18-01-2012, 09:54 PM
|
#77 (permalink)
|
Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili HEDİYE VE MADDİYAT
İçten ana babalar bana hep şu soruyu sorarlar: "Ergen çocuğuma sürekli hediyeler alırsam günümüz kültüründe son derece yaygın olan materyalist ruhu beslemiş olmaz mıyım?" Bu gerçekten de toplumumuzda ciddi bir tehlikedir, çünkü toplumumuzun büyük bir kısmı materyalisttir. Araba camındaki çıkartmada bile "Kim öldüğünde daha fazla oyuncağa sahipse o kazanır" yazar. Yetişkinler v eergenler oyuncak biriktirmek konusunda benzeşirler. Eğer son teknolojiyle üretilmiş en iyi modele sahipsek kendimizi başarılı hissederiz. Yetişkinler daha büyük evler, daha pahalı arabalar ve daha gelişmiş araçlar, tekneler, uçaklar ve son model dizüstü bilgisayarlar biriktiriyorlarsa ergenler de daha hızlı arabalar ve ileri müzik sistemleri, moda giysiler ayakkabılar ve CD'ler satın alarak geçici heves çılgınlığıyla ana-babalarına benzemediklerini ispatlamaya çalışmaktadırlar. Aslında hepimiz aynı şarkının temposuna ayak uydurmaya, alnızca farklı oyuncaklar biriktiriyoruz.
Ebeveynler olarak "Ergen çocuğuma öğretmek istediğim şey bu mu?" diye sormayı akıl edebiliyoruz ama buna ek olarak kendimize, "Bu kendi hayatımda yapmak istediğim bir şey mi? Hayatta oyuncaklarımızı kazanmaya çalışmaktan ve onlarla oynamaktan daha önemli şeyler de var mı?" sorularını da sormak zorundayız. Çoğu yetişkin bunlardan daha önemli şeylerin olduğuna inanıyor, ancak büyük bir kısmıda bunun ne olduğunu kendilerine ve başkalarına anlatmaktan aciz.
Bence bu sorunun cevabı iki yerde gizli. İlki sıradan olanın tadını çıkarmayı, ikincisi ise bunu başkalarıyla paylaşmayı öğrenmek. Binlerce sene boyunca kadınlar ve erkekler "oyuncakları" -19. ve 20. yüzyılda gerçekleşen sanayi ve teknoloji devrimlerinden sonra ortaya çıkan sayısız ürün- olmadan yaşadılar, insanlar bu oyuncaklardan uzak yaşayarak yemek yemek, uyumak, çalışmak, sanat ve doğayla haşır neşir olmak gibi hayatın sıradan zevklerini tattılar. İkincisi insanlar bu sıradan hayatı birbirleriyle paylaştılar. Bu sadece geniş aileler arasında bir bağlılık hissi doğmasına değil, insanların komşularıyla birleştiği bir ortam yaratmasına da vesile oldu. Çoğu insanda bu bağlılık hissi Tanrı'ya olan bağlılık fikrinin gelişmesine neden oldu. Tanrı var olan her şeyin yaratıcısı ve koruyucusu ve insanoğlunun birbiriyle olan ilişkilerini düzenleyen ahlâki yasanın kaynağı olarak kabul edildi.
Batı dünyasındaki materyalizm olgusu insanoğlunun kendi gayretiyle ütopya yaratabileceğine inanmaya başladığı zaman ortaya çıktı. Sanayi ve teknolojide meydana gelen gelişmeler insanı artık yasaya ihtiyacı olmadığına ve bu ahlâk yasalarının ilahi olmayıp insanoğlu tarafından yönlendirilebileceğine ikna etti.
İnsan aklı Tanrı olgusunun yerini aldı ve insanların el emeğiyle çıkardığı ürünler onların idolleri oluverdi. Bu bağlamda materyalizm bu idollere tapmak anlamına gelir. Bunlara bu derece bağlanmanın en yanıltıcı tarafı, en çok ihtiyacınız olduğu zaman onları bulamamanızdı. Hayatımız, toplum içinde görülen insandışı davranışlarla, uyuşturucu ve cinsel yolla gençlerimize bulaşıp onları mahveden hastalıklarla, boşanmayla sonuçlanan evliliklerle ve vücudumuzu tüketen türlü hastalıklarla yıkılırken biriktirdiğimiz oyuncaklarımız bizi rahatlatacak hiçbir şey yapamadıkları gibi böyle bir durumda son derece anlamsız kalırlar. İdollerimiz artık bizi terk etmişlerdir.
Toplumumuzdaki birçok yetişkin materyalizmin günlük hayatın sıradan olaylarının basit kurallarından zevk almanın ve bu zevki de diğerleriyle paylaşmanın yerine geçen çok zayıf bir olgu olduğu kanısına varmaktadır. Birçoğu insan yüreğinin hayatın mutlak anlamını bulma yolunda hissettiği derin özlemlere bir cevap bulmak üzere maddiyat yerine yeniden maneviyata döndü. Eğer bu sizin de vardığınız bir sonuçsa o zaman armağan verirken gösterdiğiniz yanlış tutumla materyalizmin ruhunu beslediğiniz konusunda kaygı duymalısınız. Dünyayı makinelerden ve teknolojiden kurtarabiliriz demek değil -bu; anlamı seçtiğimiz hediyelerin ve onları karşımızdakine sunarken takındığımız tavırın bu derin gerçekliklere duyduğumuz sorumlulukla belirleneceğidir. Size ebeveynlere hediye verme sevgi dilini konuşurken göz önünde bulundurulması gereken ve bence son derece önemli olan iki alan önermeme izin verin. |
Offline
| |