Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04-01-2012, 10:26 PM   #209 (permalink)
kutayhun
Çevirmen
 
kutayhun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kutayhun is on a distinguished road
Standart Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü.....

Sezgi bilimsel olarak açıklanamaz, çünkü bu olgunun kendisi bilimdışı ve mantıksızdır. Sezgi adı verilen olgunun kendisi mantık dışıdır. Konuşurken sezgi açıklanabilir mi diye sormak normal gelebilir, ancak bu aslında sezgi akla indirgenebilir mi anlamına gelmektedir ve sezgi aklın ötesinde bir şeydir. Aklın bir unsuru değil, aklın ulaşmamış olduğu bir noktadan gelmektedir. O yüzden akıl onu hissedebilir, ancak açıklayamaz. Sezgi sıçraması aradaki boşluk yüzünden hissedilebilir. Sezgi akıl tarafından hissedilebilir ve bir şeyin olduğu kayda geçirilebilir, ancak bu açıklanamaz çünkü açıklamak için nedensellik gerekir. Bu açıklama, nereden geldiği, neden geldiği ve nedeninin ne olduğu gibi sorulara yanıt vermek durumundadır ve aklın
ötesindeki bir noktadan geldiği için akılsal bir nedensellik bulunmaz. Akılla hiçbir bağı ya da sürekliliği
yoktur. Sezgi akılla hiçbir bağlantısı olmayan farklı bir oluş boyutu olsa da aklı etkileyebilir. Daha yüksek bir
gerçeklik halinin daha düşük bir gerçekliği etkileyebileceğini anlamalıyız. Ancak düşük gerçeklik, daha üst
bir gerçekliği etkileyemez. O yüzden sezgi daha üstün olduğu aklı etkileyebilir, ancak akıl daha düşük
seviyede olduğu için sezgiyi etkileyemez. Tıpkı zihninin bedenini etkileyebilmesine rağmen bedeninin zihnini etkileyememesi gibi, varlığın zihnini etkileyebilir ama zihnin varlığını etkileyemez. O yüzden eğer varlığına ulaşmak istiyorsan, kendini bedeninden ve zihninden ayırman gerekiyor. Onlar daha yüksek bir olguya ulaşamaz.
Daha yüksek gerçekliğe ulaştıkça, daha düşük dünyanın oluşları geride bırakılmalıdır. Düşük noktada daha
yükseğin açıklaması yoktur. Çünkü açıklamadaki terimlerin özü o seviyede bulunmaz, anlamsız kalır.
Ancak akıl bu boşluğu hisseder ve onu bilir; ötesinde bir şey olduğunu hisseder. Bu kadarı bile akıl için
çok büyük bir gelişmedir. Ancak akıl aynı zamanda olanları reddedebilir. İnanç ya da inançsızlık denilen şey, aslında budur. Eğer akıl tarafından açıklanamayan bir şeyin yok olduğunu hissediyorsan, o zaman "inançsızsın." O zaman bu
düşük varlık seviyesindeki akla bağımlı olan bir hayat sürersin. O zaman gizemi dışlar, sezginin sana hitap
etmesine set çekersin.
__________________
been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum....
kutayhun isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla