Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12-01-2012, 08:53 PM   #17 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: Küçük Şeyler'den Alıntılar



Enstantane küçük bir andır;
ama o anı yakaladığınızda,
o an ömür boyu karşımızdadır.

Galiba, akıp giden zamandan elimizde kalan bir avuç şeye enstantane diyoruz. Sizin evinize bugüne kadar Ara Güler hiç gelmedi; bundan sonra da gelmeyecek. Bu demektir ki, evinizdeki, yakalanması mümkün binlerce enstantane ziyan oldu ve ziyan olacak. Ama üzülmeyin, evinizdeki enstantaneleri siz yakalayabilirsiniz.

Sizin evinize Ara Güler hiç gelmeyecek.
Evinizdeki ve yaşamınızdaki enstantaneleri yakalamaktan siz sorumlusunuz.


Şu an bu kitabı okumaktasınız. Birazdan okumayı bırakacaksınız. Ve tarih boyunca, şu andaki duruşunuz, pozunuz bir daha hiç varolmayacak. Bakın ve bu enstantaneyi fark edin. Gözlerinizle, zihninizle, içinde sizin de bulunduğunuz şu enstantaneyi yakalayın. Tek kopya halinde zihninizde saklı kalsın.

Şu an evinizin en dağınık köşesini düşünün. Benim görmemi istemezsiniz. Ama bir fotoğraf sanatçısı gelip o köşeyi öyle bir açıdan çeker ki, sergilere koyarlar; görseniz iftihar edersiniz. O halde o köşeyi bugün siz fark edin. Gözlerinizle, zihninizle o köşenin resmini çekin.

Hiç fark etmeden geçip gittiğimiz sokaklar vardır; kapı önlerinde çocuklar vardır. Ara Güler onları ölümsüz hale getirmiştir. Şemsi Güner onları ölümsüz hale getirmiştir.

Hiç fark etmediğimiz, çalarken bile tam bakmadığımız kapılar vardır. Şakir Eczacıbaşı, Laleper Aytek veya Yılmaz Bulut, onları ölümsüz hale getirmiştir. Onlar, binlerce kez açılıp kapanan kapıların resmini bir kez çektiler söz gelişi; ve o bir defalık görüntü, çok uzun bir zaman, çok sayıda insan tarafından görülebilir oldu. Sadece (onlar değil; nice ressam, nice yazar, nice fotoğrafçı...

Bizim hiç duymadığımız, baktığımızda yalnızca pişmiş hallerini hayal ettiğimiz alabalıkların sesini Schubert olmasaydı nasıl duyabilirdik. Eğer Osman Hamdi Bey'in o gözleri olmasaydı, o halıları, o kaplumbağaları nasıl görebilirdik. Van Gogh'un o basit ve dağınık odasının, o öylesine atılıvermiş eski postallarının böylesine ihtişamlı olduğunu, o göstermese nasıl görebilirdik.

Ve bugün, sizin tarafınızdan algılanan ve birgün kaybolacak bir dünyayı, küçük-büyük, önemli-önemsiz demeden, siz topyekûn fark edip kucaklamazsanız, bir gün kim fark edecektir?

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla