olacaksınız ki o ana döndüğünüz an bu kötü izlenimi değiştirme şansını elde etmiş olursunuz. Ben aynen böyle yaptım çekirdek inançlarımın tümüne bu yolla vardım. Diğer bir yöntem ise ho’poponopo yöntemi, sorun yaşadığınız insanı gözlerinizi kapatarak karşınızda hayal edin önce ona söylemek istediklerinizi sayın dökün yüzleşin duygularınızla ona olan ve sizin kendinize olan duygularınızla, hatta becebiliyorsanız ağlayın ne mutlu size! Ardından şöyle söyleyin; “Seninle yaşadığım bu probleme neden olan içimde, dışımda, dnalarımda, atalarımdan gelen , her türlü korku, endişe ve kötü niyet için şimdi bizi yaradandan kendimden ve senden özür diliyorum lütfen beni affet seni seviyorum teşekkür ederim….” Ardından en az bir hafta süreyle sadece 4 cümleye indirgeyin bunu sessizce, “beni affet, özür dilerim,seni seviyorum,teşekkür ederim” bu insan ya bir şekilde hayatınızdan çıkacaktır ya da problem halolacaktır. Artı insanlarla bir probleminiz olması demek kendinizle bir probleminiz var demektir.Dolayısıyla kendimize ait yargılarımızıda değiştirmemiz çok önemlidir.Benim yazılarımı sürekli takip edenler bilirler ben her zaman herşeyin en üstüne kendini sevmek ve değer vermeyi koyarım. Siz önce kendinizi seveceksiniz ki sevilin, siz önce kendinize değer vereceksinizki değer görün, siz önce kendinize güveninki karşınıza güvenilir insanlar çıksın. Bu kendini sevme olayını aşamazsanız hayatta hiçbir şey yürümez inanın bana, kendinizi hiçbir şeye layık görmezken bu hayattan bir dilekte bulunamazsınız! Allah’a dua ederken bile “Nasıl olsa kabul etmez beni sevmiyor bile belaları hep bana veriyor” demedikmi çoğu zaman? Ama Allah bizlere nasıl sesleniyor? “Ben sizin zannınız üzereyim!” Yani önce kendini sevsen Rabbim de beni seviyor desen bana iyilikleri güzellikleri gösteriyor desen illaki o da senin zannın üzerine bir hayatı sunacaktır sana, kaldıki her şerde hayır görmeyi biz ondan öğrendik, kendimizi sevmeyi….İşte en büyük kırılma noktası kendini sevme ile başlıyor, sonra çekirdek inançları bulma ve onları dönüştürme ile sona eriyor bazen sadece kendini sevmek bile yetiyor insana. Akrabalar için bile bu geçerli, “akraba akreptir!” Bana çok küçükken böyle dendi, ne oldu peki bu çekirdek inanç yüzünden uzak durduğum kuzenimle seneler kaybettik çok şükür şimdi kardeşten öteyiz. Toplumun dayattıkları, ailelerin dayattıkları hepsi birer toplumsal bilinç boşverin hepsini…Herkesin ve herşeyin bir nedeni var ve biz bir şekilde hayatımızda olmalarını istediğimiz için varlar, bizim düşüncelerimize göre davranıyorlar bize, biz kendimizi layık görmedimiz sevmediğimiz an kollektif bilinç algılaması ile onlarda bunu sezip tamda bizim istediğimizin tersine davranıyorlar. Örneğin birisi ile tanıştık ve ona aşık olduk, en başından ilişkiye yargımızı yapıştırdık “bu bana bakmaz zaten, beni beğenmez zaten” ama neye göre, kime göre? Neden? Sonra dinleyin ardından gelen hikayeyi egonuzda muhtemelen geçmişteki bir redediliş hikayesi veya güvensizliğin körüklediği şey çıkacaktır meydana! Ve bingo! O kişi sizi gerçektende görmezden gelir! Bana inanmıyormusunuz birde Mirzakarimden dinleyin bakalım;


“ Kendinize olan tavrınız, kendinize olan saygınız, kendinizle duyduğunuz onur aynı bir tellal gibi önünüzde duruyor! Önde dış görünüşünüz, mimiğiniz, duruşunuz yürüyor, duygularınız, düşünceleriniz ruhsal durumunuz adım atıyor. Ve eğer bir gün hiçbir neden yokken kendinizi bir birey olarak kabul ederseniz ne olacak? Bir lider gibi davranırsanız ne olacak? Eğer kendinizi kral gibi hissederseniz ne olacak? Aptalca bir şey mi? Öyle mi? İçinde bulunduğunuz durum aptalca, kendinize acımalarınız,aşalamalarınız aptalca esas! Kıymetlilerim benim siz şöyle bir durum görmüşmüydünüz? Bir kadın, daha doğrusu çilli yuvarlak bir somun ama nedense tüm erkekler peşinde koşuyorlar. Karşılaşmışmıydınız böyle durumlarla? Neden böyle? Çünkü birisi bir zamanlar onun başının etini yemiş çok güzel olduğunu söylemiş ve o enayide buna inanmış ama daha da önemlisi şimdi bunu hissediyor ve inanıyor! İşte hayal edin sabah kalkıyor ve kendinize iyi, çok iyi en iyi olduğunuzu söylüyorsunuz! Ayna karşısında krallığınızı ya da kraliçeliğinizi ilan edin ve tesadüfen siz majestelerinin ayakları yamuksa bile bunu kimse farketmeyecektir bile! ÇÜNKÜ İÇSEL ONUR FİZİKSEL KUSURLARDAN TARTIŞMASIZ ÜSTÜNDÜR!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!”
Kısacası bu eğlenceli ve çarpıcı örnek benim anlatmaya çalıştıklarımın özeti gibi ben revize ederek yazdım sizlere, öncelikle kendimizle ilgili yargılarımızı değiştirmemizin ne kadar önemli olduğunu vurgulamaya çalıştım sonrası zaten gelir eft yapılır, ho’poponopo yapılır değişim içsel motive ile başladımı herşey dönüşür değişir unutmayın ki dış dünya bizim algıladığımız düşündüğümüz kadardır ve bunu değiştirmek bizim elimizdedir. Hiç kimse ben dahil kusura bakmasın ama dışarda orda tam orda duran herkesi biz çektik, bir sebebi vardı onlar bizim aynamızdı vakit dellenip bunalıma girme zamanı değil ilişkileri ve kendimizi dönüştürüp milat yaratma zamanıdır!
Valla süper bir paylaşım, kendimden çok şeyler buldum, bana bazı konularda ışık oldu diyebilirim, çok teşekkürler yüreğine sağlık
yaseminist isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla