Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14-01-2012, 08:54 PM   #52 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: Küçük Şeyler'den Alıntılar



Ötekini İkileme Sokmak

Kendi içimizde ikilemlerin bizi sıkıntıya soktuğu yetmiyormuş gibi, bir de tutar birbirimizi ikilemlere iteriz. Örneğin "Eğer dostumsa iki eli kanda olsa gelmeli" deriz. Varsın, gerisini o düşünsün. (Ellerini mi yıkasın, polise dert mi anlatsın, yoksa kalkıp sizin düğününüze mi gelsin; artık ona kalmıştır.)

En kötüsü de bazen eşler birbirlerine "Ya ben, ya işin" ya da "Ya annen ya ben" derler. İki seçenekten birisini seçmek zorunda kalmak zordur, bazen ruh sağlığımızı bile bozabilir. Oysa yaratıcı düşündüğümüzde yeni yollar bulabiliriz, "hem bu hem o" diyebiliriz. İki seçenekten birisini seçmeye zorlamak, zorlanmak, yaratıcılık değildir. Üçüncü seçeneği oluşturmak ise yaratıcılıktır. Üçüncü seçenek uzlaşma getirebilir.

İki seçenekten birisini seçmeye zorlamak,
zorlanmak, yaratıcılık değildir. Üçüncü seçeneği oluşturmak ise yaratıcılıktır.


İnsan, bazen çok gaddar olabiliyor. Ötekini ikileme sokmak kimi zaman işkenceye dönüşebiliyor. Gerçek yaşamda ve onun uzantısı olan sanatta bunun örneklerine rastlamak mümkün. Sophie'nin Seçimi adlı filmde olduğu gibi. (Bu filmde Nazi subayı, bir anneye geriye dönüşü olmayan bir kapının önünde, iki çocuğundan birisini yanına almasını söyler. Kadın seçmediği çocuğunu sonsuza kadar göremeyecek ve onun akıbetinden haberdar olamayacaktır.) Tanrı, insanı insandan korusun!

Biz yetişkinler, birbirimize eziyet ettiğimiz yetmezmiş gibi, bir de -belki de mazoşist yanımızı tatmin için- çocukları ikileme itmeye çalışırız. (Buna bayılanlarımız vardır.)

Kimimiz, bir çocukla ayaküstü sohbet etmek istediğimizde, aklımıza daha yaratıcı bir soru gelmediği için "Söyle bakiim, anneni mi daha çok seviyorsun, yoksa babanı mı?" diye sorarız. (Bu soru inanılmaz bir sohbetçilik örneğidir.) Şimdi çocukcağız ne cevap versin? Annemi mi desin, babamı mı? Tut ki cevap verdi. Bu cevap ne işimize yarayacak? En fazla çocuğu sıkıntıya sokmaya yarayacak.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla